Türkiye Ve Suriye

0
72

Sevgili hemşerilerim, daha önce bu konuda “Halep orda ise arşın buradadır” diye, Suriye tarafından düşürülen keşif uçağımızla ilgili, ılımlı ve akıllıca olan sabırlı politikamızı yazmıştım. Suriye’de olan Baas rejiminin acımasız olduğunu da belirtmiştim.

Suriye, ülkemizin en uzun 850 km. sınırı olan, geçmişte 400 yıl yönetimimizde kalan ve din kardeşlik bağımız olan bir ülkedir. Ben buraya 70’li yıllarda birkaç kez gittim, Halep ve Şam’da Abacılı yakınlarımda misafir olarak bulundum, rejimin acımasızlığını çok iyi bilenlerdenim. Gündüz, devlet ve yönetimle ilgili konuşman mümkün değil sessizlik hâkim. Geceleri ise perdeler çekilerek siyasi ve politik tek laf etmen mümkün değil, söz  açılınca, bu konuda konuşmayalım derler. Yerin kulağı olduğuna inanılmış ve Suriye Muhaberat Servisinin çok iyi çalıştığı biliniyordu.

Bu noktaya, eski Devlet Başkanı Nurettin Attasi’nin, Baba Esad tarafından devrilmesi ve uzun yıllar idaresinden sonra ölümü sonucu, oğlu Beşar Esad ile gelindi. İngiltere’de öğrenim gören Beşar Esad, babaya göre çok demokratik ve yavaş da olsa eskiye göre azınlığın temsilcisi değil, ülkenin temsilcisi olmak için çalışmalar yapmış ve halkının her kesiminden taban oluşturmuştur. Yönetime de her kesimden katılım sağlamıştır. Yani İslam’ın yüksek hoşgörüsüne uygun, demokrasiye doğru hızlı bir yürüyüş vardı. Çok tabi olarak bunda, baskı rejiminin babası Sovyetlerin dağılmasının çok büyük etkisi olmuştur. Son on yılda birkaç kez yaptığım ziyaretimde açık ve bariz olarak demokratikleşmeyi gördüm. Hanımlar rahatlıkla her yere yalnız ve arabası ile gidebiliyor, Lokantalarda oturabiliyor, Kahvelerde oturup, nargilesin dahi içebiliyordu. Devletin yönetiminden ve Küresel siyasi konjöktürden, cadde ortasında ve kapalı alanda rahat konuşulabiliyordu.

Türkiye’nin Ortadoğu’ya çıkış kapısı Sınır uzunluğu ile Suriye idi. Beşar Esad yönetiminde, ekonomik ve siyasi yaklaşım, Azerbaycan ile ilişkiler derecesine kadar yükselmişti. İhracatımız ve sınır ticareti had safhaya ulaşmış, iki ülke Bakanlar Kurulu bir iki defa Ankara ve Şam’da toplantı yaparak çok önemli gelişmeler sağlanmıştır. PKK Suriye’den tamamen temizlenmiş ve Kuzey Irak’a kandil’e yerleşmiştir. Vize kaldırılmış, sınırlar kaldırılarak serbest dolaşım seviyesine gelinmişti. Bunlar çok güzel gelişme ve olumlu adımlardır. Her iki ülkenin insanları geçmişte var olan yakınlığı yeniden yaşamaya koyulmuşlardı.

Son günlere gelindiğinde, Türkiye’nin olduğu gibi, Suriye’nin de bize, ne ekonomik, ne terör, ne siyasi, nede komşuluk ilişkileri açısından hiçbir zararı olmamıştır. Ama Arap Baharı hikâyesi ile tüm bu olumlu gelişmeler bıçak gibi kesilmiştir. ABD’nin BOP projesi dâhilinde olan değişiklik için, ABD’nin Suriye’ye dayattığı istekler reddedilince, ABD’nin sözde stratejik ortağımız olarak, kardeş ülke ilan ettiğimiz Suriye’ye bizim uyarı yapmamız istenmiştir. Bu Suriye tarafından reddedilmiş ve zaten ABD sizin söylediklerinizi bizden daha önce istemişlerdi cevabı alınmıştır.

Bugün gelinen durum çok tehlikeli vaziyet almıştır. İki ülkenin hiçbir problemi yokken bu safhaya gelinmiştir. ABD ve AB ülkelerinin ikiyüzlü tavırları açıkça ortadadır. İstenmeyen bir muharebeye girilirse, Allah(cc) korusun, geri dönüşü olmayan çıkmaza, hatta bataklığa girmiş olabiliriz. Rusya, İran, Irak, Lübnan’ın tavırları ortada, etrafımızı sarmış olan komşularımız, Yunanistan, Ermenistan, Bulgaristan ve Güney Kıbrıs Rum yönetiminin sinsice pusuda bekleyişleri de bilinmektedir.

Bu gelişmelerin Afganistan, Pakistan, Irak, Mısır, Libya, Tunus’ta olduğu gibi, Suriye’ye de Kuzeyinin bölünerek Kürdistan’a amade edilmesi ile gözyaşı ve Müslümanları birbirine kırdırmaktan başka verebileceği hiçbir şey yoktur. Bugüne kadar olduğu gibi, itidalli harekete devam edelim ve taraf olmayalım. Temennilerimiz ve iyi dileklerimiz olmalı, Yurtta Sulh, Cihanda Sulh vecizesi ile önce kendimize, daha sonra komşularımıza bakalım. Yeteri kadar başımızı ağrıtan, terör belasının artması ve Büyük Kürdistan kurulmasına ve Sevr sevdalılarına fırsat vermeyelim diyerek, hoşça kalın ve Allah (cc)’a emanet olun ve ay-yıldızlı bayrak asın.

e-mail: nurettincan1453@hotmail.com

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here