Değerli okurlarım, biz insanlar nerdeyse her şeyi biliyor, çözebiliyoruz da hikmetse iki şeyi bilmek bir yana tahmin bile edemiyoruz. Bizlerin söyleyeceğim konularda fikir yürütemeyeceğimiz normal da, Allah’ın insanlara doğru yolu göstermesi için gönderdiği peygamberler de bilmiyorlar. Neyi mi bilmiyorlar? 1-Ölüm Anını, 2- Kıyamet Gününü!
Oysa insanların yaşamı (istisnalar kaideyi bozmaz) 0-100 arasında bir yerleri de. Buna rağmen hiçbir tarih hoşumuza gitmez, yüzlerce yıl yaşayacağımız sanırız. Makaleme neden böyle bir giriş yaptım biliyor musunuz? Televizyonun, cep telefonlarının olmadığı dönemlerde ünlüler, halka mal olmuş sanatçılar yine vefat ediyorlardı ama anında duymamız mümkün olmuyordu.
“Gazete yok mu?” demeyin sakın. Okuma özürlü bir milletiz, okumayı sevmiyoruz ilgili duymuyoruz bu nedenle de ünlü insanlarımızın vefatlarını çok geç duyuyorduk. Şimdi bile vefat eden bazı ünlüleri uzun yıllar sonra duymuyor muyuz sanki? Benim için üzüntü verici olan; yıllar önce beraber top oynadığımız arkadaşlarımın vefat ettiğini çok sonradan öğrenmek! Düşüne biliyor musunuz, günümüzde televizyon ve çocuklarda bile cep telefonu var. Buna rağmen bu şanssızlığı yaşayabiliyoruz.
Dostlarımıza, büyüklerimize, ağabeylerimize, ilham aldığımız ustalarımıza karşı da sorumluluklarımız bulunmaktadır. Onların ebediyen aramızdan ayrıklarını duyduğumuzda yâd etmek yaptıklarının gündeme getirmek görevimiz olduğunu düşünüyorum. Eskiden sevdiğimiz ünlüler sık-sık aramızdan ayrılmazlardı bir önceki kuşakta bizlerde iyi dönemlerdeydik ki, vefat haberi sık-sık olmuyordu. Şimdi öylemi? Yarın nasıl bir haber alacağız diye korku içindeyiz 2012’nin sonlarında, özellikle bizim kuşağın çok iyi tanıdığı önemli ünlüler toprağa verilmişti. 2013’ün de iyi başladığı söylenmez. Bu konuda bizlere hitabeden ünlüler 70-80 yaşlarındadır, aramızdan ayrılırken; “Türkiye bizim kuşakla vedalaşıyor” diyeceğim geliyor!
Bugün sizlere yine beraber top koşturduğum bir isimden bahsetmek istiyorum. Ancak onu yitirmedik Allah’a çok şükür. Hatta geçtiğimiz haftalarda Türk Telekom Arena’da ödül aldı. Bu arkadaşım Talat Özkarslı! Kendisiyle Gaziantep Lisesinde beraberdik Göztepe’ye transfer oldu ve bir sezon sonrası Galatasaraylı oldu. Sarı-Kırmızılı takımda yıllarca top koşturdu, milli maçların kısıtlı olduğu yıllarda 26 kez A milli takım formasını terletmişti. Allah, kendisine sağlıklı günler nasip etsin.
Ve Faik Gökay, sizlere neleri hatırlatıyor bilmiyorum ama onu da yarınki sayımızda anlatacağım. Yaklaşık 1 ay kadar önce aramızdan ayrılan bu değerli ustamızdan bildiğim kadarıyla söz edeceğim
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
