Yerel Basında Bir Abide

0
59

Değerli okurlarım, bazı tarihler; ülkeler ve şehirler için oldukça önemlidir. Örneğin 23 Temmuz’da Abdülhamit döneminde şunlar yapılmıştır ya da buna benzer gelişmeler unutulmuş olsa bile, yine bir 23 Temmuz var ki unutulması mümkün değil. Hatay için zafer günüdür, kurtuluş günüdür 23 Temmuz.

Sözü fazla uzatmaya hiç gerek yok. Bütün 23 Temmuz’lara saygılıyız ama gazetemizin (İskenderun Gazetesi) kurulduğu 23 Temmuz bana daha sıcak geliyor. Suphi Levent üstadımız (nur içinde yatsın) 1947’de İskenderun Gazetesini kurmuştur. O tarihler de bizler dünyaya geleli epeyce olmuştu ama büyük bir şansızlık olarak İskenderun’da değildik.

Daha sonra bayrağı teslim alan bizim kuşaktan olduğundan yavuz ve yaman kişi Rızkullah Terbiyeli! Hem isimi ile hem de yüreği ile mütenasip bir kişiliğe sahip olduğuna inandığım değerli dostum Rızkullah Terbiyeli, iyi ki o bayrağı teslim almış. Aksi halde bir başkası bayrağı kapsaydı, o bayrak şimdi yerlerdeydi.

Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda, halkının yanında olup, haksızlığa yüz vermeyen bir yere sırtını dayayıp yağdanlık olmadan, tertemiz mazisi ile o ulusal basının karşısında dimdik duran gazetemizin tutumu bizleri gerçekten onurlandırmaktadır.

Ankara’da Tasvir-İ Efkâr Gazetesinde bu mesleğe ayakbastım. Bu meslekte yarım asrı devirdim. Bunun yaklaşık son 15 yılı İskenderun Gazetesinde geçmiştir. Bu nedenle söylediklerimin son 15 yılını kalıbımı basarım ve daha önceki yıllar için de kefilim dersem, duygularımı harbiden ortaya koymuş olurum.

Zaten, isminin sol tarafında Ulu Önder Atatürk’ün imzalı resmi ve Türk bayrağı olan bir yayın organında yanlış ya da olumsuz işler olur mu hiç…

Bir yayın organı düşünün ki; sessiz ama ses getiren, sevgiyi aşka dönüştüren, yüreğindeki muhabbeti, yüzündeki sevgiyi eksiltmeyen adam gibi adamlara değer veren gazetemiz işte bugün doğdu.

Her karış toprağın aziz şehitlerimizin kanıyla sulanmış kutsal vatanımızda buram-buram hürriyeti yaşamaktayız. Hem de uzun yıllardan beri.

Kim bu cennet vatanı uğruna olmaz ki feda,

Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda,

Acaba diyorum; toprağı sıktığımda şüheda fışkıracak bir vatan daha var mıdır? Vardır ama o vatan Türkiye’dir. Şimdilik yüzüncü yılı gözüne kestirmiş delikanlı bir gazetede şüheda fışkıran vatanın içinde yayın hayatına devam etmektedir. Çoğulculuk, tevazu, açık fikirlilik, art niyetsiz yaklaşımlar…

Bu saydıklarım demokratik olup olmadığını test eden kavramlar. Dünün verilerini toplayıp bugünün grafiğini çizerek yarınları yorumlamak sosyolojiyi bitiren sosyologların işidir. Bizim işimiz nedir, yani gazetecilerin? Gerçekleri tarih yazıyor. Tarihi de bir futbol kulübümüz yazmaya devam etmekte. Gazetemiz de tarihe tanıklık etmektedir.

Bunca yıldır gazetemizi dimdik ayakta tutan Rızkullah Terbiyeli ve İlyas Terbiyeli’yi yürekten kutlarım. Okurlarımı ve köşe yazarlarımızı da şu sıcak günde ve hem de oruç ağız sımsıcak kucaklarım.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here