“Termik Santrallerin, Ekosistemi ve Sağlığımızı Yok Etmesi Kabul Edilemez”

0
99

çevre koruma derneği1Çevre Koruma Derneği Başkanı Sönmez, Düzenlediği Basın Toplantısıyla Termik Santrallere Tepki Gösterdi…

İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Barış Sönmez, teknede düzenlediği basın toplantısıyla İskenderun Körfezi’ne yapılması planlanan termik santrallere tepki gösterdi. Sönmez, üyelerin hazır bulunduğu toplantıda, termik santrallerin çevreye verdiği zararı sinevizyon gösterisiyle anlattı.

Üç termik santralin çalışmasını sürdürdüğünü, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’ndan 11 firmaya lisans verildiğini anlatan İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Barış Sönmez, İskenderun’dan açılan ve 8 mil ilerideki Diler Termik Santrali’nin açıklarında basın açıklaması yaptı. Sönmez; “Diler Termik Santrali günde bin 200 ton kömür yakıyor. Bu santralin 700 metre ilerisinde de 2. OSB sahasında Tosyalı Termik Santrali ile Atakaş Termik Santrali’ne başlandı. Üç santral her gün 3 bin 600 ton kömür yakacak ve bunların yüzde 10’u kül olacak. Termik santral küllerinin yüzde 65’i depolanabiliyor, kalan yüzde 35’i ise uçuyor. Bu durumda her gün 360 ton kül açığa çıkacak ve bunların 120 tonu da uçacak” diye konuştu.

Her santralin günde 900 bin ton soğutma suyu kullanacağını, termik santrallerin tamamının faaliyete geçmesiyle her gün 22 milyon ton deniz suyunu ‘soğutma suyu’ olarak alıp, aynı miktarda suyu, sıcak su olarak yeniden denize deşarj edeceğini anlatan Sönmez, bunun denizdeki sıcaklığı değiştirmesiyle bölgedeki balık türlerinin de değişeceğini söyledi. Deniz suyundaki sıcaklık artışının sudaki canlıları olumsuz etkileyeceğini ve bazı türlerin kısa zamanda yok olmasına yol açacağını ifade eden Sönmez; “Santral bacasından çıkan kirletici gazların (azot ve kükürt oksit) havadaki nem ve yağmur suyu ile birleşmesinden oluşan asit yağmurları yeraltı ve yerüstü suları asitleştirmektedir. Termik santraller 100 kilometre yarıçapında bir alanda asit yağmurlarına neden olmaktadır. Bu durum, Adana ve Hatay’ın tamamının asit yağmurlarından etkilenmesi, ormanların yok olması, toprağın ve deniz suyunun asitleştirmesi ve verimsiz hale gelmesi anlamına gelir. Santrallerin külünün depolanması da büyük bir sorundur. Bu amaçla yapılan kül barajlarında sorunlar yaşanmış, kül barajları çökmüş, büyük miktarda tarım toprakları kül ile kaplanmıştır. Termik santraller enerji üretirken bizleri ve çevremizi tüketmektedir. 25-30 yıl ekonomik ömrü olan bu santrallerin milyonlarca yılda oluşmuş ekosistemi, çevre ve insan sağlığını, tarıma dayalı ekonomik değerlerimizi yok etmesi, hiçbir koşulda kabul edilemez” şeklinde konuştu.

çevre koruma derneği2

Termik santrallerin kurulduğu ve planlananların bulunduğu bölgede yetişen narenciyenin Türkiye’nin yüzde 25’ini karşıladığına dikkat çeken Sönmez; “Kömürü taşıyabileceğiniz her yerde termik santral kurabilirsiniz ama her yerde narenciye üretemezsiniz. Türkiye narenciye ihtiyacının yüzde 25’ini karşılayan bir bölge Avrupa’da olsa bırakın kirli santrallerin yapılmasını çok akılcı çevreye zarar vermeyecek yatırımlar yaparlar. Biz bu gidişle 20-30 yıl sonra portakalı elmayı ithal ederiz” dedi.

İskenderun Körfezi’nin Yumurtalık kıyısındaki lagün, Akyatan ve Akyayan gölleri ile Asi deltasının bölgenin önemli sulak alanları olduğunu ve yörede Chelonia Mydas olarak adlandırılan yeşil kaplumbağaların yumurtlama alanı olduğunu belirten Sönmez, İskenderun Körfezi kıyılarında ihracata dayalı balıkçılığın yapıldığını anımsatarak, bölgede 105 gırgır ve trol ile 755 balıkçı teknesi olup, balık popülasyonu ile balıkçılığın da olumsuz etkileneceğini belirtti. Sönmez, ülkemizin yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmesi gerektiğini de kaydetti.

Sönmez, körfeze kurulan termik santraller için ÇED iptali davaları açtıklarını, bunlardan olumlu sonuç beklediklerini de sözlerine ekledi.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here