Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Geçtiğimiz hafta sonu Ramazan bayramı idi ya da çocukların deyimi ile şeker bayramı. Ramazan ayında oruç tutulduğu için adı Ramazan, bu bayramda şeker dağıtıldığı, ikram edildiği için de şeker bayramı aynı zamanda. Geçtiğimiz yıllarda baya bir tartışma konusu olmuştu bayram adı. Oysa tartışılacak bir şey yoktu bence.
Ramazan bayramı olduğu kesin. Hatta Arapçada Ramadan denir bu aya. Ve bu ayda oruç tutmanın özelliği var kuşkusuz çünkü Kuran-ı Kerim bu ayda indirilmiş. Bin aydan hayırlı olan kadir gecesi bu ayda kutlanmış. Bu aslında ne kadar önemlidir bilen bilir.
Böyle bir ayı idrak etmek biz zavallı ölümlülerin pekte haddi değildir diye düşünüyorum. Bu ayda gerekilenleri yapıyoruz. Yani oruç tutmak, nafaka dağıtmak, nefsine hâkim olmak. Nefsin hâkimiyeti denince bunun içine neler giriyor bir bakarsak hiç birimiz tuttuğumuz oruçtan çokta hoşnut olmayız herhalde. Benim düşündüğüme göre. Bir tek söz bile karşıdakini incitecek direk ya da ima yolu ile söylenmiş olsun o günlük orucu bozmağa yeterdir. Yani ben kendimi kırıcı algıladığım zaman oruçtan hiçbir beklentim olmuyor o gün. Ya da olumsuz düşündüğüm, öfkelendiğim zamanda kendimi öyle algılıyorum. Bu yüzden bu yıl 30 gün boyunca Allah’tan sırf sabır dilendim nerdeyse.
Dilimin ucuna gelen sözleri yutmak için yüreğimin burkulup incinmesini önleyebilmek için. Ama yinede çok başarılı olamadım. Her kötü olayda isyan ettim. İçim sıkıntı ve nefretle doldu. Çok konuştum kızdım. Yani kısaca ben kendimden memnun olmadım. Tam anlamı ile düşündüğüm gibi bir oruç tutamadım diyebilirim bu yıl. Oruç sadece aç kalmak olsaydı oruçtum hem de nasıl. Ancak benim düşündüğüm oruç bu olmadığı için kendimi kayıtsız şartsız oruç algılayamadım. Ve geçmiş Ramazanlara özlemim çok büyük… Özellikle çocukluğumdaki Ramazanlara!
Neyse, aslında çok ama çok önemli olan bu aydan çıkarken bayram yapmak çok harika bir armağan… Yine anlayana. Dilerim ki herkes bunun ayrımında olsun.
& & & & &
Ve bir Ramazan ayı da geçti gitti dilerim bir dahaki yıl gelene dek her şey güzel olur. Bu yıla kadar iftira, aşağılama, kibir ve kah hukuksuzlukla dolu bir Ramazan geçirmedik.
Ve bayram sabahı hüzünlü gibiydim. Sanki bir eksiklik vardı, sanki bir 30 gün daha tutmamız gerekiyormuş gibi hissettim nedense, gerçi her şeyi yalan yanlış yapanlar orucu açlıktan başka bir şey sanmayanlar, ömür boyu aç kalsalar ne yazar ya? Oruç aç kalmak değildir, yoksulun halinden anlamak hiç değil. Özelikle o mükellef sofralarda sokaktaki açları düşünmeden iftar yapanlar asla buna sığınmasın. Oruç sabrın yarısıdır. Oruç insan olmaktır…
Normal bir insan yalan söylemez hak yemez, iftira atmaz, gıybet yapmaz, çalışkandır, hazırcı değildir, elindekini paylaşır, adildir, halimdir, salimdir, gülümseyen bir yüzü vardır, girdiği ortamı da gülümseten ve işte bu insan Allah’ın bizden öncekilere farz kıldığı gibi bize de farz kıldığı İslam’ın şartlarından biri olan orucu tuttuğunda bu özeliklerinden hiç ödün vermez… Aksine daha iyi olmaya, daha çok yardım yapmaya, daha çok paylaşmaya özen gösterir, kırıldığında kırmaz, üzüldüğünü de göstermez, kızdığında sabır dilenir.
İşte oruç böyle bir şeydir, bu yüzden bendenizce oruç bir ayla sınırlı değildir. Ve çoğu orucumuz kazaya kurban gitmiştir bile. Gıybet ve hak yemekten iftira atmaktan zahir…
Neyse doğru yanlış, eksik tamam, siyasi, dini bir otuz günü geride bıraktık ve bayramı da kutladık. Çoğumuz kıtlıktan çıkmış gibi şekere, pastaya, böreğe saldırdı… Bendeniz üzerime almıyorum çünkü oruçluyken de aynı şeyleri kararında yiyordum bayramda da aynı şeyleri hatta güne dağılacağı için daha azını su içmeyi zamana böldüğüm içinde aşırı yük yüklemiyorum böbreklerime.
Ve sevgili okuyucularım mezarlık ziyaretleri birlikte yapılan kahvaltılar bayram günlerinin en güzel tarafı. Hepimizin bayramı kutlu mutlu sağlıklı olsun dilerim. Barış içinde, hep birlikte, sevgiyle, sağlıkla, saygıyla nice bayramlar diliyorum, her şey güzel olacak diyerek. Yase
& & & & &
Onlar Oruç Tutmadılar
Peygamberimiz bir gün ashabına oruç tutmalarını emrederek: “Ben izin vermeden kimse orucunu açmasın” buyurur. Herkes orucunu tutar. Akşam olunca, teker teker müracaat edenlere, iftar müsaadesi verir. Bu arada bir adam gelerek: “Ya Resulullah! İki genç kız oruç tuttu ve yoruldular. Zat-i alinize gelmeğe utanıyorlar. Müsaade buyurursanız iftar etsinler” dedi. Resul-i Ekrem (s.a.v.) müsaade etmedi. Adam iki defa daha geldi. Sonunda Resulullah (s.av.) “Onlar oruç tutmadılar. Bütün gün insanların etini yiyenler, nasıl oruçlu olurlar? Git onlara söyle: Oruç tuttularsa, istifra etsinler bakalım” buyurdu.
Adamcağız gitti, gerekeni söyledi. Onlar da denileni yaptı ve kan parçaları kustular. Adam Resülullah Efendimize dönerek vaziyeti bildirdi. Bunu üzerine Peygamberimiz (s.a.v.): “Nefsim kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki; eğer kusmayıp bu kan parçaları midelerinde kalsaydı, onları cehennem ateşi yerdi.”
Kaynak: Orucu Yaşayanlar, Salih Büte, Kayıhan Yayınları, 2007
Günün Şiiri
Ramazan Bayramı
Ramazan boyunca yandı kandiller
Ramazan Bayramı mübarek bayram
Aydınlatan nurla ışıdı âlem
Ramazan Bayramı mübarek bayram
Güzel hoş ay mutlu güne sözlendi
Hasret gidermeye dağlar düzlendi
Bayramlaşmamıza yaren gözlendi
Ramazan Bayramı mübarek bayram
Allah’ım kuluna verdi sevinci
İmanlı yüreğe girdi sevinci
İnsanlarız olmayalım biz kinci
Ramazan Bayramı mübarek bayram
İlahi böcekte uçan kuşlarda
İnci inci akan gözden yaşlarda
Bereket çoğalır yenen aşlarda
Ramazan Bayramı mübarek bayram
SANCAKİ’m bir görsen coşar çocuklar
Şeker toplamaya koşar çocuklar
Bayramda bambaşka yaşar çocuklar
Ramazan Bayramı mübarek bayram
Hacı YİĞİD
Ramazan Bayramı
İşte geldi bayramlardan, biricik Ramazan Bayramı
Dostlukların daima bayramıdır. Ramazan Bayramı
Bugünde oruç haramdır, çünkü Ramazan Bayramı
Herkes camiye koşuyor, bugün Ramazan Bayramı
Ramazan Bayramında, büyükler hep ziyaret edilir
Bugünde küsler barışarak, bütün günahları af edilir
Bayramlarda sadakalar, yardımlar daima sevk edilir
Bugünlerde yapılacak bütün dualar, hep kabul edilir
Bayramlar demek değildir, yurt dışına tatile gitmek
Nedense bayram gelince, adet oldu valizi alıp gitmek
Sen tatile gidince, büyüklerine kimler? Varıp gidecek
İyi düşün seni dünyaya getireni, olur mu? Silip gitmek
Bayramlar, hep kardeşliğimizi ve birliğimizi hatırlatır
O gün gelince büyüklerin ellerini, öpülmesini yaşatır
Uzaktakilerini telefonla arayarak, hep onları şaşırtır
Ramazan Bayramı bana, dostlukları ve barışı hatırlatır
Fikret GÜRSOY
Evlerimizi Takdim Ederim
Şu karşıdaki delikli kutuya ev derler
İnsan, oğulları burada yer burada içer
Ve daha tuhaf, tuhaf işler görürler
Bunların çoğu ayıp şeylerdir söylenmez
Evlerimizin üstü kapalıdır
Ve bütün şairler gökyüzüne pencereden bakarlar
Halbuki kuş yuvalarının üstü açıktır
Ve kuşlar şiir yazmazlar
Bedri Rahmi EYÜBOĞLU
Günün Sözü
En büyük bilgelik şu andan zevk almayı hayatın en büyük amacı kılmaktır, çünkü tek gerçek budur, başka her şey düşünce oyunudur. Ama bunun en büyük budalalığımız olduğunu da söyleyebiliriz, çünkü yalnızca kısa bir süre için var olan ve bir rüya gibi kaybolan içinde bulunduğumuz bu an asla ciddi bir çabaya değmez.
Arthur Schopenhauer