Sporun Kendisi ve Yitirdiklerimiz (2)

0
47

Değerli okurlarım, dün söylemiştim ya vefat eden ünlülerin büyük bölümü bizim kuşaktan ve etkilenmediğimi de söyleyemem. Etkilenip etkilenmemek soruna çözüm değil ama yavaş-yavaş sinsi-sinsi yaklaşıyor galiba. Yapacak bir şey yok, geliyorsa hoş geldi sefa geldi. Emanet ilk günkü gibi sapsağlam duruyor. Neşet Ertaş, Berkant, Mehmet Ali Birand, Kamil Sönmez… şu anda aklıma gelen Allah’ın rahmetine kavuşmuş muhteremler. Kara toprak öylesine güzel insanları bağrına basıyor ki; kıskanmamak mümkün değil.

Ancak, sizlere Türk sporunun anıt adamlarından Faik Gökay ustamızdan söz etmek istiyorum. Sporumuza onlar kadar faydası dokunan başka kimseler yok. Pakize Hoca Hanım (Faik Gökay’ın eşi) Türk beden ve Spor Eğitimi hamlesinin üçüncü kuşağından ve gazi Eğitim Enstitüsü Beden Eğitimi Bölümünün ilk öğrencilerindendirler. Daha sonra aynı enstitüde öğretmen olarak yıllarca, binlerce kadın-erkek beden eğitimi öğretmeni ve her branşta milli takımlara kadar yükselmiş sporcular, hocalar yetiştirdiler.

Aradan bir yıl bile geçmeden 23 Ocak 2013’de Faik Gökay Usta’mızı kaybettik. Yaşasaydı bu ay (Şubat ayı) 100 yaşını kutlayacaktı. Yatakta olduğu son bir yılı saymayacak olursak, bütün yaşamı sporla iç içe geçti. 14 yıl spor oyun (Basketbol, Voleybol, Hentbol, Tenis, Masa tenisi ile birlikte) Basketbol Federasyon Başkanlığı ve daha sonra da Futbol Federasyon Başkanlığı yapmıştı. Zamanın en ünlü futbol hakemlerinden de biriydi. Çalışmayı çok seven bir kişiliğe sahipti. Radyoda yorumculuk, maç anlatıcılığı ve spor yazarlığı da vardı. Zorluklar karşısında başvurulması gereken bir makamdı adeta.

Federasyon Başkanlığı sırasında Türk sporuna büyük katkıları olan, dostluğu, arkadaşlığı kolay-kolay unutulmayacak, kişiliğiyle ön plana çıkan, sevgi ve saygı gören, hayatı boyunca aktif olarak sporun içinde kalan, sporu yaşayan bir spor adamıydı. Büyük usta gözlerini yaşama kapattığında kimselerin haberi olmamış. Bunları sonradan öğrendim. Başkanlık yaptığı federasyonlar beş gün sonra haberdar olmuşlar. Haberleri olsa ki n’olacak…

Ulusal basın da bir alem doğrusu! Onlarda mı duymadılar? Duymazlar, onların hepsi de paralı asker! Neden duysunlar ki? Varsa Wesley Sneijder, Webo… Yoksa Drogba, Yobo, Sow… Bunların nefes almaları bile çarşaf-çarşaf haber olur. Nedense Türk sporunu yıllarca omzunda taşıyan muhteremler belli bir yaştan sonra yok kabul ediliyor.

Amatör bir ruhla Türk sporunu belli yerlere getirmek isteyenlere, sonuna kadar saygılı olmalıyız. Bu yapıda ki muhteremlere ve Faik Gökay ustamıza Tanrı’dan rahmet ve sevenlerine sabırlar diliyor, acılarını paylaşıyorum. Çok kanallı televizyonlar ünlüleri daha da ünlü yapıyor ama aramızdan ayrılanları es geçiyorlar. Onlar da paralı asker, başka izahı olamaz. Oysa ülkemizde önemli gelişmeler oluyor. Gençliğinde futbol oynamış olan Emekli Orgeneral Ersin Saysun’u ziyarete gidiyor. Neden? Yarın anlatacağım.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here