Değerli okurlarım, futbolu yazmak da, anlatmak da tıpkı ‘pembe ufuklar içeren rüya’ gibi adeta. Yani bu sporun sadece yuvarlak cismi tekmelemek olmadığını ve içeriğinin dopdolu, yığınla anlatılması gereken maddeler olduğunu belirtmek istiyorum. Sizlerin de ezberlediğiniz gibi…
Futbol bir şiirdir, Futbol bir romandır, Futbol bir matematik, Futbol bir şovdur ve de Futbol fizik kurallarını alt üst eden muhteşem bir olaydır. Gözlerinizi kırpmadan futbol maçlarını izleyen sizler de, benimle aynı duyguları paylaştığınızdan eminim.
Futbol çok ilginç bir spordur. Hem halk tipidir ve hem de masrafı asgariye inmiş sporun anasıdır. Tarlada bile oynasan büyük haz duyarsın. Hangi spor tarlada oynanır ki? Muhtemelen bundan dolayı çok benimsenmiştir. Bir makalemde de sözünü etmiştim. Acaba diyorum Eskimolar futbol oynuyorlar mı? Hiç duymadım ama buzlarla kaplı bir yerde futbol oynanmaz her halde.
Bir okurum bana şöyle soru yöneltmişti: Futbol Nedir? *Futbol en değerli bir sanat dalıdır. *Futbol en önemli bir reklâm aracıdır. *Futbol bir meslektir. *Futbol bir yaşam biçimidir. Bu güzellikleri uhdesinde toplayan bu halk tipi spora, bizler de ekibimizden ne gelirse yapıyoruz. Onu çirkinleştirmek için var gücümüzle çalışıyoruz.
Şike, Doping, Teşvik Primi gırla gidiyor. Bu çirkinliklere tevessül edenler de, sözde bu işten anlayanlar. İşin içinden çıkabilirseniz çıkın. Ülkemizi yönetenler ahde vefalılar, namus ve şeref çok değer verdikleri özellikler. Milletin bir kuruşunu bile çar-çur etmezler. Ülkemiz ileri ülkeler seviyesindeyse tek nedeni budur diye düşünenlerdenim.
Aksi halde; etrafımız düşmanlarla dolardı. Şimdi her şey çok güzel! Öyle ki, 2-3 milyon göçmen de kabul ettik, belki içlerinden futbolcu çıkar da, milli takımımız güçlenir diye.
Şu Kasımpaşalıların ileri görüşlerine hayranım. Hepsi öyle mi bilmiyorum. Fakat benim bir Kasımpaşalı arkadaşım var ve aynen şunları söyledi: “…Her şeyin bir çözümü vardır. Çok eşlilik başka, çok başlılık başkadır. Bunun bir çözümü olmalı. Süper Lig’de 34 hafta bekleyeceksiniz, paranızı pulunuzu yatıracaksınız. Ne için? 34 hafta sonunda bir şampiyon görebilmek için. Bunlara gerek yok. Başkanlık sistemi gelsin aylarca beklemeye gerek kalmaz. Başkan olan kişi sezon başında hemen şampiyonu ilan eder.
Bir önemli konu daha var. Sakın ola ki idam cezası gelmesin. Çünkü hâkimler bir yılda 100 idam cezası gelmesin. Çünkü hâkimler bir yılda 100 idam cezası verseler, bu demektir ki, yüz adet kalem kıracaklar. Bu nedenle idam cezasını istemeyip, kalem sarfiyatını önlemek lazım! Futbolu idam etmişiz fazla önemli bir şey değil…”
Teknolojinin fakir olduğu dönemlerde yine futbol vardı. O futbolu oynayabilen delikanlı futbolcular da vardı. Toprak zeminde meşin yuvarlak yüzüyor. Diğer taraftan saha köstebek yuvası gibi! Kimsenin şikâyeti olmadığı gibi, spor ahlakı üst düzeyde! O zeminde oynanan futbol hala hafızamızda ve zaman-zaman da heyecan veriyor doğrusu.
Teknolojinin getirdiği imkânlarla futbolun gerilemesi mümkün değil ama dokununca kendimizi yere atma huyundan da vazgeçsek, sanırım futbol daha da güzelleşecek. Eskilere selam olsun. Sporda da, insanlarda da kalite arıyoruz. İkisi bir arada olmuyor işte. Bulduğumuzla yetinmeliyiz.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA