Sporumuz Uyanmayacak Gibi (1)

0
58

Değerli okurlarım, kimse kolayca yaklaşamasın ya da koparmasın diye tüm güller dikenlidir. Bende dikensiz bir gül var ama o da güzel kokmuyor. Gülleri sevip de o meşhur efsaneyi bilmeyen olur mu? Öyle bile olsa yine de bir hatırlatma yapmakta yarar var…

“…Güllerin yetiştiği has bahçeler nasıl olmuşsa kargalar tarafından işgal edilmiş ve Gülizar tel çevrilmiş kargalar tarafından. Güller için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan, dallardaki dikenlere basarak ayaklarından akan kanlara aldırmadan güllere yaklaşmak isteyen bülbüller esen rüzgârlara yakarır olmuşlar tel çitlerin üstünde. “Onların kokusunu bize ulaştırın” demişler…

Ama ne mümkün! Rüzgâr esmiyormuş, eseceği varsa da durmuş. Güller de Allah’a yakarır olmuşlar ve “Şu kargalar bülbül olsun” demişler… Ama ne mümkün, hiç kargalar bülbül olur mu? Onlar kadar ufalsalar bile, seslerde benzeyiş olabilir mi?…”

Şu anda sizlere taslak romanımdan küçücük bir paragraf sundum. Neler ifade ettiğini de anlatmaya çalışacağım ama bu makalemin genel istek üzerine ana hatlarına sadık kalınmak kaydıyla ikinci kez yayınlandığını acilen belirtmek isterim.

Konumuz yine spor ve spor anlayışıyla ilgili… Doğruyu söylemem gerekirse, çok ilginç bir dönemden geçiyoruz, zayiatımız az mı çok mu olur bilmemem ama ben çok “Kaygılıyım!” Başarıyı ülkesinde şampiyon olup, deniz aşırı yerlerde şampiyonalara iştirak etme anlamında kabul edenlerle; gönüllerin şampiyonu olmadan alkış bile kabul etmeyen anlayışın girdabındayız şimdi.

Bu makalemin bir benzeri ilk kez yayınlandığında Yeni Anayasa için çalışmalar vardı ya, şimdi ne aşamada olduğu bilinmiyor. Tek taraflı, hukukla bağıntısı bulunmayan bir Anayasa olduğu söyleniyor. Bazı dostlar Kasımpaşalının tek adamlık hayallerini meşrulaştırmaya yönelik bir girişim olduğunu söylüyorlar.

Dikenlere basarak ayağından akan kanlara aldırmadan ama güle de yaklaşamayan bülbülün feryadı duyulmaz olursa; aslanın olmadığı yerlerde çakallar egemen olursa, ormanların o kesiminde güç dengesi ortadan kalkar, herkes aslan olduğunu zanneder.

Bazı önemli gerçekleri içimize sindirirsek telaşımız olmaz rahat ederiz. Bu sözleri doğruluğu adına teknolojiye teğet geçmek istiyorum. Teknolojinin konumu ne olursa olsun, teknoloji bizleri nereye götürürse götürsün, teknoloji neler getirirse getirsin, bazı önemli gerçekler sözlerle kamufle edilemez. İnsanlar doğuyor, büyüyor, gelişiyor, seviyor, seviliyor ve hatta âşık da olabiliyor. Ona buna yağcılık yaparak, yağdanlık olarak mal mülk sahibi de olabiliyor. Ama Mutlaka Ölüyor!

Teknolojinin etkisiz kaldığı yerlerde vardır, hatta oralarda teknolojiden söz edilemez. Aşk, ayrılık, hüzün, muhabbet ve de ölüm… Çok ciddi konulara değindik, onlar anlamazlar ama sizler çok iyi anlıyorsunuz. O nedenle yarın bıraktığımız yerden devam edelim diyorum.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here