Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel, parti binasında yaptığı basın açıklamasında ülke gündemine yönelik değerlendirmelerde bulunurken, iktidara yönelik de sert eleştirilerde bulundu.
Ülkede işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, eşitsizlik, umutsuzluk, adaletsizlikle yıllardır savaş verildiğini, son zamanlarda ise bunların üzerine göçmen sorunu ve yangınlarla işin içinden çıkılamaz hale gelindiğini savunan Yüksel; “Sırtını saraya dayayanlar mutlu, huzurlu, geleceği garanti altında, yedi sülalesinin hayatını kurtarmış durumda ama 83 milyon ızdırap ve çaresizlik içerisinde inim inim inliyor. Sıkıntıları, sorunları, yaşananları dile getiren, haykıran muhalefete kötü söz, iftira, saldırı yapılıyor. Bunu söyleyen gazetecilere, konuşanlara her türlü baskı ve zulüm yapılıyor. Dün Sivas’ta sözlü saldırıya uğrayan İyi Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’e yapılan çirkinliği şiddetle lanetliyorum. Ne yaparsanız yapın, hangi yola baş vurursanız başvurun, Türkiye sahipsiz değildir, Türkiye’ye sahip çıkanlar vardır, gerçeği yüzünüze, gözlerinize bakarak haykıranlar vardır ve olacaktır” şeklinde konuştu.
Dünya genelinde 116 ülkede duygu durumu araştırması yapıldığını ifade eden Yüksel, en az gülümseyen ülkeler arasında birinci, en çok öfkeli ülke arasında ikinci, en az keyif alan ülkeler arasında ikinci olduğumuzu söyledi.
“Sorumlular, Ülkeyi Kaosa Sürükleyenlerdir”
Son günlerde ülkemiz genelinde yaşanan yangınlara da değinen Yüksel; “Ciğerlerimiz, yüreklerimiz yandı, yangın hala devam ediyor. Bir basiretsizlik ile karşı karşıya kaldık. Ülkenin yönetilmediğini, tedbir alınmadığını, çaresiz bırakıldığını acı çekerek, yanarak gördük, yaşadık. Yangın elbette çıkar sen tedbir alacaksın, çare bulacaksın. Yunanistan’da yangın var, ülkeyi yöneten özür diliyor, 500 milyon euro yangın bölgesine yardım kararı alıyor. Biz de sorunlular neden hesap vermiyor? Ülkeyi yangın uçaksız bırakanlar niye hesap vermiyor? Yazlık saraya 650 milyon TL para harcandı, bu parayla 20 tane yangın uçağı alınabilirdi. Vurguna, talana, israfa, harama para var ama yangın uçaklarının bakımını yapmaya para yok. Sorumlu kim? Suçlu kim? Ülkeyi yönettiğini iddia edenler, esasında yönetemeyip, ülkeyi bir kaosa, belirsizliğe sürükleyenler bu işin sorumlusudur…” dedi.
“Ülkeyi Patlama Noktasına Getirdiniz”
Açıklamasında göçmen sorununa da değinen Yüksel, bunun bir beka sorunu olduğunu öne sürerek; “Sınır güvenliğimizin yok olduğu, sınır namusumuzun korunmadığı bir süreç yaşıyoruz. Ankara Altındağ’da yabancı uyruklular ile 2 gencimiz kavga etti, gençlerimiz ağır yaralı… Türkiye’yi bir patlama noktasına getirdiniz. Şehirler, ekonomi kaldırmıyor. Ülkeyi bir göçmen istilası ile başbaşa bıraktınız. Bir iç güvenlik sorunu ile, beka sorunu ile karşı karşıyayız. İşveren ucuz olduğu için memnun ucuza çalıştırıyor bu sayede Türk insanı da işsiz ve perişan kaldı. Tam 8 milyon mülteci kaçak, 2 milyondan fazla mültecinin kimliği belirsiz, 1 milyondan fazla mültecinin hangi şehirde yaşadığı, nerede olduğu belli değil. Böyle bir manzarayla karşı karşıyayız. Bayramda Suriye’ye gidenler… Demek ki gidebiliyor, demek ki orada aylarca kalabiliyor, demek ki oradaki savaş ortamı eskisi gibi değil. Her şey ortada… Doğrusu, herkesin kendi vatanına, kendi toprağına gitmesi ve orada yaşamasıdır. Misafirlik bitmiştir, bitmelidir.
Ülke patlama noktasına geldi artık Türkiye bir dinamitin üstünde… Sınırlarımızdan hala geçen geçene… Afganistan’daki Taliban hapishanelerin kapısını açtı kapı dışarı etti Türkiye’ye doğru gönderiliyor… 500 bin kilometre mesafeden İstanbul’a geliyorlar arada İran var neden İran’da kalmıyorlar? Neden İran kabul etmiyor? Göçmen sorunu ülkemizin büyük bir milli sorunudur, beka sorunudur, iç güvenlik sorunudur… Türkiye bu şekilde gidemez, gitmemelidir. Bu işin kesin çözümü, baskıyla zulümle değil, ikna ederek ve ortam yaratarak, o ülkelerle görüşerek göçmen sorununa dur dememiz lazım. Ve herkesin de kendi vatanında yaşaması lazım” diye konuştu.
“Ayağa Kalk ve Ses Ver!”
Son olarak tüm halka seslenen Yüksel; “Bütün hemşerilerime seslenmek istiyorum; ‘Ayağa kalk ve ses ver, artık yeter, artık tamam’ de. Emekliye, işsize para yok ama Afganlıya Suriyeliye var. Onun için ses ver, ayağa kalk, artık yeter deme zamanı… ‘Artık Yeter’ diyoruz. Yeniden bir dirilişe gireceğiz, yeniden bir destan yazacağız, birbirimize sarılacağız, sevgi ile, hoşgörü ile, inançla birbirimize sarılacağız, tekrar bir ‘Türk Milleti’ olacağız ve Dünya’ya o şekilde haykıracağız! Bunu yapmalıyız. Yenilecekler ve gidecekler. Kul hakkı diyerek iktidara gelenler, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yağmalayanlar yenileceksiniz ve gideceksiniz. Satıp doymayanlar, ihaleler alıp da vurgun, talan düzenine geçip bir türlü doymayanlar, yandaşa devletin malını peşkeş çekenler yenilip gideceksiniz.
Erken seçim değil, hemen seçim, acil seçim! Türkiye’nin kurtuluşu için, Türkiye’deki insanların yüzünün gülmesi için, mutlu olması için istiyoruz. Erken seçim değil hemen seçim, acil seçim” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: Helga TERBİYELİ)