Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Seçim yaklaştıkça siyasilerinde sinirleri geriliyor herhalde. Bu bapta Sayın Arınç’la Melih Gökçek atışması gündeme damgasını vurdu bile. Diğer partileri artık hiç saymıyorum. Aday adayları ise maşallah yüzlerce, onlarda seçim turlarını genişletmiş mahalle, mahalle geziyorlar. Hayran oluyorum öz güvenlerine.
Bunlardan ancak birkaç tanesi aday olacak! Ondan da birkaç tanesi seçilecek. Bunca koşturma bunca para dökme neden? Yani çantalarla paranın taşındığı artık bir gerçek… Bunu bilmeyen yok. Yoksulluğun en alt seviyesinde yaşayan binlerce vatandaşımız varken bu paraların böylesine kayıtsızca harcanması valla içime dokunuyor kardeşim!
Sokaklarda adını sanını duymadığımız birçok kişinin bastırdığı el ilanları uçuşuyor. Yerlerde, apartmanlarda, yolda yürürken elinize tutuşturulanlardan başka… Tabi bütün bunlar ortamı azıcık neşelendiriyor gibi olsa da aslında derin bir sessizlik var herkesin üzerinde. Boş laf dinlemek istemiyor, hayal kurmaktan öcü gibi kaçıyor. Artık ayağımız yere bassın ve ne olacaksa olsun düşüncesi hakim olmakla birlikte “bana ne?” diyenlerde tahminimden çok fazla, yani en azından Bendenizin inceldiği yerlerde.
Ve şimdilerde yeni bir duyum var İskenderun için, yine dolaşıp siyasi nabzı incelediğimde dikkati çeken. Bazı CHP’liler Eğer İskenderun’dan, gerçek İskenderunlu (doğmuş, büyümüş) aday adayları aday seçilmez ise HDP’ye oy vereceklerini konuşuyorlar. En azından HDP barajı aşsın diye. Eh bu da bir seçenek…
Eğer düşünürsek! Bendeniz ise bütün partilerin mecliste en azından birkaç milletvekili olsun diye düşünenlerdenim. Halkın hepsi en azından o mecliste temsil ediliyor olur ki zaten meclisin amacı da budur. Adı da. CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu konuşulanları dikkate almasını dilerim. Doğrusu. İskenderun halkı aslında her zaman bu konuda incitilmiştir. Bunu da dikkate alırlarsa çok iyi olur.
Ve sevgili okuyucularım şimdilik sağlık ve sevgiyle kalalım hep birlikte ayrımsız gayrımsız, siyasi görüşümüz ne olursa olsun. Her zaman el ele yürek, yüreğe. Yase
Günün Şiiri
Anadolu Bahar
İlkbaharı geldi Anadolu’nun,
Silifke’de çiçek açtı nar şimdi.
Her tarafı yeşillendi Bolu’nun,
Sultandağı benek benek kar şimdi.
Eğri yollar yaylaların kuşağı
Çayır, çimen sevgililer döşeği,
Hora teper Sürmene’nin uşağı,
Dadaşların oynadığı bar şimdi.
Durgun çayı köpüklendi Daday’ın,
Palmiyeler zümrüt tacı Hatay’ın
Çukurova cennetidir bu ayın;
Aydın ili efelere dar şimdi.
Gönül dile gelir kaval sesinde.
Boz martılar düğün yapar Mersin’de,
Isparta’nın renk renk gül bahçesinde
Bülbüllerin neşesini gör şimdi.
Cıvıl cıvıl, sessiz duran yuvalar,
Kelebekler birbirini kovalar.
Halı gibi nakışlandı ovalar…
Bölük bölük sarı, yeşil, mor şimdi.
Aşıklar diyarı Elbistan ili…
Olur bu mevsimin bağ-ı İrem’i,
Her çeşmenin üç-beş tane güzeli,
Her çiçeğin bir arısı var şimdi.
Çıkıp baksan Çamlıca’nın başına,
İki kıt’a bir boğazda aşina…
Karakoç’um, gel, yorulma boşuna,
İstanbul’u tarif etmek zor şimdi.
Abdurrahim Karakoç
Günün Fıkrası
Temel ile Dursun kahvede sohbet ediyorlarmış? Dursun sormuş: “Ula Temel, söyle bakalum Hayvanlar mı daha akillidur, insanlar mu da”.
“Bunu bilemeyecek ne var daa, hayvanlar daha akulludir tabi ki.”
“-Nerden anladin da?”
“-Ula misal bizim karabaş. O benim her söylediğimi anlay, ben ise onun dediklerinden hiçbir şey anlamayrum :)”
Günün Sözü
Akıllı görünme çabası, çoğu zaman akıllı olmayı engeller.
La Rochefoucauld
