Eğitim Sen İskenderun Şubesi Üyeleri ‘Sözleşmeli Öğretmenlik Uygulaması’na Karşı Açıklama yaptı…
Eğitim Sen İskenderun Şubesi üyeleri, eski bit pazarında bir araya gelerek ‘Sözleşmeli Öğretmenlik Uygulaması’na karşı olduklarını dile getirdiler.
Üyeler adına konuşan Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal, darbe girişimi süreci etkisiyle de olsa “gri memurluk” gibi kamusal ve kişisel hakların ihlali anlamına gelecek düzenlemelerin gündeme getirilmesinin hukuksal çerçeveden uzak ve kabul edilemez bir yaklaşım olduğunu savundu.
Eğitimde daha önce 2007-2011 yılları arasında başvurulan sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının eğitim-öğretim ortamında ve eğitimin niteliğinde bozulmaya neden olduğunu, eğitim emekçileri arasında statü farkı oluşturduğunu ve ekonomik ve sosyal hak kayıpları yaşandığını hatırlatan Ünsal; “MEB’in çalışma koşullarını daha da ağırlaştırarak sözleşmeli öğretmenliği yeniden gündeme getirmiş olması düşündürücüdür.
Yakın geçmişe baktığımızda, özellikle 2010 yılından itibaren birçok bakanlıkta merkezi sınavlara ek olarak uygulanan sözlü sınav (mülakat) şartı getirildiği, bunun üzerinden başta “paralel yapı” olmak üzere, kamuda ciddi anlamda siyasal kadrolaşma yaşandığı görülmüştür. Türkiye’de sözlü sınava dayalı tüm uygulamaların “siyasal kadrolaşma”nın önünü açarak sayısız haksızlığa neden olduğu, aldıkları puanlara bakılmaksızın çoğu zaman iktidarın dünya görüşüne uygun olanlar sürekli başarılı olurken, iktidarın dünya görüşüne yakın olmayanların taraflı ve kasıtlı değerlendirmeler üzerinden elendiği ya da “saf dışı” bırakıldığı bilinmektedir. Benzer bir tespiti yüksek yargı da yapmış, kamuda sadece sözlü sınav ile yapılan atamaların büyük bölümünü iptal etmiştir. ‘Torpil’ kelimesi ile eş anlamlı hale gelen ve yüksek yargı tarafından “objektif olmama”, “taraflılık” gibi gerekçelerle defalarca iptal edilen “sözlü sınav” uygulamasının sözleşmeli öğretmen istihdamında ısrarla uygulanmak istenmesi kabul edilemez” dedi.
Kamuda güvencesiz istihdamın kapısının aralandığını öne süren Ünsal; “15 bin sözleşmeli öğretmenin ataması, KPSS sonucu oluşan puan sıralamasına göre değil, sözlü sınava çağrılıp başarılı olanların puan sıralamasına göre yapılacak, sözlü sınavlar 18 merkezde kurulacak sözlü sınav komisyonlarınca yürütülecektir. Sözleşmeli öğretmenlere 4 yıl boyunca başka yere atanamayacakları, her yıl sözleşmelerinin yenilenerek süreyi doldurmaları, dört yıl sonrasında iki yıl daha aynı yerde kalmayı kabul etmeleri halinde kadroya geçirilecekleri gibi ağır şartlar ileri sürülmektedir” dedi.
Eğitim Politikaları Yeniden Gözden Geçirilmelidir
Eğitim Sen olarak önerilerini de sıralayan Ünsal; “Hangi siyasi görüşten ya da düşünceden olursa olsun, kamuda yürütülen darbe soruşturmalarının hukuk kuralları içinde titizlikle yapılmasına dikkat edilmeli, darbe girişimi ile somut bağlantısı olmayan kamu personelinin en kısa sürede görevlerine başlamaları sağlanmalıdır. MEB, eğitimde esnek, güvencesiz ve performansa dayalı çalışma uygulamalarını yaygınlaştırmaktan başka bir sonuç vermeyecek olan sözleşmeli öğretmen uygulamasından derhal vazgeçmelidir.
Kamu hizmetlerinin sürekliliği, düzenliliği ve halka daha nitelikli olarak sunulması için her türlü güvencesiz istihdam uygulamalarından derhal vazgeçilmeli, herkese kadrolu ve güvenceli istihdam sağlanmalıdır. Kamuda siyasi kadrolaşma uygulamalarına son verilmeli, kamu istihdamında torpil ile eş anlamlı hale gelen mülakat yerine, liyakat ilkesi benimsenmelidir. Kamu istihdamında hiç kimse siyasi düşünce, inanç ve etnik kimliği nedeniyle ayrımcı uygulamaya tabi tutulmamalıdır.
Eğitim politikalarının belirlenmesi ve uygulanması sürecinde bugüne kadar benimsenen tekçi, dayatmacı ve dışlayıcı anlayıştan vazgeçilmeli, eğitim sistemi kamusal, bilimsel, demokratik, laik eğitim hakkını gözeten bir anlayışla yeniden düzenlenmelidir” dedi.