Değerli okurlarım, hatırlayacağınız gibi, önceki sayımızda, futbolun çekici bir gücü olduğunu ve vazgeçmenin de mümkün olamayacağını söylemiş ve Futbol Taraftarı olmanın da kolay bir hadise olmayacağının altını kalın bir şekilde çizmiştim.
Şimdi dilerseniz, onları bildiğimiz kadarıyla sınıflandıralım. *Futbol izlemeye gelenler, yani Tarafsızlar, *Taraftarlar (her takımın taraftarı ayrı ayrıdır), *Fanatikler.
Futbolun bir tiyatro gibi izlendiğini, izleneceğini söylersek, çok büyük yanlışa düşmüş oluruz. Unutmayalım ki futbol müsabakalarının her dakikası kıpır-kıpır olan temaşadır. O nedenle, stadyumların boşu yani seyircisiz olanı bile ürperticidir. Şimdi, üç bölüme ayırdığımız sporseverleri mercek altına alalım.
Futbol İzlemeye Gelenler-Tarafsızlar
Biz bunlara tarafsız diyoruz ama tarafsız insan olmaz. Bunu da makalemizin akışı içinde sizlere sunacağım. Futbol oyununda, en zararsız ve en faydalı sporseverler, bu tarafsız olarak sınıflandırdığımız kesimdir. Küfürle, şiddetle uzaktan yakından ilgileri olmaz.
İyi futbolu alkışlar ve ağlar sallandığında da “GOL” diye bağırırlar. Yine de, tarafsız olduklarını kesin olarak söyleyemeyiz. Çünkü zayıfın yanında olmak, onu kollamak, iyi olanı alkışlayarak taltif etmek, insanların doğasında vardır. Tarafsız olanlar da bunu en iyi şekilde uygularlar.
Konumları itibariyle emniyet güçlerinin korumada öncelik tanıması gereken sınıftır. Statlarımızda zaman-zaman böyle güzel gelişmelere tanık oluyoruz.
Taraftarlar
Genel olarak taraftarlar, dolu bir stadın dörtte üçünü doldurur diyebiliriz. Kendi sahalarında oynayacakları müsabakanın mutlaka üç puanla bitmesini isterler. Aslında böyle düşünmek en doğal haklarıdır! İşte itici güç bunlardır, yani taraftarlardır. Kentimizi temsil eden Futbol Takımlarının taraftarları oldukça amatör diyebiliriz. Maç esnasında yapılması gereken çabayı gösteremiyorlar. Şimdilik çok pasif ve etkisizler ancak yavaş-yavaş etkili olacaklarını sanıyor ve böyle umut ediyorum.
Yerel takımlarımızın bazı taraftarları sadece “GOL” olduğunda ayağa kalkarlar, birde devre arasında oyuncular soyunma odasına giderken alkış tutarlar. Tabii skor iyiyse!
Aklımıza şöyle bir soru gelebilir. ‘Taraftarları yönlendirecek birileri olsa, onlardan gereği kadar verim alınmaz mı?’ diye düşünebiliriz. Bu önemli sorunun cevabını da yarınki sayımızda okuyacaksınız.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA