Değerli okurlarım, günümüz dünyasında spor denilince şöyle bir durmak gerekiyor. Müthiş bir gelişme ve baş döndürücü hareket söz konusu. Öyle bir sektör ki, arz-talep almış başını gidiyor. Bu piyasayı incelediğimizde spor dallarının özelliğine dayanan farklılığın yanında bu farklılıklardan oluşan ayrımında söz konusu olacağı unutulmamalıdır. Hal böyle olunca da spor dallarını teker-teker analiz edip ve öyle değerlendirme de büyük önem kazanmaktadır.
Spor hem hizmet üretimi boyutuyla ve hem de üretim, tüketim, arz-talep boyutuyla bu sektörün araştırma konusunu oluşturmaktadır. Bu sektördeki büyüme uluslar arası ile birlikte yerli spor etkinliklerinin muhtemelen hesapta olmayan yeni ticari fırsatların da doğmasına ortam hazırlayacaktır. Bu sektörün etkinliklerinden yararlanmak için bazı koşulları da kusursuz yerine getirmek gerekmektedir. Zaten bunu göz ardı edemeyiz.
Ülkemizin bu alanda temayüz etmesi için spor ürünlerinin lisanslama çalışmalarına, futbol dışındaki diğer branşlarında geliştirilmesi adına çalışmaların geliştirilmesine, standartlara uygun dış pazarlara uygun vasıflı spor ürünleri ve ekipmanlar üretiminde süratle yol alması, doğrudan ya da dolaylı olarak ilgilenen istekli sporcuların desteklenmesi için çaba gösterilmesi…
Bu işleri yapabilmek için; Öncelikle iyi niyet, İşi sevmek ve çok çalışmak, Emeğin hakkını vermek gerekir. Bu özellikleri özümlememiş olan spor malzeme üreticileri daima bahanelerin arkasına gizlenirler. Fabrikalar tezgâhlar kurulabilir ama o işleri organize edecek, yapabilecek insanlara ihtiyaç vardır. Bunların hakkını verirsen başarılı olursun… Şehirlerde faaliyet gösteren spor malzemesi üreticileri; Kumaşlarının UEFA standartlarına uygun olmasına, tamamen toptancılık yapmamaya, yöre halkının perakendeciliğine itibar etmeleri gerekmektedir.
Bunları bilerek ve isteyerek yazıyorum. Bize gelen şikâyetler ve gördüklerimiz spor malzemeleri üretip satan mağazaları uyarmamıza vesile oldu. Spor teçhizatı işleriyle iştigal etmek öyle sanıldığı kadar bir hadise değildir. Bu işlerde sebat ister, sadakat ister, iş ahlakının da özümlenmiş olması daha da önemlidir, bunu düşünmeden söylemeliyim. Böyle güzel yaklaşımlar olursa, spor, sosyal eğlence sektörü ile beraber dijital teknoloji arasında uçurumlar kapanır, büyük bir yakınlaşma gündem oluşturur.
Dijital ortam deyip geçemeyiz. Oluşturulacak yeni dijital ortam hem spor dallarının ve hem de bu sektörün küreselleşmesine önemli katkıda bulunacaktır. Herkesin bu duygulara iştirak edeceğini düşünüyorum. Başarısız olunsa bile, fazla sızlanmaya gerek yok. Bunun için rekreasyon gerekli, bunu başarabilirsek hem tekrar temayüz ederiz ve hem de yeniden yapılanmış oluruz.
Her ne kadar, rekreasyon bazılarımızın boş zamanlarını değerlendirebilmek için bazı etkinliklere katılma olarak düşünülse de hiç de öyle değil. Böyle düşünmek tamamıyla yanlış olur. Her hangi bir şeye dayalı rekreasyonlar vardır ama biz bu yabancı sözcüğün boşluğundan yararlanmayı düşünmeyelim. Boş zamanlar olarak değerlendirmelerde, işsiz güçsüz insanlar akla gelebilmektedir. Medeni ve sosyal insanın fazlaca boş zamanı olmaz.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
