Sporla Beraber İbadet (2)

0
60

Değerli okurlarım, yaşayan insanlar olarak ve de medeni, sosyal kişiler olarak, Allah korkusunu ve dinin vecibelerini insanları sindirmek yerine din gücünü sporla özdeşleştirmek daha mantıklı olmaz mı diye düşünüyorum.

Allah’ı, Kitabı istismar ederek, insanları sindirip korkutarak, onları sömürmek için olağanüstü çaba sarf eden o kişilere iltifat etmenin bir anlamı yoktur bence. Oysa spor, insanları olumlu yönde oyalar, kötülüklerden, olumsuzluklardan alıkoyar, bunu onlarda biliyor. Moral motivasyon üst düzeyde olur. Kötülük düşünenlerin motivasyonu sıfırdır, bu unutulmamalıdır.

Bir örnek vererek yolumuza devam edelim. İnsanlar kendilerini güvensiz bir ortamda hissettiklerinde, psikolojik bir destek bulmak için dini inançlara ve de ayinlere başvurmuşlardır. Sonucu belli olmayan belirsiz ortamlarda, güç kazanmak için ya da zor koşullardan yüz akıyla çıkabilmek için, inançlarını birer psikolojik destek olarak kullanmışlardı, buna hala devam etmektedirler.

Özellikle, bireysel sporla uğraşanlar, boksörler, güreşçiler, uzun ve yüksek atlayanlar vs. bu sporcuların müsabakalarında kısa süre önce, Allah’a yakarışları duymaya değer. Ben iki kez duymuştum… “Allah’ım, çok çalıştım, emeklerimi boşa çıkarma, başarılı olmamı sağla, beni milletimin önünde mahcup etme…”

Ancak, Cenabı Allah, istemeyi bilene verir mutlaka da. Yalnız tahmin edildiği kadar cömert değildir. Dua eden o sporcunun dualarını geri çevirmez. Son saniyede kazandığı puanla maç uzatmaya gider ya da yoksul bir köylüyü sevindirirken fazla bir şey vermez. Önce eşeğini kaybettirir, sonra buldurur. Zavallı köylü kardeşimizde eşeğini bulduğuna olağanüstü sevinir, daha dikkatli davranır, kaybetmemeye özen gösterir. Buna da razı olmamız gerekmektedir. Arayıp bulamamakta var…

Teknik adamlar bile, dini inançların çeşitli formlarını, takım ruhunu ve sporcuların üzerindeki kontrolü sağlamak için kullandıklarını bilmeyen var mı? Her hangi bir müsabakadan önce, teknik adamların, yöneticilerin ve de sporcuların “İNŞALLAH” sözcüğünü birden fazla söyledikleri gerçek değimlidir?

Her şeye rağmen, din ve spor arasında bazı labirentlerin, puslu havların bulunduğunu da söyleyerek bir gerçeğe parmak basmış oluyoruz. Ayrıca, birbirine göbekten bağlı bu ikili için yapılan seminerlerden, tartışmalardan, tatmin edici, somut bir sonuç çıkarmak da oldukça zordur. Din ve sporun ayrılmaz olduklarına yarın da devam edeceğiz.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here