Ünsal; “Norm Kadro Çilesi Eğitime Ayrılan Bütçenin Arttırılması ile Çözülür”

0
9

Eğitim-Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal; “Norm Kadro Çilesi Eğitime Ayrılan Bütçenin Arttırılması İle Çözülür”

Eğitim-Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal, norm kadro sıkıntınsın eğitime ayrılan bütçenin arttırılması ile çözülebileceğini vurguladı.

Norm kadro ile ilgili sıkıntıları dile getiren Ünsal, Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), tasarruf tedbirleri kapsamında, taşımalı eğitimi sınırlandırmaya yönelik kararlarına yönelik tepkilerin de devam etiğini kaydetti.

Eğitim sisteminde norm kadro uygulamasının esasının, öğretmenlerin belirli bir sayıda öğrenciye hizmet verecek şekilde görevlendirilmesi olsa da sınıf kontenjanlarındaki ani değişiklikler ve atanma süreçlerindeki düzensizliklerin, norm fazlası durumların ortaya çıkmasına neden olduğunu bu durumun da öğretmenlerle ilgili belirsizlikler ve mağduriyetler yarattığını vurgulayan Ünsal; “Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), tasarruf tedbirleri kapsamında, taşımalı eğitimi sınırlandırmaya yönelik kararlarına yönelik tepkiler sürerken, öğrenci sayısı 30’un altında olan sınıfları birleştirme kararı sonrasında çok sayıda öğretmen norm fazlası durumuna düşürülmüştür. Benzer şekilde eğitim yöneticilerinin seçmeli derslerin seçiminde açık açık yönlendirme yapması nedeniyle çok sayıda öğretmen norm fazlası haline gelmiştir. Öğretmen açıklarını kadrolu atama yaparak çözmek yerine, öğretmen yetersizliği ve bütçe kısıtlamaları nedeniyle norm fazlası öğretmenlerin “ihtiyaç fazlası” olarak görülmesi ve istekleri dışında okullarda görevlendirilmesine yönelik şikayetler her geçen gün artmaktadır” diye konuştu.

MEB Norm Kadro yönetmeliğinin, okulunda çalışan öğretmenleri bir anda ihtiyaç fazlası durumuna düşürebildiğini, atama yönetmeliği ile de öğretmen ikametgâhından uzak yerlere görevlendirildiğini veya resen atanabildiğini belirten Ünsal; “İlgili işlemleri yapma yetkisi illerde valiliklere bırakılmıştır. Bu durum özellikle büyükşehirlerde norm fazlası durumunda olan öğretmenleri tedirgin etmektedir. Ayrıca norm fazlası olma durumunun kimi okul müdürlerince farklı şekillerde kullanılması, ders saatleri azaltılarak bazı öğretmenlerin norm fazlası haline getirilmesi yönünde örnekler yaşandığı bilinmektedir.

MEB’in 2024 yılı için hazırlanan “İhtiyaç ve Norm Kadro Fazlası Öğretmenlerin Yer Değiştirme Kılavuzu”nda belirtilen uygulamalar, bazı pratik sorunları ve öğretmenler üzerinde stres yaratabilecek durumları beraberinde getirmektedir. Norm fazlası öğretmenlerin istemedikleri bölgelere atanması veya farklı okullarda görevlendirilmesi, öğretmenlerin sosyal ve ailevi yaşamını zorlaştırmaktadır. Özellikle belirli bir bölgede hayat kurmuş olan öğretmenler, yeni görev yerlerinin uzaklığı nedeniyle ailelerinden ayrılmak zorunda kalabilmektedir. Bu ve benzeri sorunlar, uygulama sürecinin daha hassas bir şekilde ele alınmasını ve öğretmenlerin çalışma koşullarını iyileştirecek çözümler üretilmesini gerektirmektedir” dedi.

Normal yollarla okuluna atanmış öğretmenlerin norm fazlası durumuna düşmesinin sorumlusunun öğretmenler olmadığını belirten Ünsal; “Mevcut norm kadro yönetmeliğindeki eksik ve yanlış tanımlamalar nedeniyle öğretmenler bir anda ‘norm fazlası’ durumuna düşürülüp, resen atama tehdidiyle karşı karşıya kalabilmektedir. Öte yandan çok sayıda okulda normların yıldan yıla değiştiği bilinmektedir. Dolayısıyla bugün norm fazlası olarak görünen bir eğitim emekçisi sonraki yıl norma dahil olabilmektedir. Bu durum ortadayken resen atama uygulaması hak kayıplarına ve yeni sorunlara yol açmaktadır. Eğitim Sen olarak talebimiz, eğitime yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılarak yeni derslik yapımına hız verilmesidir. Sınıf mevcudu 30’un altına düşen sınıfları birleştirmek yerine, sınıf mevcutları OECD ortalaması olan 21’e düşürülerek, sınıf birleştirmeleri sonucunda norm fazlası haline getirilen öğretmenlerin yaşadıkları mağduriyete son verilmelidir.

Norm fazlası öğretmenler sorunu, MEB’in planlama eksikliklerinin getirdiği mağduriyetleri gözler önüne sermektedir. Öğrenci sayısının düşük olduğu okullarda ve sınıflarda birleştirme yerine farklı çözümler sunulmalıdır. Örneğin, her okula öğretmen ihtiyacına paralel sayıda öğretmen ataması yapılmalı, tasarruf gerekçesiyle eğitimde bütçe kesintisi yapmak yerine bütçeden eğitim yatırımlarına ayrılan pay artırılmalıdır” diye konuştu. (Haber: Helga TEBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here