Tarih Hesap Sormaz, Sadece Yazar (5)

0
43

Değerli okurlarım, tarih gerçekten zamanlamayı çok iyi yapıyor. Öyle bir zamanda yazıyor ki, kimsenin sesi bile çıkmıyor. Çünkü tarih ne satın alınır, ne sorgulanır, ne de karalanır. Tarih kimsenin âh’ını da almaz. Tamamen bitaraftır, gerçekleri yazar. Gerçekleri tarih yazar da tarihi kim yazar işte onu bilmiyorum. Tarih falan derken, okurlarımla sohbet esnasında bir okurumun samimi itirafı ilgi odağım oldu ve virgülünü bile değiştirmeden sizlere sunmak istiyorum…

“Öcal Hocam, lise yıllarımdan bu yana ilk kez takım tutmak geçti içimden. Eşime söyledim, takım tutacağımı. Karşı çıktı, kuralları bilmediğimden yakındı ve tarafsız bir izleyici olmamı önerdi. Takım tutmaya karar vermemin en büyük nedeni, ilk kez bir futbol camiasına sempati duymamdır. Bu takım Galatasaray! Fetullahçı Hakan Şükür, dini, imanı futbol ile karıştırıp dinci gazetelere Kutlu Doğum Haftası vesilesi ile derby maçının önemi üzerinde demeçler verince, bildiğim kadarıyla kulübün bilinçli, aklı başında taraftarları tepkilerini yüreklice gösterdiler. Aklımda kaldığı kadarıyla verilen mesaj şöyle idi;

“…Galatasaray, Fetullah’ın tarikat evi değil. Laikliğin ve Atatürkçülüğün kalesini yıktırmayız. Ulu Önder Atatürk’ü Galatasaray Lisesi’ne geldiğine pişman etmeyiz…”

Türkiye’nin birçok sanatçısı, edebiyatçısı, tarihçisi akademisyeni, dincilerin eteğine yapışmışken, muhalefet yapan siyaset önderleri dahi eleştirdikleri sofralara koşup otururken, Galatasaray camiasının taraftar duygusallığını bile aşıp, kendi futbolcularına tavır alarak Atatürk’e sahip çıkmaları, önce onları yüceltti gözümde.

Önemli olan, din iman diyen ama işine geldiğinde yabancı takımların formasını giymekte bir sakınca görmeyen ya da düşük maaşlı yoksul insanlar kazançlarının yarısını vergi olarak verirken, vergisiz trilyonları cebine indiren bir futbolcunun ifadeleri değildi bu haykırış. Önemli olan, Galatasaraylıların kendi futbolcuları olsa bile önce laikliğe ve çağdaşlığa sahip çıkmaları gözümde yüceltti o camiayı.

Yoksa o tarikatçı futbolcuya anlatamazsınız zaten. Müslüman ülkeler içinde, dünya yeşil sahalarında neden sadece Türkiye olduğunu ve de o futbolcuların Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu modern Türkiye’nin yeşil sahalarında yetiştiğini onlara anlatamazsınız. Oysa Galatasaray’ın aklı başında önderleri tüm Türkiye’ye bir şey anlatıyorlar. Önce laik, çağdaş, aydınlık Türkiye! Eğer, o yoksa hiç kimse yok! Bu büyük camianın, Laikliğe, Çağdaşlığa, Aydınlık Türkiye’ye, Atatürk’e sahip çıkmaları, inan ki Öcal Hocam beni Galatasaraylı yaptı…”

Ben de diyorum ki, bu itirafı keşke başka takımdan birisi yapsaydı sizi temin ederim ki daha çok sevinecek ve daha fazla mutlu olacaktım. Böyle düşünen herkese selam olsun!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here