Değerli okurlarım, futbol oyununun sadece topu tekmelemek olmadığını muhtelif vesilelerle sizlere sunmuştum. Bir kez daha anlatmakta bir sakınca görmüyorum. Futbol bir şiir, bir romandır, futbol bir matematik ve bir şovdur ve de futbol, fizik kurallarını alt üst eden muhteşem bir hadisedir! Sizce de öyle değil mi?
Kutupları bilmem ama dünyada futbol oynanmayan bir ülke olmadığı gibi futbolu sevmiyorum diyenlere rastlamadım. O meşhur tutucular, futbol günahtır diyenler konumuzun dışında. Futbol değerli bir sanat dalıdır, Futbol bir önemli bir reklam aracıdır, Futbol bir meslektir, Futbol bir yaşam biçimidir. Bütün güzelliklerin futbolda bulunmasına rağmen, bizler ise onu çirkinleştirmek için elimizden geleni yapıyoruz.
Teşvik primi, Şike, Doping… Bu çirkinliklerin hepsini “Futbolun olmazsa olmazı” haline getiriyoruz. Hem de göğsümüzü gere-gere, utanmadan sıkılmadan. Teşvik primi ile şike, aynı kategoride değerlendiriliyor. Futbol yasaları böyle ama bizim delikanlı federasyonumuz bu iki çirkinliği ayrı-ayrı değerlendiriyor, yasaları değiştiriyor. Şikeye tevessül edenler ve bu nedenle de hapis yatanlar, sanki ülkeleri için iyi bir ey yapmışlar gibi kahraman ilan ediliyorlar. Tabi ki suç onların değil.
Teknolojinin fukara olduğu dönemlerde de futbol vardı. O zamanki futbolcular tekme yeseler bile, yerde kıvır-kıvır kıvranmazlardır. Neden biliyor musunuz? Utanırlardı da ondan. Ya şimdikiler, hele bir dokunun bakalım, sanki kurşun yemişler gibi upuzun yerdeler. Onlara sorsanız, delikanlılığı da kimseye bırakmazlar. Hepsi de delikanlıdır maşallah…
Futbolun ilk kez nerede oynandığı kesin olarak bilinmiyor. Her ülkede yuvarlak bir cisim peşinde koşanlar varmış. Ecdadımız da futbolu oynamış ama adına “Tepükleme” diyorlarmış. Bu tepükleme M.Ö. olmasa bile ecdadımız adam gibi oynamış. Anladığınız gibi bu spora “Günahtır” diyenler daha dünyaya gelmemişler.
Gerçekçi olmamız gerekirse, teknolojinin renklenmesiyle beraber, futbolda da önemli gelişmeler oldu. Kurallar geliştirildi. UEFA, stat konusuna özen gösterdi. Şampiyonlar ligi ve Avrupa ligi kuruldu. İnsanların futbolu çirkinleştirme gayretine rağmen, bu sektör giderek güzelleşiyor. Futbolla yatıp, futbolla kalkanlar için bu değişimler bulunmaz nimet. Nefessiz, pür dikkat izlediğimiz müsabakalar da oluyor. O hazzı başka bir şeyde bulabiliyor muyuz?
Yine de, seksen milyonluk ülkede, bize saç baş yoldurtmayacak bir milli takım çıkaramıyoruz. Bunun nedenini; takımlarının yarısından fazlası yabancı olan yöneticilere sormak lazım. Onların hepsi de delikanlıdır.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
