Değerli okurlarım, eğer bisiklet sporu yapıyorsanız, her zaman aynı tempoda pedal çevrilmez. Güzergâh da burada oldukça önemli! Zemin müsaitse her geçen güz fazla olmamak kaydıyla tempoyu yükseltebilirsiniz. Kasların sürekli olarak zorlanmaya ihtiyacı vardır.
Belli yaşlarda halter sporunun yapılamayacağı tabiidir. Genel olarak bisiklete binmenin, yüzmenin yaşı olmaz. Sağlık kazanmak isteyenlerin yürüyüşü benimsediği de bir gerçek. Bu nedenle hepimiz yürüyüşe devam edelim. Neden yürüyüşte ısrarlıyım biliyor musunuz? 40 ve üzeri yaşın yapacağı en ideal spordur da ondan.
“Çok spor yapmama ve hatta halter çalışmama rağmen, istediğim gibi kaslanamıyorum” diyen bayan okuruma içtenlikle seslenmek istiyorum. Dilediğiniz gibi kaslandığınızı varsaysak bile, bu uğraşıyı yıllarca sürdürmeniz şart. Yaptığınız sporu aksatır veya bırakırsanız, hani şu futbolu bırakan ya da halter sporunu bırakan sporcular birden bire nasıl kilo alıyorlarsa, siz de öyle olursunuz.
Konumuza bilimsel olarak bakarsak, kadınlar erkeklere oranla daha az kaslanır. Allah kadınları ince zarif yaratmıştır. Bunu kimse değiştiremez. Bu nedenle, kaslı vücuda sahip olmak isteyen bayan okurlarım, kas konusunda çaba gösterip, sonunda üzülmesinler. Kaslı olmak erkeklere yakışır.
Burada “karizma” nasıl bir şeydir diye açıklama yapmamız gerekiyor. Sporda da karizmatik kavramı sık-sık telaffuz edilir ama genelleme yaparak ne olduğuna iyice bakalım. Karizma ne demektir? Kimler karizmatiktir? Nasıl karizmatik olunur?
Karizma kelimesinin eski Yunan uygarlığında “İlahi ilham yeteneği” olarak kullanıldığı biliniyor. O zamanlar karizma Allah’ın bir lütfü olarak kabul ediliyordu.
Futbolda da karizma; topa hükmedebilen, golcü hüviyeti ve spor ahlakını özümlemiş olanlar sporseverler arasında karizmatik sporcu olarak değerlendiriliyor. Karizmayı ben de şöyle yorumluyorum. “Bir kimsenin, karşısındakileri sırf kendine duyulan saygı, hayranlık ve bağlılık çerçevesinde ve kişisel cazibesiyle kendi istediği yönde eyleme geçirebilme yeteneği…”
Herkesin kafasında karizmatik birileri vardır. Bana sorsalar hemen aklıma ve görmemiş olmama rağmen Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk gelir.
Karizmatik kişiler her yerde kendilerini belli ederler ve bulundukları ortamda tüm gözler üzerindedir. Doğal olarak karizma, kişinin doğumundan itibaren ona bahşedilmiş ve yeteneklerinin bir sonucu olsa bile, koşulların ve çevrenin belirleyici olduğu da unutulmamalıdır.
Neler yapılırsa karizma çizilir ya da yok olur? Beklentileri karşılamamak, dürüst davranmak, toplumun kabul edemeyeceği yüz kızartıcı hareketlerden dolayı mahkûm olmak…
Karizmatik olanların ortak özellikleri de vardır… *Kişisel risk üslenebilme yürekliliği, *Yalana itibar etmeden kendini ifade etme cesareti, *Model olma, geleneksel yol, yöntemlerin dışına çıkma… *Dominant olma ihtiyacı, *Güven duyulan bir kişiliğe sahip olma, *İnançları doğrultusunda başkalarını ikna etme yeteneği… *Toplumla, onlara yönelik beklentilerini ileterek, iletişim kurmak, *Topluma vizyonunu belirleme ve açıklama yeteneği,
Futbol takımlarında da karizmatik olmak için kaptan olmak gerekmiyor. Bir futbolcu gerçekten karizmatik ise takımı kendi kurar ve de maçı da kazanır.
Günümüzde bu karizma olayı da ayağa düşmüştür. TBMM Başkanı iken bir Belediye Başkanlığına itibar edenler de vardır. Böyle insanların karizması belli bir zaman dilimine bağlıdır.
Bazı şeylerin kokusu çıkıyor ve de bu millet uyanmaya başladı. Sonuç ne olur bilemeyiz. Bu milleti kandıranların hepsi hayal kırıklığına uğramışlardır. Bu da böyle biline. Yani Yemezler!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
