Değerli okurlarım, biz her makalemizde de sanat sayfamızda da aynı duygular içindeyiz. Şehrimiz gençlerinin spora yönelmelerini, ondan gereği gibi yararlanmalarını, kahvehane köşelerinden kurtulup, varsa işlerimi, derslerini ve de sporu ön planda tutup birer “Elit” insan olmalarını öneriyor, böyle olmalarına özen gösteriyoruz. Başarılı olduğumuzu söyleyemesek de muhtelif mekânlarda özellikle gençlerin etrafımızda toplanıp ve bize sorular sormaları oldukça sevindirici.
Demek oluyor ki mesaj yerine ulaşıyor. Adres doğru! Biz, gençlere attığımız mesajın bir kopyasını sporumuza sözde yöne verenlere, kulüp yöneticilerine de gönderdik ama bizi tınlayan olmadı. Anladıkları zaman da çok geç kalmış olacaklardır bundan eminim.
Bugün sizlere; iki yöneticinin başarılı olmak adına neler yaptıklarından, birinin kendi takımını motive ederken neler yaptığını, diğerinin de yine kendi takımını aynı zamanda kendini kurtarmak için hangi yollara başvurduğunu abartmadan sunmaya çalışacağım. Bu söylediklerimi varsayım olarak da kabul etsek ya da öyle kabul edilse bile, gerçeğin ta kendisidir, bugüne kadar duyduklarımla hiç yola çıkmadım. Mutlaka görmeliyim.
Futbolda Umutsuz Olamayız! Futbol Umut Doludur, Sevgi Yüklüdür! Bu ifadeleri içine sindirmiş ve özümlemiş bir kulüp başkanı, önemli bir müsabaka arifesinde antrenmanda sporcularını etrafına toplayarak onlara; var olan motivasyonlarını yükseltmek için hafta sonu oynayacakları müsabakanın kazanılması halinde büyük avantaj sağlayacaklarını söylemiş. Rakipleriyle puan puana olup, müsabakaya çok iyi hazırlanmalarını, aynı zamanda hocalarının vereceği taktiği iyi uygulamalarını, kurallara uyup, rakiplerine, hakemlere ve de kendilerini izleyen sporseverlere saygılı olmalarını belirtmiş. Konuşmasının sonunda da “Sizlere bir sürprizim olacaktır” diyerek de oyuncularını biracık heyecanlandırmış…
Efendim, elit bir kulüp başkanının hangi koşullarda olursa olsun, oyuncularıyla motivasyon konuşması bu olmalıdır. Zaten bu konuşma çok şeyler içermektedir. Bildiğiniz gibi, kulüp başkanları dakika başı oyuncularıyla konuşmaz. Onların hocaları, teknik direktörleri var. İhtiyaçlar onlar vasıtasıyla dile getirilir.
Meslek hayatımda, öyle kulüp başkanları tanıdım ki, bir anda o kişi yöneticimidir, teknik direktör müdür, malzemecimidir anlayamazsınız, şaşırır kalırsınız. Kaybedilen bir maçtan sonra, o yönetici futbolcuları topluyor, azarlıyor. O golü nasıl kaçırırsın? Sen defansta mısın, forvet misin? Senin için çok para verdik, bunu biliyor musun? Bunları söylerken de, teknik direktör orada ve mosmor…
Başka bir şey söylemeyeceğim, beni anladığınızı ümit ediyorum. Yarında başka bir yöneticinin tutumunu sizlere sunacağım. Her şeye rağmen futboldan yine de umutluyuz!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
