Bahar Bayramı

0
77

Günaydın Sevgili okuyucularım  nasılsınız bu sabah? İlkokulda iken 1 Mayıs’ta bahar bayramını kutlamak için öğretmenlerimiz bizi kırlara götürürdü.  Okulun önünde kocaman otobüsler dururdu sabahın erkeninden. Biz çocuklar rengarenk giysilerimiz, uçucu neşemiz ve heyecanımızla bekleşirdik, kolumuzda yemek sepetlerimiz.

Okul kapısının önünde diğer arkadaşlarımız gelene dek. Akşamdan dua ederdik o gün yağmur yağmasın diye.  Ama inadına sabah yağmasa bile tam kırlar kırmızı gelinciklerin yeşil, mavi kır çeklerinin arasına yayılmışken bütün kaygısızlığımızla aniden bastırırdı bardaktan boşanırcasına. Otobüslere zor atardık kendimizi. Zavallı öğretmenlerimiz çok ıslanırdı hepimizi toparlayana dek. Hevesimiz kursağımızda dönerdik evlerimize ertesi gün boğazımız şişmiş olurdu bu kaçınılmaz sondu en azından bendeniz için.

bir mayıs afiş2

İlk öğretimde asla gönlümüzce kırlara yayılamadık yağmur yüzünden 1 Mayıs’ta, öyle kalmış belleğimde. Büyüyüp de liseye başladığımızda işler değişmişti artık hem içimizde ukde olan kırlara yayılmayı ki şimdiye dek ukdedir. Hem de yeni, yeni oluşan siyasi  fikirlerimizle 1 Mayıs’ın yalnızca bahar bayramı değil İşçilerin birlik ve dayanışma bayramı olduğunu öğrendik.

Ve şahit olduk kanlı bir Mayıslara ve içimizde ukdemizle hiçbir zaman 1 Mayıs’ı bahar, işçi ve dayanışma bayramını olarak kutlayamadık. Yasaklamalar, provokatörler karşılıklı inatlaşmalar derken birlik ve dayanışma günü olan günde ne yazık ki, hepimiz dünya işçileri, yaşam işçileri olduğumuz halde istediğimiz gibi toplaşamıyoruz. Peki ilk ne zaman 1 Mayıs Bahar Bayramı işçi  dayanışma bayramı olarak ortaya çıktı diye sorarsak çok gerilere gitmemiz gerekir. Ta 1856’ya…

Günde 18 saat çalışan taş  ve inşaat işçileri, ilk kez 1856’da Avustralya’nın Melbourne kentinde, günde sekiz saatlik iş günü için Melbourne Üniversitesi’nden Parlamento Evi’ne kadar bir yürüyüş düzenlemişler. Ardından 1 Mayıs 1886’da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar. Şikago’da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı.

Luizvil’de (Kentaki) 6 binden fazla siyah ve beyaz işçi, birlikte yürüdü. O dönemde Luizvil’deki parklar, siyahlara kapalıydı. İşçiler, sokaklarda yürüdükten sonra hep birlikte Ulusal Park’a girdi. Her eyalet ve kentte, siyah ve beyaz işçilerin birlikte yaptığı gösteriler, gazeteler tarafından, ‘Böylece önyargı duvarı yıkılmış oldu’ şeklinde yorumlanmıştı.

Bu gösteriler 1 Mayıs’ı izleyen günlerde tüm harareti ile devam etti. 14 Temmuz – 21 Temmuz 1889’da toplanan İkinci Enternasyonal’de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada “Birlik, mücadele ve dayanışma günü” olarak kutlanmasına karar verildi. Böylece ikinci gösteri 1890 yılında yapılabildi.

Zamanla 8 saatlik işgünü birçok ülkede resmen kabul edildi. 1 Mayıs böylece işçilerin birlik ve dayanışmasını yansıtan bir bayram niteliğini kazandı. Günümüzde sosyalist ülkelerde (Çin Halk Cumhuriyeti, Kore Demokratik Cumhuriyeti, Vietnam, Laos, Küba, Venezuela, Nepal, Bolivya) ve daha birçok ülkede tatil günü olan 1 Mayıs’ı işçiler büyük kitle gösterileriyle kutlar; bazı ülkelerde 1 Mayıs siyasal bir eylem olarak kutlanır.

Ama biz bugün arkadaşlarımızla çocukluk ukdelimizi gidermek için kırlara açılmayı düşünüyoruz ve bizde işçiyiz ve bu işçi dayanışma günüde diğer işçi kardeşlerimize el ele olacağız. 1 Mayıs bahar birlik, beraberlik ve dayanışma bayramımız kutlu olsun. Dilerim bu güne dek yaşadığımız olumsuzlukların hiçbiri yaşanmaz ve birlik beraberlik mesajları yeri göğü kaplar.

Sağlık ve sevgiyle kalalım hep birlikte her zaman her koşulda sevgili okuyucularım. Yase

 Günün Şiiri 

Evvel Bahar Yaz Ayların

Evvel bahar yaz ayların çatıldı
Paralandı bulut göğe atıldı
Akan sular kar buz oldu tutuldu
Dalgalanıp göller ağlamasın mı

Yaz gelir de yazı yaban yurd olur
Her yerde de bir alıcı kurd olur
O yaşında kızlar gonca gül olur
Vakit geçen güller ağlamasın mı

Hey der Karacaoğlan bahar erişti
Meyvasın dermeden gazelin düştü
Yüklendi barhanam kervanım göçtü
Tozu kalkan yollar ağlamasın mı

Karacaoğlan

Günün Sözü

*Büyük değeri olan şeyler, ucuza mal olmaz. Bulduğunuz şeyin değeri; ararken sarf ettiğimiz emek kadardır.

*Emek çekilmiş her şey, değerlidir.

*Yorgunluk kadar sağlıklı ve belki de yorgunluk kadar etkili uyku ilacı hemen-hemen yok gibidir.

*Emek sermayesiz, sermaye emeksiz olmaz.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here