Eski Bakan Dönen, Kendisine Görev Verilir İse Büyükşehir’e Aday Olabileceğini Duyurdu…
İskenderun basınıyla, dün, Petek cafe’de verdiği kahvaltıda bir araya gelen Ticaret ve Sanayi eski Bakanı Mehmet Dönen, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, kendisine yöneltilen sorulara da yanıt verdi. Hatay bölgesinde yaptığı çalışmaların amacının, sadece insanları CHP çatısı altında toplamak olduğunun altını çizen eski Bakan Dönen; “Büyükşehir için partimde liderlik yapacak bir aday var ise arkasında durmaya hazırım. Böyle bir aday yok ise bana da bu görev verilirse bu görevden kaçınmam! Ben adaylık çalışması içerisinde de olmam” dedi.
Bölgedeki vatandaşları CHP çatısı altında toplamak için çalışmalarını özellikle seçimlerde oy alamadıkları yerlerde sürdürdüğünü söyleyen Eski Bakan Dönen; “CHP son iki seçimde Hatay’da 53 il genel meclis üyelerinden 13’ünü çıkarabilmiş. Bunlar da Samandağ ve İskenderun’dan. Diğer ilçelerden çıkaramamış. Bu da burada bir sorun olduğunu göstermektedir. Siyasi bilim uzmanları ile topladığım veriler üzerinden bir analiz yaptık. Burada insanlar inanç kimliklerine göre oy kullanmış! Bu da şunu göstermektedir ki Hatay ruhen bölünmüştür. Buna Hatay’ı yönetenler de katkı vermiştir. Büyükşehir yasası da buna çanak tutmuştur. Burada ayrışırsak kime faydası olur diye düşünüyorum bulamıyorum. AKP’ye de faydası olmaz! Bizler aynı toprakta yetişiyoruz. Aynı kişiye inanıyoruz sadece ibadetimiz farklı. Bizler tıpkı bir ağaç gibiyiz, gövde aynı ama dalları farklı” diyerek Hatay’da kardeşlik ruhunun geliştirilmesi gerektiğinin vurgusunu yaptı.
Hükümetin, Ortadoğu’da Osmanlı döneminin etkin olduğu yerlerde yine etkin olmak istediğine de vurgu yapan Dönen; “Mustafa Kemal Atatürk, Ortadoğu’da tarafsızlık yoluna gitmiştir. Taraf olduğunda oradaki olaylarında kendi içine taşınacağı düşüncesinde oldu. Mevcut hükümette Ortadoğu’da tarafsız olmadan iç konsensüs oluşturamaz. Hükümet, geçmişte olduğu gibi Osmanlı’nın etkin olduğu yerlerde etkin olma gayesi içerisinde hareket ediyor. Bizim oralarda etkin olmamız elbette güzel ama bunu yapabilmeniz için güçlü demokrasi, güçlü orduya sahip olmalısınız. Orada yaşanacak herhangi olumsuzluğa müdahale edebilecek güce sahip olmalısınız. Fakat o bölgede etkinliği, Mavi Marmara olayında İsrail’e karşı hükümetin söylemlerden öte gitmeyen tutumu nedeni ile kırılmıştır. Eğer o bölgede etkili olacak iseniz, İsrail’e karşı durmalısınız. Yoksa bu projeyi uygulayamazsınız. Hükümetin yapması gereken, orada atılacak adımların neler doğuracağını anlatmalıydı. Ortadoğu kan gölüne döndü. Yaşanan savaş, mezhep savaşına dönüyor” diye de uyarılarda bulundu.
Bu bölgeye borcu olduğunu söyleyen Bakan Dönen; “Onu ödemek için siyasete geri başladım! Çıktığım yol dikenli, taşlı ve zor bir yol bunun farkındayım. Bu zorlu yolda bir dikeni veya taşı vatandaşın önünden kaldırırsam ne mutlu bana! İnsanları bölmeden parçalamadan bu solu ileriye götürmek için var gücümle çalışıyorum. Herkes benim adaylık için çalıştığımı söylüyor. Bende şunu diyorum; partimde Büyükşehir belediye başkanlığı için liderlik, öncülük yapacak biri var ise ben onun arkasında olmaya hazırım. Ama o nitelikte kimse yok ise ve bana bu görev verilirse, bu görevden kaçınmam! Ben hiçbir zaman için adaylık çalışmasında olmam” dedi ve genel merkez tarafından görev verilmesi halinde aday olabileceğinin mesajını verdi.
Basının sorularına da yanıt veren Dönen, İskenderun körfezinin korunması gerektiğinin altını çizerek, fabrika atıklarının arıtılmadan, elektrik santrallerinin de sularının soğutulmadan denize akıtılmaması gerektiğine vurgu yaptı ve körfezin iki derece daha ısınması halinde bu bölgede kurulan sanayi yatırımı kadar para harcansa bile körfezin kurtulmasının mümkün olamayacağını kaydetti.
