Cumhuriyet Halk Partisi Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel; “İlk Genel Seçimde Cumhuriyet Halk Partisi Belen’de Tarih Yazacak”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel, 2020 yılının ilk basın toplantısını gerçekleştirdi.
İlçe binasında partililerin yoğun katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yüksel, ilk olarak Libya’ya asker gönderilmesi konusuna değindi. Libya’da bir iç savaş yaşandığını, bu savaşın içine Türk askerini göndermenin büyük bir gaflet ve hata olduğunu vurgulayan Yüksel, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk askerinin bir iç savaşta kan akıtmaması bedel ödememesi gerektiğini savundu. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün de Libya’ya savaşmaya gittiğinin dillendirilmesine de cevaben konuşan Yüksel; “Gazi Mustafa Kemal, o zamanlar Osmanlı toprağı olan Libya’ya emperyalistlerle savaşmaya gitti. Şimdi ise emperyalizme hizmet için Türk Askeri orada. Ulu Önderi burada referans göstermek hiç kimsenin haddi değildir” dedi.
Ortadoğu’nun bir bataklık halinde kaynamaya devam ettiğini kaydeden Yüksel; “İran’ın bir komutanı öldürülüyor Amerika tarafından, İran’da misilleme ile Amerikan üssünü Irak’ta vuruyor. Kaynayan bir kazan. Ne demişti büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk; ‘Savaş mecburi değilse bir cinayettir.’ Ortadoğu bataklığından uzak durmalıyız. Barış Pınarı Harekatı’nda askerlerimiz bedel ödedi görevlerini aslanlar gibi yaptı ama netice olarak masada istediğimizi alamadık. Terör unsurları hala orada, ağır silahları teslim edeceklerdi, Rusya ve Amerika kefil olmuştu, vermediler, faaliyetlerine devam ediyorlar. Kıbrıs, Suriye, Libya ve Mısır’la şu anda ilişkilerimiz çok kötü, bir kısmında büyükelçimiz dahi yok. Bugün bir buçuk trilyon dolarlık petrol ve doğalgaz Doğu Akdeniz’de maalesef Türkiye’nin elinden kayboldu gitti. Yanlış politikalar ülkemizi maalesef bu duruma getirdi. Türkiye’de bir beka sorunu var. Sen kendi vatan toprağını korumayacaksın, Mısır’a asker göndereceksin, böyle bir anlayış olabilir mi? Türkiye Silahlı Kuvvetleri’nin, Türk askerinin görevi vatan toprağını korumaktır” diye konuştu.
Ülke genelinde tartışma konusu olan Kanal İstanbul ile ilgili de görüşlerini dile getiren Yüksel; “Bilimsel raporlar, bilim ne diyor; Marmara Denizi ölür, deprem daha vahim sonuçlar doğurur, tabiat ölür, ağaç kurur, Marmara Denizi’ne balık gelmez, Türkiye büyük bir bela ile karşı karşıya kalır diyor. Bunu bilim söylüyor. Kendi ne diyor ‘İsteseniz de istemeseniz de yapacağız.’ Vallahi istesen de istemesen de son günlerin, istesen de istemesen de Türkiye’nin başından gideceksin.
İstanbul havaalanı için bilim, akıl, izan uyardı, buraya bu havaalanı olmaz dedi, buraya yapılmaz dedi. Yok ben yaparım dedin yaptın. Çünkü yandaşlara söz verilmiş, yandaşlar para kazanacak. Türkiye’nin iliğini sömürecek. Bütün bilim adamları uyardı, İstanbul havaalanını yapılmayacak bir yere yaptılar. Önceki gün Putin Atatürk Havalimanı’na inmek zorunda kaldı. İstanbul Havalimanı işlevsiz hale geldi. bir an önce aklın ve bilimin dediğine döneceksiniz. Atatürk Havalimanı’nı tekrar hava ulaşımına açacaksınız. Bundan sonraki en küçük bir şeyde bunun vebali o ‘isteseniz de istemeseniz de yaparız’ diyen zihniyetin elinde olacaktır, vebali onun sırtında olacaktır” diye konuştu.
İslam İşbirliği Teşkilatı Kadın Dayanışma Konseyi’nden gelen 50 kişilik heyetin Emine Erdoğan tarafından ağırlandığını hatırlatan Yüksel; “Emine hanım bunları ağırlıyor, harcanan para eski parayla 1 trilyon 165 milyar lira… Yemek yiyorlar, 5 yıldızlı otelde kalıyorlar ve bu sadece bir günlük masraf. Şu israfa bakın” dedi.
Baca takmadığı için kapatılan termik santrallerin halen devlettin verdiği kredi sözüne karşılık kredi almaya devam ettiklerini de ifade eden Yüksel; “Termik santraller kapatıldığı halde krediyi almaya devam ediyor. Çamlıca’da cami yapıldı 700 milyon TL para verildi. İstanbul seçimin tekrarı için 150 milyon TL verildi. Partilere seçim yardımı 420 milyon TL verildi. Bunlara para musluktan oluk gibi akacak ama işçiye, emekliye, asgari ücretliye gelince para yok, sürüneceksin, seni açlığa mahkum ederim diyeceksin. Bunu hangi vicdan kabul eder. Emekli sürünüyor, asgari ücretli sürünüyor, emeklilikte yaşa takılanlar sürünüyor, insanlar canına kıyıyor. Çünkü ülkede açlık ve sefalet var. İşsizlik hat safhaya ulaşmış, üniversite öğrencileri ızdırap içinde gözyaşı döküyor. 2019 yılında tam 115.000 esnaf bir yılda kepenk kapattı. Türkiye’deki manzaranın içler acısı durumu bu. O anlı şanlı sendikalara da seslenmek istiyorum. İstanbul Üniversitesi’ndeki öğrenciler kadar cesur olun. Sizin göreviniz işçinin, emekçinin hakkını savunmak, meydanlara inin” diye konuştu.
Yerel gündeme de değinen Yüksel, Belen Belediyesinde bir meclis üyesinin yılbaşı kutlayanları itham altında bırakan sözlerini eleştirdi. Yüksel; “Yılbaşı kutlayanları utanmadan, sıkılmadan Müslüman değilmiş gibi gösteriyor Belen’de bir meclis üyesi. Sen kimsin, kimin Müslüman olduğunu, kimin daha iyi Müslüman olduğunu, ne olduğunu sen mi tayin edeceksin? Seyir terası bir ilan veriyor, yeni yılda gelmek isteyenler gelebilir, yeni yılda beraber olalım diye. Meclis üyesi altına yorum yapıyor ‘Müslüman Mahallesinde salyangoz satmayın’. Ne bileyim ben senin Müslüman olduğunu? Bugün Belen Belediyesinde kul hakkı yenirken, Belen Belediyesini batırmışken sesin çıkmayacak, bugün yurtlarda çocuklara tecavüz edilirken bu meclis üyesinin sesi çıkmayacak, ‘yılbaşına günah, kutlayanlar da Müslüman değil’ diyecek. Hadi oradan!” dedi.
Partileri hakkında yapılan dedikodulara da yanıt veren Yüksel; “Gazeteci olduğunu söyleyen biri bizi andı, bize cevap hakkı doğdu. İsmimizi, Belen CHP Ailesini ağzına alarak, ‘şu kadar yıldır ilçe başkanı sonuç ne oldu’ diyor. Ben 2002’de partililerim, tabanım, emekçi istediği için göreve geldim. Tabanın, emeğin iradesine saygı duyacaksınız. ‘Ne oldu’ diyor 2002’den bu yana… Çok şey oldu. 2002 yılından önce 350 oyu vardı Cumhuriyet Halk Partisi’nin Belen’de, 2002 yılında 1085’a çıktı. 2007 yılında 1400’e, 2011 yılında 2400’e çıktı. 2015 yılından sonra da 3 bini geçti. Son yerel seçimde de 30 yıl sonra meclis üyeleri çıkardık, çok büyük bir oy oranıyla seçime ortak olduk. Ne mi oldu, bu oldu. Yalanla, gıybetle bir yere varılmaz. Duyanlar duymayanlara söylesin, ilk genel seçimde Cumhuriyet Halk Partisi Belen’de tarih yazacak.
Yüreğinde vatan sevgisi taşıyan, bayrak sevgisini taşıyan bütün hemşirelerimizi, cumhuriyetin son kalesini olan Cumhuriyet Halk Partisi’nde saf tutmaya, birleşmeye, bütünleşmeye çağırıyorum. Haksızlığa, adaletsizliğe, hukuksuzluğa meydan okumaya çağırıyorum” şeklinde sözlerini tamamladı. (Haber: Helga TERBİYELİ)