Sporda Değişim Güzeldir (5)

0
62

Değerli okurlarım, dünde, bugünde ve bundan önce yayınlanan bazı makalelerimde de, futbolu çirkinleştirmek için çaba gösterenlere karşı müeyyide uygulamak gerektiğini söylemiş, uygulama safhasına sokarken de kurallardan uzaklaşmak, dört elle sarılmakla beraber ‘FUTBOLA OLAN SEVGİYİ, AŞKI’ içimizden çıkarmamalıyız demiştim. Ayrıca, bu iki kavramla ilgili küçük bir paragraftan söz ettiğimi de çok iyi hatırlıyorum. Bu küçük paragraf bazı okurlarımda gündem oluşturmuştu.

Biz insanlar biraz ilginç yaratıklardır. Cenab-ı Allah her şeyi insanların hizmetine vermekle beraber, cömert davranmış ve ayrıcalıklı yaratmıştır. Yani, insanlar isterlerse (ölüme çözümün dışında) her şeyi yapabilirler. Farklı bir yapıya sahiptir insanlar. Atalarını tanır, asırlar önceki gelişmelerle ilgili etüt yapar, değişimlerin üstüne koyarak daha mükemmel hale getirebilir.

Bir defasında ‘Aşk din gibidir’ demiştim de belli kesimlerden tepki almıştım. O cahillere konuyu izah ettikten sonra ‘Öcal Bey haklıymışsın’ diyebildiler. İnsanlar isterlerse değişimi de kusursuz olarak öğrenip içlerine sindirebilirler. Sporda, özellikle futboldaki gelişmelerden, değişimden söz etmeye çalışıyorum. Laf olsun diye değişimden söz edip de, milletin canının yandığı, her ocağa büyük acı yaşatan değişimden söz etmiyorum.

Futbol aşk gibidir, diyorum ya arada bir. İşte, istersek her şeyi kusursuz öğrenebiliyoruz da tarifi bile yapılamayan aşkı öğrenemiyoruz. Çünkü aşk öğrenilmez, aşk geliştirilemez. Ve şayet aşk hakiki ve sahici olacaksa, o senin içsel gelişiminle olmak zorundadır. Aşkın o sihirli rüzgarını hissedemeyen aşık olabilir mi?

Aşk konusunda tabi ki uzman değilim, doyurucu bilgilere sahip olduğum da söylenemez. Yine de karınca kararınca bazı şeyler belleğimde mevcut, sunmak istiyorum:

Aşk Yegâne Dindir. Aşk Yegâne Tanrı’dır. Yaşanması, Anlaşılması Gereken Yegâne Gizemdir. O Senin Kalp Atışın ya da Nefesin Kadar Basittir. O Sana Toplum Tarafından Verilmez. O Bir Unvan Değildir. O Allah Tarafından Verilmiş Bir Lütuftur!

Değişim, bir gelişimdir, bir reformdur. Bir futbolcuyu tanımadan, kalitesini bilmeden, önerilerle ya da bir kasetle o kişileri yeşil zemin üzerinde görerek milyonlarca doları bastırıp transfer etmek bir değişim, bir reform olamaz. Takımı yabancılarla doldurmakta değişim olmaz, olsa-olsa koltuğunu sağlama almak isteyen kulüp başkanlarının günü kurtarmasından başka bir şey değildir.

Bir kulüp başkanı çıkıp da ‘Mevcut kadromuzu alt yapıdaki gençlerimizle takviye edip, yola onlarla devam edeceğiz’ diyebiliyorsa ki nerede öyle yürekli insanlar, bana göre, değişim de gelişim de reform da odur. Borç ödemenin ve sıfırlamanın yolu, kendi küllerinden doğmakla sabittir. Onlar kendilerini kandırdıkları gibi, taraftarla alay ediyorlar.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here