Orucun Spora Bakışı (1)

0
57

Değerli okurlarım, spor öylesine görkemli hadiselerle dolu ki; en büyük organizasyonlar bitti, ne olacak şimdi diye hayıflanırken, arkasından bildiğimiz heyecan dolu güzellikleri nefessiz izliyoruz. Önemli organizasyonlar sporcuların yarınlarını belirler. Örneğin Dünya Kupası’nda başarılı olmuşsa değeri ikiye katlar. Transfer döneminde yanlarına yaklaşılmaz, burunlarından kıl aldırmazsınız.

Başarısız teknik direktörler kovulur, performansı düşen futbolcular ekonomik yönden çok şey yitirdikleri gibi, takımlarında kalabilmek için de can atarlar. Orucun spora nasıl baktığını unutmadım, ona geleceğim de transferden söz ettiğim için de, küçük bir paragraf düşmek istiyorum. Transferlerin başlaması için, büyük organizasyonların bitmesi beklenir. Bu alıcı içinde, satıcı içinde geçerlidir. Öyle ya da böyle transfer piyasasında gerçekten büyük paralar dönmektedir. Para ve şöhret dirsek temasında…

Doğruyu söylemek gerekirse ikisi de güzel şeyler. Şöhreti değerlendirirseniz “Efsane” olursunuz. Paranızı değerlendirirseniz, paranız çoğalarak sizinle kalır. Makalemizin başlığı ile şu ana kadar yazdıklarım bağdaşmıyor gibi gelebilir. Öyle de görülebilir. Azıcık derinliğine inecek olursak göreceğiz ki, din, para, şöhret, yalan, hile, riyakârlık yan yana mı dersiniz, kol kola mı dersiniz yani iç içe göbekten bağlı.

Bunların hepsini geride bıraktığımız genel seçimlerde gördük. Adam eline Kuran’ı almış ve resmen onunla propaganda yapıyor. Daha çapsız olan biri muhtemelen kendini Çanakkale’de sanıp “Biz buraya kefenimizi giyip geldik” diyerek milletin duyguları ile oynuyor.

El atılmadık, müdahale edilmedik bana göre bir şey kalmadı. Üç Çocuk Yapacaksın… Kürtaj Dinimizde Günahtır… Namazını Kıl, Sonra Ne Yaparsan Yap… Akıllı İnsan Zengin Olur… Emekli Zaten Yolun Sonuna Gelmiş… Ülkemizde Benzin Çıksa, İndirim Yapacağız… Yabancı Transfer Yasaklanmalı. Bunların hepsi bildiğiniz ifadeler. Defalarca söylenmiştir.

Oruç, yazın da tutulur, kışın da. Bizim kuşak bu iki dönemi de doya-doya yaşamıştır. Daha da yaşayacaktır, ben eminim sizler de emin olun. Ülkemizde dört mevsim bir anda yaşanabiliyor. Emsalsiz bir ülkede yaşadığımızı da söylemeden geçemem. Her karış toprağında meydan savaşı yapılmıştır, can verilmiştir, can alınmıştır.

Ülkemizde dört mevsim bir anda yaşansa bile, öyle bölgelerimiz vardır ki, en zor deplasman olarak bilinir. Oralarda, evinizden çıktığınızda bıyıklarınız donar. Zenci kardeşlerimiz ta Afrika’dan gelmiş, ekvator’un tam göbeğinde yılları geçmiş garibanlar, bu kaygan ve donmuş zeminde nasıl futbol oynasınlar?

Her şeyin bir çözümü vardır mutlaka. Ekmek parasını maç biletine yatıranlar güzel futbol izlemek istemezler mi? Üstelik beğenilerek transfer edilen bu Afrikalı kardeşlerimizin hepsi oruçlu. Son zamanlarda transfer edilenlerin büyük çoğunluğu Müslüman! Oruç tutanlara ödül vaat edilmez ama oruçlu oyuncular da kulüplerin menfaatlerini gözetmelidirler. Yarın kaldığımız yerden devam edeceğiz. Bu arada anlı şanlı futbol federasyonu eski başkanı tekrar seçerek güven tazeledi.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here