İnsan Hakları Derneği İskenderun Şubesi üyeleri, Yaklaşık iki hafta önce Antalya’da eşi tarafından öldürülen Sevcan Demir’in davasının takipçisi olduklarını söylemek için bir araya geldi. AKAD binası önünde toplanan dernek üyelerine, Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara ve İskenderun İlçe Başkanı Hüseyin Derin ile yönetimi de destek verdi.
Ülkemizdeki kadın cinayetlerinin hız kesmeden devam ettiğini kaydeden İnsan Hakları Derneği İskenderun Şube Eşbaşkanı Ayten Kılınç; “Maalesef ki kadın cinayetleri hız kesmiyor. Her gün en az 2-3 kadın öldürülüyor. Bizler de bugün 15 gün önce Antalya’da eşi tarafından öldürülen Sevcan Demir’in yanında olduğumuzu ve davanın takipçisi olduğumuzu söylemek için bir araya geldik. Bizler biliyoruz ki kadın cinayetlerinin durdurulmamasından kadın-erkek eşitliğine karşı karşı çıkıp kadınları değersizleştirmeye çalışanlar, 6284 sayılı Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Yasasına saldıranlar, İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz şekilde çıkanlar sorumludur.
6284 Sayılı Kanun’un etkili uygulanmaması ve yargı sistemindeki cezai yaptırımların yetersizliği kadınların yaşamını tehlikeye atmakta, koruma mekanizmalarının ve önleyici politikaların işlevsiz kalmasına sebep olmaktadır. Artan cinayetlerle birlikte vahşileşen öldürme şekilleri şiddet potansiyellerinin ne kadar derinleştiği hakkında bizleri düşündürmekte. Kadınların şiddete uğradığı alanların başında ev içi şiddet gelmektedir. Kadınlar Sevcan Demir’in de yaşadığı gibi en yakınları tarafından katledilmekte, şiddet görmekte taciz ve tecavüze maruz kalmaktadır” diye konmuştu.
2025 yılının “Aile Yılı” olarak ilan edilmesinden duydukları endişeden de söz eden Kılınç; “2025 yılının “Aile Yılı” olarak ilan edilmesiyle kadın haklarının daha çok kısıtlanacağını, aile içi şiddet vakalarının daha çok göz ardı edileceğini düşünüyoruz. Hükümetin kadını birey olarak değil yalnızca anne ve eş kimliğiyle değerlendirmesini kabul etmiyoruz. Kadın cinayetleri davalarında en çok başvurulan ceza indirim gerekçeleri olarak “haksız tahrik” ve “takdiri indirim nedenleri” dikkat çekiyor.
Bunun yanında sanığın akıl sağlığının yerinde olmadığı iddiası davalarda beklenen sonuçların çıkmamasına neden oluyor. Sevcan Demir davasında “iyi hal” “haksız tahrik” ve “akıl sağlığı yerinde değildir” şeklindeki tutum ve kanaatlerden uzak durulmasını bekliyoruz.
Kadın cinayetlerinin bir an önce durdurulması için cezasızlık kültüründen vazgeçin. Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine dair 6284 sayılı Kanun’u etkin şekilde uygulayın. İyi hal ve haksız tahrik indirimlerini uygulamayın. Alo şiddet hatlarını açın. Her semtte kadın danışma merkezleri açın. Bizler kadına karşı şiddetle mücadeleye tüm gücümüzle devam edeceğiz. Sevcan Demir’in davasının takipçisi olacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: Helga TERBİYELİ)