Değerli Okurlarım, yalan öldürür mü diyeceğim, diyemeyeceğim. Çünkü yalan öldürmekten öte, toplumu konuşmasını bilmeyen yavruları yer ile yeksan ediyor. Henüz sadece “BABA” demeyi bellemiş küçük yavrular babalarından ne isterler ki? Uyku saati geldiğinde babalarının elini tutar ve “Baba masal anlat derler.” Belki de, “İçinde devler, kurtlar kuzular ve oyuncaklarım olsun, bir bardak sütte olsun, yağmur da yağsın, kar da… Uyumuş olsam bile elimi bırakma, yanımdan ayrılma, bırakıp gitme beni, bana çok güzel geliyor senin sesin…”
Yukarıda ki paragraf bir şiirimin kısaltılmış şekli ve tamamen bana ait. Yalnız eksik yönü var, onu da sunmak istiyorum. Koşullar ne olursa olsun, nasıl anlatılırsa anlatılsın, bir şeyin hakkını vermek gerekmez mi? Evet, o şiirde “İskenderun” bile vardı… Kabul olur ya da olmaz, özel dualarım da bulunmaktaydı. Gözyaşlarımı da ilave etmiştim o şiirime…
Çat-pat konuşabilen o sübyan yavruların; “Baba Uyusam da Elimi Bırakma, Seni Seviyorum!” sözleri var ya, burada yutkunuyorum, boğazıma bir şeyler düğümleniyor. Kolay mı yazmak, yazmayı kolay sanmayın lütfen. O minik yavrular artık isteseler de ellerini kimseler tutmayacak, yani tutamayacak… Çünkü hayatların baharını yaşayan babaları teröristlerin zalim kurşunlarına hedef olmuş, bir daha onları görememek üzere ahrete göç etmişlerdi.
Şehit haberlerini dinlemek hiç de kolay değil. Bir gün ya da bir yıl. Hiç fark etmez. Aynı duyguları yaşıyor insan. Anaların yüreğinden ateş yükseliyor, her ailede yangın var, alevler yükseliyor arşa kadar… Onlar ne diyorlar? “Birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olduğu şu günlerde, kardeşliğimizi ve beraberliğimizi çekemiyorlar. Onlar cezasını çekecekler…”
Sporda söylenen yalanlarla, çocuklara söylenen yalanlar eş değerde değil midir? Baban yarın gelecek ile o pozisyon “GOL” olsaydı falan… Yirmilik genç baba şehit olduysa artık geri gelebilir mi? Şu ya da bu şekilde kaçan pozisyon, kötü bir vuruşla autu boylamış, meşin yuvarlak tekrar dönüp ağlarla kucaklaşır mı?
Milli Takım şampiyon olacak demek de, o güzel sözlere inanmakta güzel. Aksi gerçekleşirse ne olacak? Geçerli mazeret uydurulur, bu tamam. Para ve menfaat için söylenen yalanlarda bir an için avantaj sağlanabilir belki.
Orada duramayıp, işin içinden çıkamayınca da bu kez devreye kaldıramayacağı kadar aşırı yük altına girmiş bünyeniz, yani vücudunuz giriyor. Konuyu yarım bırakmamak ve sizlere daha güzel şeyler sunmak için yarın devam edelim diyorum. Yarına da fazla bir şey kalmadı.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA