Aziz dostlar, sevgili hemşerilerim, başlıktan anlamışınızdır kim olduğunu. Geçtiğimiz Cuma gecesi elim kaza sonucu kaybettik kendisini. Cuma namazını müteakip, mahallesi, benim doğup büyüdüğüm, evimizin duvarına bitişik, Dumlupınar Camiinden salât ve selam, gönülden akan gözyaşlı dualarla İskenderun Mezarlığından uçuşa geçti Yiğidim!
Ben hiç doyamadım, sanki bir tarafım koptu, eksik uzuvla ve bilinçsiz bir atmosferi üç gün yaşadım ve kendimi Mevlidi sonrası zor toparladım. Köşemde yazmaya cesareti ancak bulabildim. Tüm dostlarının da aynı ahvalde olduğu kanaatindeyim.
Şıhım derdi ve yürekten söyleyişi, jest ve mimikleriyle birlikte yüzünden okunurdu. Hareket ve davranışlarında samimiyet ve gerçeklik vardı. Hiçbir zaman yapmacık değildi. Kimseyi kırmaz, tenkitleri tatlı-sert dobra-dobra idi, arkadan aleyhte konuştuğuna hiç rastlamadım. Hep olumlu, yapıcı ve ümitkârdı.
Dava Adamı, Türk-İslam Davasının savunucusu, mahallemizin, İskenderun’umuzun, Hatay’ımızın, Türkiye’mizin ve de Türk Dünyasının yılmaz savunucu ve bekçisi, adam gibi adam, inancının ve Milliyetçilik davasının yılmaz savunucusu, savcısı diyebileceğimiz muhterem kişi, Rahmete kavuşan Sayın Beşir ARAS kardeşimizdir.
Ramazanın ilk haftası Cuma gecesi Mete Aslan Bulvarında devamlı toplandığımız büromuzda, devamlı beraber olduğu guruba iftarını vermişti. Keşke devamlı Ramazan olsa demişti. Verdiği iftar ve hayata vedası da Cuma gecesine geldi. Yeri iyi olduğuna imanımız tamdır.
Bana ‘Sende İftarı Kadir Gecesi ver’ demişti ama o gece dualarla Camilere gidilir diye bir hafta öne almıştık. Rutin olarak altı kişilik aile toplantımıza ilk gelen o olurdu. Son görüşme imiş meğer.
Bayram için arabayı yüklemiş, ailece Mersin’e gidiyordu. Telefon açtım, “köydeyim, kayısı topluyorum al da git” dedim. “Bakalım hiç te yerimiz yok ama gelirim” dedi. Aşağıya eve geliyor, beş dakika oturup kaysısını ve bahçeden salatalık da alıp gidiyor.
Yola çıkınca bana telefon etti, “Şıhım ben neredeyim biliyon mu? Ceyhan’ı geçtim. Bayramdan sonra gelir Peynirlikte hep beraber oluruz” diye söyledi. Bende hayırlı yolculuklar diledim.
Bayramlaşması üç gün, tüm dostları ile kavurucu sıcağa rağmen büyük izdihamla sürdü. Yeri cennettir inşallah! Ruhu Şad olsun! Dostları, Ailesi, Vatanı sağ olsun. Dualarınızın daim olmasını dilerim.
Kırk Mevlidinde, büyük ve küçüklerimizle birada olma duygu ve düşüncesiyle Allah’a emanet olun ve ay-yıldızlı bayrak asın.
