KRT TV’de Elif Doğan Şentürk’ün sunduğu “ANKARA SAATİ” programının konuğu eski İYİ Partili Ümit Dikbayır idi. Ümit bey, İYİ PARTİ içindeki genç neslin temsilcilerinden, şahsen benim takdir ettiğim siyasetçilerden birisi idi. Partiden ihraç edilme sebebi, Akşener’in oğlunun partinin parasını kullandığını tespit etmesi olduğu şeklinde duyuldu.
Neticede istikbal vadeden bir kişi partiden ihraç edildi. Akşener ne yaptı? Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)’nden ayrılıp, İYİ PARTİ’ye gönül veren büyük bir kitleyi hayal kırıklığına uğratarak, Erdoğan’la bir görüşme gerçekleştirdi ve bu görüşmenin içeriği konusunda hiçbir açıklama yapmadı.
Ümit Dikbayır’ın bir ifadesi dikkat çekiciydi. “…Bu sistemde seçilen vekiller milletin değil, genel başkanların vekili…” diyordu.
Şu anda seçilen vekiller bence de milletin vekilleri olamaz. Unvanları “milletvekili” olsa da… Çünkü kendilerini millet değil, genel başkanlar ve o genel başkanların etrafındaki değişmeyen üç beş kişilik bir ekip seçiyor. Tabii burada ya para veya “ahbap çavuş” ilişkileri devreye giriyor. Halk olarak biz de seçilmişe oy veriyoruz.
Dolayısıyla seçilenler, milletin vekili değil, genel başkanların da vekili olmayıp, atanmış memurları mesabesindedir. Buna benzer çok makaleler yazdım, siyasetin içinden gelen ve bu durumdan çok rahatsız olan biri olarak…
Şimdiki sözüm ona vekillere bakıyorum da, bu durumdan hiç şikâyetçi değiller. Daha doğrusu demokrasinin bu olduğunu kanıksamışlar. Geçenlerde MHP Genel Başkanı Bahçeli “Apo gelsin, mecliste konuşma yapsın” dediğinde, tüm MHP grubu ayakta alkışladı. En azından adında “Milliyetçi” ibaresi bulunan ve kuruluşundan beri teröre karşı mücadele etmiş, bu uğurda en az 5 bin şehit vermiş bir partinin tüm mensupları “Apo”cu mu oldu?
Hiç sanmam. Her şeye rağmen içlerinde az sayıda da olsa bu vatanı hala sevenler mutlaka vardır. Ama ne var ki; kendilerini aday yapan genel başkanlarıdır, Bahçeli’dir. O nedenle ne kadar vatan, millet sevgileri varsa da, koltuk sevdası daha ağır bastığı için hepsi o gün genel başkanlarını alkışlamak durumunda kaldılar. İçlerinden gelmese de…
Şu anda TBMM’de bulunan 600 (sözde) milletvekili ve sayılarını bilemediğim belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri v.s. hepsi atamayla gelmiş birer memurdur. Tabii yerlerini koruyabilmek için de kendilerini atayanlara biat etmektedirler.
Bunlar halkın temsilcisi olamaz. Çünkü kendilerini seçen halk değil, yukarıda açıkladığım gibi genel başkanlar, il ve ilçe başkanlarıdır. Halka sadece noter gibi onaylama görevi kalmaktadır.
Siyasi Partiler Yasası tümden değiştirilmelidir. Özellikle seçme ve seçilme hakkı anayasal bir hak olmalıdır. Vekiller, halk tarafından tüm üyelerin katılımıyla, hâkim huzurunda yapılacak ön seçimle tespit edilmeli, seçilenler genel başkan boyunduruğundan kurtarılmalıdır.
İşte o zaman vekiller milletin vekili, belediye başkanları halkın adamı olacak, millete tepeden bakamayacaklardır.
Çünkü tüm seçilenlerin patronu millettir!