Spor Ahlakı ve Atatürk (5)

0
202

Değerli Okurlarım, ahlakı sık sık tanımlıyoruz ama Ata’mızın ahlaka bakış açısı nasıl olduğunu bildiklerimizi, okuduklarımızı harmanlayarak sizlere sunmaya çalışıyorum. Zaten okurlarımın büyük bölümü “Bize eskilerden söz et hocam” diyorlar. Baş üstüne… Sizin bir dediğinizi iki eder miyim?…

Ata’mızla ilgili bir şeyler yazarken, bulunduğunuz ortamda sessizlik hakim olacak ve aynı zamanda kafanız da iyi olacak. Bildiğiniz gibi ve onlar da çok iyi biliyorlar ki; Ata’mız aslan sütü yudumlardı.

Bu makalemizde, Cumhuriyetin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sporla ilgili politikasını anlatmaya çalışmıştım ya, sonradan aklıma gelenleri ve bazı derlemelerimi yazabilmek bugüne kaldı. Birazcık düşündüğümüzde, insanın inanası gelmiyor…

Ata’mız kısacık ömründe kimlerle uğraşmış, ülkemize ne güzel eserler hediye etmiş, yararlanalım, adam olalım diye. Onun büstünü kırmalar, hakaret etmeler hep bizde, hiç adam olur muyuz?…

Ulu Önder Atatürk, Beden Eğitimi ve sporun sağlam bir ırk oluşturmada ve de yurt savunmasında önemli işlevi olduğunu fark eden ender liderlerden biridir. Onun futbol oynayıp oynamadığını bilmiyoruz. Ömrü savaş alanlarında geçen birinin futbol oynaması düşünülemez. Zaten savaş nedeniyle dünya kupaları ertelenmişti.

Atatürk’ün beden eğitimi ve spora verdiği önemi 18 Ağustos 1923 tarihli hükümet programında da görmek mümkündür. Programdaki şu satırlar dikkat çekicidir. “Bireyin bedensel ve düşünsel yetenekleri gibi ahlaki ve sosyal yetenekleri de geliştirilmeli. Bu amaçla beden eğitimi öğretmeni yetiştiren okullar açılmalı, kulüpler ve gençlerin fikirlerini zedeleyen politika ile olmamalıdır.

Çok geçmeden, terbiye”i bedeniye Darülmuallimini (Gazi eğitim Enstitüsü) kurulup, Ankara’da hizmete girmiştir. Ata’mız bunu da yeterli görmeyip sınavla seçilen askeri ve sivil öğretmen adaylarının ihtisası için Avrupa’ya gönderilmesini sağlamıştır.

Örneğin, Sadi Irmak (19 Mayıs G.S. Akademisi fizyoloji hocası)

Suat Hayri Ürgüplü (Başbakanlık yaptı)

Vildan Aşir Savaşır (Uzun yıllar Bed. Eği. Gen. Müd. yaptı)

“Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” diyen Ata’mızın spora ve onun ahlakına nasıl baktığını anlattık ama fazla bir şey söylediğimi sanmıyorum.

“Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim”

Bu vecizeyle Atamız Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet payidar kalması ve de çağdaş medeniyet seviyesine ulaşabilmesi için sağlam kafalara ihtiyaç olduğunu söylemeye çalışmıştır.

Aynı zamanda; cebini düşünmeyen, hırsız olmayan ve buna benzer kötü halleri olmayan yurttaşların diğerlerinden çok fazla olmasını istemiştir. Manevi huzurunda saygı ile eğiliyorum Atam…

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA