Değerli okurlarım, TBMM’de o ana avrat küfredenler var ya, onlar boşuna bu işi yapmıyorlar. Onlar anında meclisten ve milletvekilliğinden anında ihraç edilsinler, hiç küfür eden olur mu? O terbiyesizlere partilerinin başkanları ya da ileri gelenler prim veriyordur. “Aferin sana, aynen devam et” diyorlardır. Başka türlü düşünmek mümkün olabilir mi?
Şöyle düşünelim. Yetmiş beş yıl önce, yetmiş altıya giriyor… Toprağa verdiğimiz Atamız hiç konuşmuyor. Susması bile deprem yaratıyor ama bazı zibidiler konuşarak yer ile yeksan oluyorlar. Bunu Kasımpaşalı arkadaşım da söylüyor. Nasıl adammış hayret doğrusu…
Onu sevmiyoruz, Ata’mız bile demiyoruz, büstlerini kırdırıyoruz, toplatıyoruz. Buna rağmen, onun sessiz askerleri bizim anamızı belliyorlar. Anlamak mümkün değil. Bir süper lig takımımızın iki futbolcusu vefat eden Mandela’nın tişörtüyle sahaya çıkıyor. Delikanlı federasyonumuz bu iki Afrikalı futbolcu hemen cezalandırmaya hazırlanıyor.
İşler tam bu aşamadayken kınalı bir bakan çıkıyor. Hemen ağırlığını koyuyor ve ağırlığını hissettiriyor. Helal olsun ne delikanlı bakanlarımız var. Delikanlı olmak kolay değil, racon kesmek hele hiç kolay değil! Onun bunun evini mülkiyetini ucuza kapatmak dururken bu önemli ve ağır işlerle uğraşmak hiç kolay değil. Dersini iyi almış iyi de çalışmış o kınayı seven kardeşimiz!
Biraz uzadı, gelin toparlayalım biraz… Hani, Ziraat Türkiye Kupasında bir büyük takımımızı eleyerek tüyü yolunmuş kanarya gibi bağırtan Fethiyespor var ya, o maça çıkarken hepsinde Atatürk tişörtü giymişler. Kimseye söylemeden, kimseye haber vermeden, bir Allah’ın kuluna haber vermeden ve hatta Kasımpaşalıya bile haber vermeden, bu işler yapılır mı? Hiç olmazsa kınalı kuzuya haber verir insan.
Bizim delikanlı ve atamalı federasyonumuz da, Atatürk tişörtü giyildi diye yani ülkeyi kurtaran, ülkenin Ata’sı, ülkenin babasını gündeme getirdi diye Fethiyespor’u cezalandırma kalkıyor. Öyle bir ortam oluştu ki canını kurtarmak için camilere girmeye kalksan suç. Zavallı imamlarında başı belaya girecek. Bira içsen ahlaksız oluyorsun. Vapura binsen, kim bilir nereden geliyor diyecekler!
Şunu anlatmaya çalışıyorum. Gezi’nmeye gittiğimiz yerlerde, ne yaparsak yapalım, Fethiyesporla aynı kefedeyiz, yani kara listedeyiz. Maazallah içeri bir girdin mi dört yıl dokuz ay çıkman mümkün değil. Sonra da dilin tutular kimsenin aleyhine tek laf edemezsin. Beklediğimiz o kişi Samsun’dan ne zaman gelecek.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA