Cumhuriyet Halk Partisi Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel; “Vatan ve Bayrak İçin Dimdik Ayakta Durmaya Devam Edeceğiz”
Cumhuriyet Halk Partisi Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel, bu ayki basın toplantısını, İlçe Yönetimi, Kadın Kolları, Gençlik Kolları ve partililerin yoğun katılımıyla gerçekleştirdi. Parti binasında düzenlenen toplantıda ülke gündemine yönelik açıklamalarda bulunan Yüksel, mevcut hükümete yönelik de sert eleştirilerde bulundu.
“Bıkmadan, usanmadan memleketimize, vatanımıza, bayrağımıza sahip çıkıp doğruları söylemeye devam edeceğiz” diyerek sözlerine başlayan Yüksel, konuşmasında ilk olarak Afrin operasyonuna değindi. Türk ordusunun Afrin Harekatı’nı başarıyla tamamladığını ifade eden Yüksel; “Şanlı Türk ordusu kendisine yakışır bir şekilde, kendisine verilen görevi harfiyen yerine getirdi. Şanlı Türk ordusu şu ana kadar yapılan hataları düzeltti, bir ayar çekti. Bütün dünya ‘Türk ordusu görev başında’ dedi. Dualarımızla, yüreğimizle onların yanındayız, şükranlarımızı sunuyoruz, başarılarının daim olmasını diliyoruz” dedi.
Regaib Kandilini de kutlayan Yüksel, kandilin ülkemize hayırlar getirmesini temenni etti. Ülkemizin en büyük sorununun ayrışma ve kutuplaşma olduğunu savunan Yüksel; “Ülkemiz her alanda ayrışıyor ve kutuplaşıyor. Birileri bundan medet bekliyor. Vatandaşlarımızı ayrı ayrı bölerek oradan bir oy devşirme, bir kazanç peşindeler. Bu ittifak yasası, Cumhur denen bu yasa, milletin değil sadece ve sadece iki partinin çıkar ve menfaatleri üzerine düzenlenmiş bir yasa. Kucaklaşma yerine ayrıştırmayı ve kutuplaştırmayı öngören bir yasa tasarısı. Tarihte bunun örneği de çoktur, eşitliğin, adaletin olmadığı bir yasa dönüp dolaşır onu hazırlayanları kuyuya çeker, düşürür. Ben bütün kalbimle inanıyorum gün gelecek haksız, eşitlik olmayan bu yasa ayaklarına dolanacak ve eştikleri kuyuya düşecekler. Keser dönecek sap dönecek bunlar elbet bu halkın önünde hesap verecekler” şeklinde konuştu.
Ülkemizdeki Suriyelilerin durumu hakkında da bir değerlendirmede bulunan Yüksel; “Ülkemizdeki Suriyeli sayısı şu anda resmi rakamlara göre 3 milyon 540.000. Bunların sadece 234 bini kamplarda yaşıyor, diğerleri 81 ile dağılmış durumda ve en çok İstanbul, Hatay, Gaziantep’te yaşıyorlar. Ülkemizde şu ana kadar 311 bin Suriyeli bebek dünyaya geldi, hastanelerde 1 milyon 460 bin Suriyeli yatarak tedavi gördü, çalışma izni verilen Suriyeli sayısı 19 bin. Bugüne kadar 30 milyar dolar harcandı, harcandığı söyleniyor ama onlara harcanmadığını biliyoruz, görüyoruz.
Cumhuriyet Halk Partisi Aslanlar gibi mücadele ediyor ve halkın yararına son günlerde meclise yasa tasarısı veriyor. Mesela diyor ki emekliye iki tane ikramiye verilmeli verin diyor. Dün de bir Milletvekilimiz asgari ücretli geçinemiyor, hiç olmazsa ulaşım hizmetleri asgari ücretliye bedava olsun diye yasa tasarısı sundu. Bunlar ne yaptı? Aile ve Sosyal Göç Bakanlığı Suriyelilere yurtiçi ve yurtdışı bedava konuşsun diye bugün kanun hazırladı. Bunun takdirini sizlere bırakıyorum. Nasıl bir haksızlık, nasıl bir adalet…” dedi.
Geçtiğimiz günlerde kutlanan 18 Mart Çanakkale Zaferinin 103. yıldönümünde Mustafa Kemal’in anılmamasını şiddetle kınayan Yüksel; “Mustafa Kemal’siz bir tarih yazmaya çalışıyorlar. Her işte yaptıkları gibi tarihinde orasından burasından çekiştirerek, yalan ve dolanla, bir tarihi yok edip, kendi kafalarına göre bir tarih yazma peşindeler. Diyanet İşleri Başkanlığı Cuma günü hutbe yayınlıyor, Çanakkale ile ilgili, Mustafa Kemal Atatürk demiyor, ondan bahsetmiyor. Bu nasıl bir vicdan? Kültür Bakanlığı’nın hazırladığı Çanakkale ile ilgili afişlerde yine Mustafa Kemal Atatürk yok. Savaşlarda Mustafa Kemal Atatürk, Conkbayırında var Kartepe’de var, her yerde Mustafa Kemal Atatürk tarih yazıyor ve Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu yer, kendini kabul ettirdiği yer Çanakkale, fakat ibretle izliyoruz Çanakkale’de Mustafa Kemal yok. Dünyanın kabul ettiği, savaştığı insanların annelerinin bile saygı duyduğu Atatürk’ü, ne yazık ki ülkemizdeki bazı insanlar yok saymak, unutturmak için ellerinden geleni yapıyor. Ata’mızı unutmayız, unutturmayız” diye konuştu.
Son günlerde İstiklal Marşımız ile ilgili yaşanan polemiklere de değinen Yüksel; “İstiklal Marşı’mız hakiki manayı yansıtmıyormuş. Yüzde yüz milli olan, milli şair tarafından yazılan İstiklal Marşı’mızı 100 yıla yakındır söylüyoruz, gururla, heyecanla, duygularımızla, benliğimizle, beynimizle söylüyoruz ve tüylerimiz diken diken oluyor. O kadar ayağa düştü ki sosyal medyada o kadar cıvıklaştırdılar ki olayı kimisi diyor ki arabesk şeklinde olsun kimisi diyor Mehter Marşı şeklinde olsun… Şu cıvıklığa bir bakar mısınız? Şu vicdansızlığa, ahlaksızlığa bir bakar mısınız? Sıra geldi İstiklal Marşı’na… Bizler İstiklal Marşı’mızı ta yüreğimizle, beynimizle ve gururla söylüyoruz, söylemeye devam edeceğiz. İstiklal Marşı’mızı aynı beste ile aynı güfte ile aynı sözlerle, gurur duyarak, aynı heyecanla söylemeye devam edeceğiz.
Ortalık sisli ve puslu… Gelecek için, vatan ve bayrak için dimdik ayakta duruyoruz ve durmaya devam edeceğiz. Kimse korkmasın, hiçbir karanlık aydınlığa galip gelememiştir. Dünya tarihinde hiçbir karanlık, hiçbir sisli, puslu hava aydınlığı yenememiştir, yenemeyecektir. Bizler ve vatanı ve bayrağı için mücadele eden insanlar aynı heyecanla, aynı gururla çalışmalarımıza devam edeceğiz. Mutlaka kazanan aydınlık, akıl, mantık olacak” şeklinde sözlerini noktaladı. (Haber: Helga TERBİYELİ)