31 Mart yerel seçimleri de geldi, geçti. Ama arkasında bir yığın soru işareti bıraktı. CHP 47 yıldır ilk defa 1’ci Parti olurken, AKP 22 yıldır ilk kez ikinciliğe düştü. Peki, CHP birinciliği kendi partililerin oyları ile mi kazandı? AKP neden küme düştü?
Bu soruları cevaplandıracak olursak. CHP tabii ki yalnız kendi mensuplarının oyları ile 1’ciliğe çıkmadı. İçerisinde bulunduğumuz ekonomik koşullar bunun ilk sıradaki sebepleri. Lakin bazı çevrelere göre ekonomi kadar hatta daha da önemli sebepleri var.
Herkes çok iyi biliyor ki CHP’nin oyu yüzde yirmi beş civarında. Peki neden bu seçimlerde yüzde 37’lere tırmandı? CHP sempatizanı mı arttı? Elbette sebep CHP sempatizanının artışı değil. Enflasyon ve hayat pahalılığı öyle artış gösterdi ki; insanlar pazara, markete gidemez, et yiyemez duruma geldi. Oysa bugün 600 liraya tırmanan kırmızı etin kilosu 5 yıl önce 28 liraydı. Dolar 5-6 lira bandında, benzin 6-7 lira civarında idi. Yumurta 60 kuruştu.
İnsanlarımız beslenemez, çocuklarımız süt içemez duruma geldi. Ev kiraları 1000-2000 liradan 15-20 bin liralara fırladı. Biz şu anda oturduğumuz daireleri 2018 yılında 125-130 bin liraya mal etmiştik. Geçenlerde DASK poliçesini yeniletmeye gittiğimde sigortacı bana dairemin bu günkü maliyetinin 3 milyon lira olduğunu söyledi. Bu kadar kısa zamanda ne değişti de hayat pahalılığı bu kadar arttı?
Her şeyden önce diploması olup olmadığı hala tartışılan bir Cumhurbaşkanı var başımızda ve getirdiği tek adam sistemi… Erdoğan anayasaya aykırı olarak üç dönemdir Cumhurbaşkanı. Siyasete başlarken 65 yaşından büyüklerin siyaset yapmalarına karşı olduğunu söylerken, bugün kendisi 70 yaşında ve hala siyasetin içinde. Bir zamanlar getirdiği üç dönem kuralını yine o bozdu.
Atatürk’ün ikamet ettiği Çankaya köşküne çıkmayı kendine yediremeyip, inşaat ruhsatı almadan kaçak olarak yaptırdığı sarayda oturuyor. Bugün o sarayın günlük masrafı 30 milyon lira. 13 adet uçağı var. Yazlık, kışlık derken on civarında saray yaptırdı bu fakir milletin parasıyla. Sarayın lambalarının 24 saat açık olduğu söyleniyor. Üç bin civarında danışmana sahip olduğu iddia ediliyor. Bugün emekli maaşı 10 bin lira ile sınırlı iken o danışmanlarına, bakanları ve yardımcılarına 3-5 yerden maaş veriyor. Bir yüzükle geldiğini söylemiş ve bunun dışında bir varlığa sahip olursa “bilin ki çalmışım” demişti. Bugün her oğlunun 30 civarında gemisi olduğu iddiaları var. ABD’de Muhammed Ali’nin çiftliğini satın aldılar. Hangi parayla alındı? Kendi ifadesine göre çaldı demek ki…
Emekli on bin lira maaşa talim ederken, beşli çete diye adlandırılan yandaş iş adamlarının milyarlarca vergi borcuna çizgi çekti. Neden çekti? Sebebini açıklamıyor tek adam. Daha geçenlerde Erzincan İliç’te altın madeni arayan Kanadalı firmanın 200 milyon liralık vergi borcunu affettiğini okuduk gazetelerden. Adamlar çıkardıkları altının yüzde doksanını yurt dışına götürürken, bizim vatandaşlarımızı siyanürle zehirliyor ve toprak altında ölüme terk ediyor. Sırf yandaş firmalara maden sahası açmak için yüz binlerce zeytin ağacı katledildi bu iktidar döneminde.
Bugün yurdumuzda fare gibi üreyen 13 milyon sığınmacıyı kendi elleriyle yurdumuza soktular. Ve bizim insanımızdan esirgedikleri yüz milyarlarca dolar parayı onlara harcamaya devam ediyorlar. Birkaç şehirde onlara arsa tahsis edildiği söyleniyor. Sığınmacılara bu kadar para harcanırken, asrın felaketi depremden etkilenen vatandaşlarımızın çoğu hala çadırda yaşamaya çalışıyor.
İnsanları bu kadar perişan iken, yöneticileri saraylarda sefa süren bir ülkede ne enflasyonu indirebilirsiniz, ne hayat pahalılığını…
İşte CHP’nin bu seçimde ilk defa birinci olmasının sebepleri bunlar. CHP halkın her kesiminden oy aldı bu seçimde. Sağcısından, solcusuna, dindarından, ateistine, liberalinden, sosyal demokratlısına varıncaya kadar… Özgür Özel ve partisinin diğer yöneticileri aldıkları bu oyun kıymetini bilerek ona göre politika üretmeliler.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, uyguladığı yanlış politikaları nedeniyle partisini yüzde dörtlerin altına düşürdü. Bilinçli parti seçmeni, Akşener’in uyguladığı yanlış politikalara uymayarak oyunu iktidar partisi karşısında en güçlü partiye verdi. Ve bu duruma böyle gelindi.
CHP, en başta Genel Başkanı Özgür Özel, yerel seçimlerde pek uygulamadığı parti içi demokrasiyi mutlaka uygulamalı ve bundan sonraki seçimlerde ön seçimle aday tespiti yapmalıdır. Yerel seçimlerde aldığı netice başını döndürmemeli, bir dahaki seçimleri de düşünerek, demokratik politikalar üretmelidir. Alınan oylar emanettir. Kalıcı olması isteniyorsa, mutlaka halkın nabzı tutulmalıdır.
