12 Eylül darbesinden sonra, Türkiye’miz başına bela olan Ermeni çetelerinin oluşturduğu “ASALA” birçok Devlet Büyüklerimizi katlettikten sonra bir şekilde bastırılmıştır. Bu bastırma işi müttefikimiz gibi gözüken ABD tarafından Ermeni’leri korumak amacıyla, Türkiye’de Müslümanları birbirine kırdırmak için, PKK’ye dönüştürülmüştür. Bugün bu terör örgütünün büyük bölümünü Ermeni canileri oluşturmaktadırlar.
Terör örgütü elli bine yakın can almıştır. Hala Kuzey Irak, Barzani Bölgesi Kandil denilen yerde yuvalanmış ve faaliyetlerine devam etmektedir. Her türlü yardım ve silah oradan sağlanmaktadır. Suriye’de mevcut kargaşa nedeniyle de, birçok tehlikeli silahlara da aynı kanal vasıtasıyla sahip olacağı şüpheleri gittikçe artmaktadır. Bu örgütün başının da İmralı adasında ikamet ettiği herkesin malumu olup, burada anlaşılmayan yoktur. Anlaşılmayan husus, bir Milletin efsanesi olan “Ergenekon” terör örgütü olarak isimlendirilen bir yapılanmanın tutuklanan sivil ve asker üyeleridir.
Bu örgüttün sivil tutuklularına üyelik suçu ve darbecilik çağrısı ve yardımcılığı suçlaması vardır. Sabahın ağır uyku saatlerinde yataklarından kaldırılarak, kaçma ihtimali ile tutuklananlar, yargı devam ettiği için, savunmalarına içeriden seslerini yükseltmektedirler. Tutuksuz yargılanan sivillerden, her gün yazılı görsel medyada boy gösteren Türk Metal Sendikası Başkan Sayın Mustafa Özbek ile dokunulmazlığı olduğu halde hiç sesi çıkmayan Sayın Sinan Aygün neden böyle sus pus oldular. Şimdi doğrularda mılar? Yani, ‘eskiden yanlış mı yaptık?’ diye düşünüyorlar ya da Sayın Bülent Arınç’ın dedikleri gibi “gidin evinize akıllı-akıllı oturun, bizi de kızdırmayın, torunlarınıza bakın, onlarla oynayın” tembihine mi uydular.
Anlaşılmayan bir diğer husus, PKK’ya çok büyük darbeler indiren asker tutuklular. Terör örgütünün eski ikinci adamı Şemdin Sakık’ı kulağından tutarak Kandil’den alan komutan, örgütün başı, bebek katili ve tüm ölümlerin sorumlusunu Kenya’dan alıp getiren komutan, aynı şekilde onu sorgulayan komutan da içeride örgüt üyesi olarak tutuklular. Ayrıca, yurt savunması için var olan Kutsal Peygamber ocağımızın en üst rütbeli kişisi de içeride. Can Ciğer yavrularımızı severek gönderdiğimiz, Ordumuzun Genel Kurmay Başkanı, terör örgütü kurmak ve örgütün lideri olarak suçlanmaktadır, o da tutukludur. Hatta kanlı cani “gizli tanık” olarak, kendisi ile mücadele eden komutanlar hakkında ifade vermektedir.
İnsaf demek gerekiyor. İktidardaki mevcut Hükümetimizin Başbakanı ve TSK’nın Başkomutanı sıfatını taşıyan Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından, Kara Kuvvetleri Komutanlığına, son olarak da, Başkanlığa onay verilmiş ve atanmıştır.
Halkımız tarafından anlaşılmayan ve kafaları karıştıran bu durumun, yargılama sonunda anlaşılacağı umulur. İktidarla aynı dönem çalışanları terörle suçlama ve tutuklanma durumları iktidarın icraatını yargılama; “Lahana-Perhiz” olayına benziyor diyerek, hoşça kalın, Allah (cc)’a emanet olun ve ay-yıldızlı bayrak asın.
e-mail: nurettincan1453@hotmail.com