Değerli okurlarım, ülkemizin sponsorluk alanında temayüz etmesi için spor ürünlerinin lisanslama çalışmaları ve futbol dışındaki diğer branşlarında geliştirilmesi adına çalışmaların geliştirilmesi gerekir. Standartlara ve dış pazarlara uygun vasıflı spor ürün ve ekipmanların üretiminde süratle yol alınmalı, doğrudan ya da dolaylı olarak ilgilenen istekli sporcuların desteklenmesi için çaba gösterilmelidir.
Bu işleri yapabilmek için; öncelikle iyi niyet, işi sevmek ve çok çalışmak, emeğin hakkını da vermek gerekir. Bunların hakkını verirsen başarılı olursun. Bunları bilerek ve isteyerek yazıyorum. Bize gelen şikâyetler ve gördüklerimiz, spor malzemeleri üretip satan mağazaları uyarmamıza vesile oldu. Spor teçhizatı işleriyle iştigal etmek öyle sanıldığı kadar bir hadise değildir.
Oluşturulacak yeni dijital ortamlar da hem spor dallarının hem de bu sektörün küreselleşmesine önemli katkıda bulunacaktır. Bunun için rekreasyon gerekli, bunu başarabilirsek hem tekrar temayüz ederiz ve hem de yeniden yapılanmış oluruz. Her hangi bir şeye dayalı rekreasyonlar vardır ama biz bu yabancı sözcüğün boşluğundan yararlanmayı düşünmeyelim.
Sponsor hadisesini sizlere ayrıntılı anlatmaya devam edeceğim ama okurlarımın ısrarla istedikleri şu “Lobi” konusunu da anlatmadan geçemeyeceğim. Şimdiye kadar anlattıklarım da birbirine böbrekten bağlı bildiğiniz gibi. Futbolun kriterleri süratle değişiyor. Bu tamam da bir iki önemli konuda hiçbir değişiklik görülmüyor. Değişimler olgun düşünce ile medeni ve sosyal olmakla gerçekleşir.
Dünya futbolunda ve yerli futbolumuzda da büyük gelişmeler oluyor. Bizim futbol oynadığımız dönemde 6 km. koşan parmakla gösterilirdi. Şimdilerde en az koşan 10 kilometrenin üzerinde koşuyor. Hakemlerimizin bile temposu arttı.
Doğal olarak bunun nedenleri var. Yıllarca önce, futbol sahalarımızda futbol oynamak değil, yürümek bile zordu. Hele futbolcuların teçhizatları bir hamallıktı. O sahalarda gel de 10-12 km koş bakalım. O kadar koşan oyuncu hastanelik olurdu ya da ertesi hafta futbol oynayamazdı.
Ülkemizde popülizm hep önde gidiyor, bunun önüne de geçebilmek mümkün değil. Bir futbol sever, tuttuğu futbol takımının tüm oyuncularını sayamayabilir ama kulüp başkanının kim olduğunu tek kalemde bilir.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA