Değerli okurlarım, kadınlar bütün sporları yapıyor ve başarı kazanıyorlar ama erkeklere nazaran estetik ve güç oranlarında bazı farklılıklar da bulunmaktadır. Genel olarak kadınlar erkeklerden küçük ve daha hafiftir. Uzun gövdeleri vardır ama bacakları kısadır. Kalçaları daha geniş ve ağırdır ve yağ oranlarında da farklılıklar (%28 – %18 gibi) vardır. Kas gelişim olanağı erkeklerden daha yüksektir.
Kalp absolut ve vücut ağırlığına oranla daha küçük, hafiftir. Nabız sayısı yüksektir. Bunları ciğerler ve nefes sayısı içinde söyleyebiliriz. Maksimum dayanıklılık kadınlarda 14 yaşından sonra süratle azalır. Bununla beraber vücut oranları ve kalp ile nefes alma faaliyetlerinin daha güçlü olması kadının kuvvet, hız ve mukavemet isteyen dallardaki sportif verimini yükseltmez, daha alt seviyeye çeker. Koşularda (engelli koşular da olabilir) kadınların dayanıklılığı erkeklere oranla neredeyse %50 düşüktür. Maksimum kuvvet kapasiteleri de aynıdır.
Kadın erkek kondisyon farkları buluğ çağına kadar fazla değişiklik göstermez. Kadınlarda beceriklilik, his ve hırs açısından belli üstünlükleri bulunmaktadır. Buz pateni, tramplen atlama, dans, jimnastik, binicilikteki başarıları ve de üstünlükleri bu şekilde izah edilebilir. Kadınların başarıları ya da başarıya odaklanmaları erkek sporcuları ne denli motive eder bilemiyorum ama Avrupa’da ön planda.
Kondisyon ve canlanmak için ne yapılmalı? Bu işten anlayanların söylediğine göre egzersiz yapmak, hem zihni açıyor hem de enerjiyi yükseltiyor. Bu işi özellikle açık havada yaptığınızda daha büyük ölçüde yarar sağlıyorsunuz ve de hızlı sonuç alıyorsunuz. Açık havadan söz etmiştik. Yoğun trafik olan alanlarda temiz hava yerine egzoz teneffüs edersiniz. Özellikle açık havda, egzersiz yapanların kan dolaşımı hızlanıp beyninize daha fazla kan pompalandığı için kafanız daha iyi çalışır ve bol oksijen olduğundan beyniniz de daha iyi beslenir.
Açık havadan amacımız şudur. Aşırı sıcak ve güneş görmeyen yerleri kastediyorum. Ağaçlık alanlar, korular, parklar, bahçeler. Sakın ola ki, güneşin altında egzersiz ya da yürüyüş yapmaya kalkmayın. Hayatınızın hatasını yapmış olursunuz. Sporun içinden gelmeme ve uyarılarda bulunmama rağmen, o hataya düştüm ve doktorlar bir hafta yürümekten men ettiler. Sakın güneşin altında yürümeyin.
Elverişli hiçbir yer bulamazsanız, sabah uyanır uyanmaz (hava koşulları da elverişli ise) yatak odanızın pencerelerini açın ve egzersiz yapmaya başlayın. Bu işi hafife almayın. En mecalsiz ve zor günlerinizde bile bu egzersiz enerjinizi yükselmesini sağlayacaktır.
Çalışan insanlar olarak, moral-motivasyonumuzun taban yapıp sıfırlandığı günlerde, kafa karışıklığı ve karamsarlığın kol gezdiği saatlerde ki karamsar olmamak mümkün değil. İnsanlar borçtan yakınıyor, suratları asık. Bazıları nohut, bazıları kömür düşünüyor. Yapılan zamlara tam alışmışken, bir de bakıyorsunuz benzine zam geliyor. Piyasa yine yükseliyor. Kasımpaşalıya sorarsanız, “Ülkemizde petrol mü çıkıyor?” deyip kestirip atıyor. O zaman moral-motivasyon mu kalır.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
