Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Yarın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı. Mustafa Kemal’in Ulusun bağımsızlığı ve ülkenin bütünlüğü için verilecek mücadeleyi başlatmak için Samsun’a Bandırma gemisi ile çıktığı sabah. Buruk bütün sevinçlerimiz. Onurumuz ve gururumuz üzgün, kırgınız, yastayız. Her gün gelen şehit Mehmetçikler canımızı yakıyor hiç yanmadığı kadar. Ancak hayat devam ediyor kırık dökük olsa da. Ve bir ulusun özgürlük mücadelesini başlattığı günü kutlamak boynumuzun, özgürlüğümüzün, minnetimizin borcu.
Yarın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nın 98inci yıl dönümü. Hepimizin bildiği gibi 1914’te başlayan 1. Dünya savaşına müttefiklerimizden dolayı katılmıştık. 1. Dünya savaşı dört yıl sürdü. Bu savaş Avrupa devletleri arasındaydı. Ve müttefiklerimiz yenilince bizde doğal olarak yenilmiş sayıldık ve düşman yurdumuzu parçalamak için hiç zaman kaybetmemek için önümüze Mondros ateşkes anlaşmasını sürdü. Bu anlaşma yurdumuzun büyük bir iştahla parçalanmasına icazet veriyordu. Bu anlaşmaya göre Fransızlar Adana ve Hatay’a, İngilizler Urfa, Mardin ve Merzifon’a, İtalyanlar da Antalya’ya yerleştiler. Yunanlar ise İzmir’e 15 Mayıs günü çıkartma yaptılar. Yıldırım hızı ile zaten ezelden beri emelleri buydu. Bu yüzden dört bir taraftan istilaya başlamak onlar için zor olmamıştır.
Boğazlarda onların gemileri ile doluydu ancak hevesleri kursaklarında kalmıştı. Çünkü Mustafa Kemal’in sağlam kararlarından ve savaş dehasının ayrımında değillerdi. Ordular dağılmıştı. Ve halk savaş yorgunuydu, yoksuldu. Mustafa Kemal görevden alınmıştı ancak yurdu düşmanlara teslim etmek niyetinde değildi silah arkadaşları ile düşmanların gözden kaçırdıkları buydu.
Ve bu kahramanların “Ya ölüm ya istiklal” sloganları ve kanlarının son damlasına kadar akıtmaktan çekinmeden bu yurdu düşman çizmelerinden kurtarmak için harekete geçtiler. Anafartalar ve Trablusgarp’ta dehasını ortaya çıkaran Mustafa Kemal 19 Mayıs sabahı Bandırma vapuru ile İzmir’e çıkarak ilk meşaleyi yaktı.
Ve “benim doğum günümdür bugün” dedi. Bugün ulusal kurtuluş günümüzün başlangıç tarihidir. Ve Mustafa Kemal bu günü gençlere armağan etti. Gençler ve hep genç kalanlar bu armağanın taşıdığı değerin her zaman ayrımında olmuşlardır. Ve olmaya devam edeceklerdir.
Buruk olsak ta kayıplarımızdan dolayı guruluyuz. Ve minnetle, saygıyla, sevgiyle anıyoruz bize bu bayramı ve yurdu emanet edenleri. Ve tabi ki soma şehitlerimizi. Mekânları cennet olsun. Sağlık ve sevgiyle kalalım sevgili okuyucularım hep birlikte ayrımsız gayrımsız her zaman… Yase
& & & & &
Atatürk’ün Samsun’da PTT Memuru ile İlgili Anısı
Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs 1919′da Samsun’a geldi. Bir süre çalıştıktan sonra kentin postanesine gitti. Görevli bulunan PTT memuru o günü şöyle anlatıyor: Hava yağmurlu ve elektrikliydi. O zamanlar paratoner sistemi olmadığı için telleri toprağa vermiştim. Saat gece yarısına yaklaştığı bir anda kapıdaki nöbetçi koşa koşa geldi, bir haber verdi. Mustafa Kemal Paşa geliyor. O sırada, Mustafa Kemal Paşa tek odadan ibaret telgrafhaneye girdi.
Ayağa kalktım.
-Buyurun Paşam.
-Derhal Havza ve Amasya ile görüşmem gerekiyor dedi.
-Hava elektrikli, telleri toprağa verdik, sizi görüştüremem!
-Bu, vatanın kurtuluşu ile ilgilidir. Muhakkak görüşeceğim, ya ölürüz, ya vatan kurtulur, dedi.
Ceketin cebinden ipek mendilini çıkarıp maniplenin üzerine koydu. Benim için telleri devreye sokmaktan başka yapacak bir şey kalmamıştı.
-Sen ölürsen ben de ölürüm dedi.
Elimi bırakması için söylediğim ısrarlı sözlere aldırmadı, elimi uzun süre bırakmadı. Önce Havza’yı aradım. Derhal cevap geldi. Nöbetçi memur, Kemal Paşa’nın adamlarının emir beklediklerini söyledi. Paşa şifreli bir not verdi, yazdım. Gelen şifreli cevaba elimi bırakmadan baktı. Bir kâğıda çabucak şifreli bir şeyler yazdı. Havza’ya iletmemi söyledi. Amasya ile de istediği konuşmayı yaptı, sonra; “Oh çok şükür, şimdi vatan kurtuldu” dedi ve maiyetiyle gitti. Birden aptallaşmıştım. Oturduğum yerden kalkamadım. Mustafa Kemal Paşa hayatını ortaya koyan bir kişiydi. Fes kapmaya, mevki elde etmeye gelmiş biri olamazdı. O bir gerçek vatanseverdi, Atatürk’e hayranlığım yağmurlu bir gecede böyle başladı işte…
& & & & &
“Dönmeyeceğiz Çocuk!”
Atatürk’ün Samsun’a Çıkmadan Evvel Yaverine Söyledikleri Mayıs 1919
İstanbul-Şişli’deki evde: “Zatı devletlerinizin yaverleri olarak refakatinize memur edilmem sebebiyle bahtiyarım Paşa Hazretleri!”
Paşa hafifçe gülüyor: “-Hadi, diyor, hazırlığa başla, birkaç güne kadar yola çıkıyoruz.”
“-Çok kalacak mısınız Paşam, yoksa teftişi müteakip dönecek misiniz?”
Asrın ve tarihin en büyük iradelerinden biri, büyük ve eşsiz asker, yaverinin gözleri içine bakarak şöyle diyor: “-Hayır, dönmeyeceğiz çocuk! Validene ve kardeşlerine veda et. Dönmeyeceğiz!”
Günün Şiiri
Atatürk Kurtuluş Savaşı’nda
Bir gemi yanaştı Samsun’a sabaha karşı
Selam durdu kayığı, çaparası, takası,
Selam durdu tayfası.
Bir duman tüterdi bu geminin bacasından bir duman
Duman değildi bu
Memleketin uçup giden kaygılarıydı.
Samsun limanına bu gemiden atılan
Demir değil
Sarılan anayurda
Kemâl Paşa’nın kollarıydı.
Selam vererek Anadolu çocuklarına
Çıkarken yüce komutan
Karadeniz’in hâlini görmeliydi.
Kalkıp ayağa ardısıra baktı dalgalar
Kalktı takalar,
İzin verseydi Kemâl Paşa
Ardından gürleyip giderlerdi
Erzurum’a kadar.
Cahit KÜLEBİ
19 Mayıs Gençlik Marşı
Bir şerefli milletin şanlı çocuklarıyız.
Kalplerimiz, nabzımız, vatan diyerek atar.
Ayrılmadan yürürüz, aynı yolda erkek, kız.
Ruhumuzda ateş var, göğsümüzde iman var…
Vücudumuz yay gibi, bacaklarımız çevik,
Kalplerde cumhuriyet, başımızdadır bayrak,
Bir emanet taşırız, Ata’mıza söz verdik.
Kuvvetimizi, gücümüzü, kanımızdadır kaynak…
Bilgi ile sporu, yürütürüz atbaşı,
Çalışkanlık, çeviklik atalardan mirastır.
Türk olmanın amacı kazanmaktır savaşı…
Bize ülkü yaraşır, bize hamle yaraşır.
19 Mayıs bizim en kutsal bayramımız.
Tarihlerde var mıdır, böyle bir günün eşi ?
Bu pınardan içiyor, alıyoruz kuvvet, hız,
Bu ocaktan yakıyor bütün gençlik ateşi…
İ. Hakkı TALAS
Atatürk’ün Sözleri
-İnsanların kişiliğine değer vermeyen ve gelişmelerini kolaylaştırmayan toplumlar yükselemezler.
-Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça, daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.
-Özgürlüğün de, eşitliğin de, adaletin de dayandığı yer ulusun egemenliğidir.
-Biz uygarlıktan, bilim ve teknikten güç alırız.
-Hürriyet ve bağımsızlık benim karakterimdir.
-Cumhuriyeti biz kurduk, onu siz yaşatacaksınız.
-Her gelişmenin ve kurtuluşun anası hürriyettir.