Değerli okurlarım, gördüğünüz bu çerçeve içinde (köşede) yazılan yazılar, makaleler, yorumlar ve belli kesimlere yapılan uyarılar, doğrudan sporla, biraz fazla olarak da futbolla ilgilidir. Bu türden bir makaleyi şu aşamada hiç düşünmüyordum. Bu nedenle de hem bu yazıyı ve hem de bazı ifadeleri ikinci kez kullanmış olacağım. Doğal olarak bence bir sakıncası yok ama sporla (futbolla) ilgili kişilerin bizzat istemleri beni çok mutlu etti.
Doğrusunu isterseniz; yazacağım makale yakın geçmişte sporla ilgili gelişmeler olacaktı. Ancak yerel sporumuzda, gençlerimizi yönlendiren ve onları eğitenlerin ricalarına olumsuz cevap veremedim. Şimdi bir gerçeği de vurgulayamadan geçmeyeceğim. Spor kamuoyunu ya da belli bir kesimi bilgilendirmek, yol göstermek, daha açıkçası insanlara faydalı olabilmek için kalem sallayan yazarların işleri hiç de kolay değil. Zor olduğumu söylemem de söz konusu olamaz.
Ha, aklımdayken “Köşem dolsun da, nasıl dolarsa dolsun” diyenler de konumuzun dışındadır. Onlara fazla değer verdiğimi de söyleyemem. Yine de, konumuzla ilgili olarak, taslak romanımdan bir paragraf düşerek bazı şeylere açıklık getirmek istiyorum. Bunu benden ilk kez duymuş olacaksınız.
Bir makaleye başladığımda ve biraz yol aldığımda, tereddüde düştüğüm nüanslar olduğunda, araştırmadığım yer kalmaz. Arşivim de dahil olmak üzere kütüphanemdeki her şeyi karıştırırım. Ayrıntı bile olsa, şüpheye düştüğümde, o makaleyi bitiremem, ta ki gerçekle yüz yüze gelinceye kadar. Sizlere doğrulardan sapmadan gerçekleri yansıtmak, benim en önemli görevimdir. Kişi, yaptığı şeyi kendisi beğenirse, inanın herkes beğenir. Şimdi, sözünü ettiğim ve ilk kez benden duyacağınız romanımdan alıntı o paragrafı sizlere sunuyorum.
“…Başarınız ne olursa olsun, beğenilsin, beğenilmesin, yerilsin ya da yerilmesin. Herkesin size saygı duymasını istediğinizde, duygularınız da o tarafa yöneldiğinde, o yönde yol aldığında, yapacağınız işlem şu olmalı diye düşünüyorum. Bir aynanın karşısına geçip kendinizi seyredin. Gördüğünüz yüzün size neler söylediğini çıplak gözle görün. Ne ananız babanız ne de eşiniz ve ne de çocuklarınız… O anda sizi etkisi altına alan, değer verdiğiniz ve söyledikleriyle yaşamınızı etkileyen, aynada size bakmakta olan kişi için, sizin için harika bir dost, bulunmaz bir arkadaş diyebilirler. Ancak aynadaki yüzün, gözlerinin içine bakamıyorsanız…” Yarına!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
