Sınıf İklimi Üzerine Tezler (I)

0
173

2008 yılında, Namık Kemal İlköğretim Okulu’nda 5/C sınıfının öğretmeniydim.. Dersliğimize yeni klima takılmış, fakat bozuk olan eskisi pencereden sökülmemişti.. Eski klima,  bakış alanımızı daraltıyor, görüş hacmimizi gölgeliyor, nefes almamızı engelliyor, sınıfta adeta boğulma hissi duyumsatıyordu.. Özetle, kavramsal tümlüğü içerisinde “estetiksel alan ve etiksel hacim de” bulunan sınıfımızın iklim dengesini bozuyordu..

Oysa klima, zaman ve mekan içindeki ortamların iklimini, zaman ve mekana göre düzenleyen ve dengeleyen bir araçtı.. Sınıfımızın demokrasi ikliminde konuyu tartışmak istedim.. Tahtaya klima sözcüğünü “problem” bağlamında yazdım..

Klima Grekçe bir sözcüktü.. Güzel Türkçemizde kullandığımız iklimin aslı da bu sözcükten geliyordu.. İklim sözcüğü sözlüklerde; yeryüzünün herhangi bir yerinde, (mekan) hava olaylarının ortaklaşa gerçekleştirdikleri etkilerin uzun yıllar (zaman) ortalamasına dayanan durumu olarak tanımlanıyordu.. Klima ise sözlüklerde bir iklimleme aracı olarak tanımlanıyordu.. İklimleme; kapalı mekanlarda gerekli hava akımını gerçekleştirmeye ilişkin işlemler tümlüğüne deniyordu.. Bu anlamla klima; açık ortamlardaki hava durumuna göre, kapalı mekanların iç atmosferini sıcaklık soğukluk uçlarında düzenleyip belirli bir ısıda dengeleyen araçların ismiydi..

Artı, fiziki doğada sistemler, başlangıç durumlarına hassas bağlılık göstermekteydi.. Oluş anından itibaren başlayan değişimler, başlangıç durumuna hassas bağlılıklarını da koruyarak dönüşüyor ve  sürecin belirli bir zamanında görülebilir duruma geliyordu.. Mesela; atmosferik sistem ve hava olayları.. Geçmişte, başlangıç durumuna ilişkin bilgiler tecrübeyle sabitlenmekte ve tecrübi bilgilerle tahminler yapılmaktaydı.. Şimdilerde ise, gelişen teknoloji marifetiyle kaydedilen veriler anında değerlendirilmekte ve olaylar kesinlik derecesinde tahmin edilmekteydi.. Ve fakat teknolojik araçların duyarlığı yüksek de olsa, kaydedilemeyen dolayısıyla gözden kaçan çok küçük nedenlerin, görmezden gelinemeyecek kadar büyük sonuçlar doğurduğu da görülmekteydi!

Tüm bu tanımların sentezinden, “sınıf iklimi” (zira sınıf, hem fiziki hem sosyal doğamızdır) kavramının anlamını da çıkartabilirdik.. Dolayısıyla sınıf iklimi; kapalı bir mekan olan derslik içi 40 dakikalık ders işleniş sürecinde, mekanın kendisi de dahil öğretmen ve öğrencilerin ortaklaşa gerçekleştirdikleri eğitim öğretim etkinliklerinin ortalamasına dayanan bir durum anlamına gelebilirdi..

Kavram analizinden sonra “problem” üzerinde (bu yıl 12.sınıfa geçen ve her ne kadar fiziki ve sosyal doğaları değişmiş olsa da, tartışma kültüründe başlangıç durumuna hassas bağlılıklarını yitirmediklerini umduğum) öğrencilerimle tartışmaya başladık..

Pelinsu; “Bozuk klimanın sınıfta işi ne?”  Nihal; “Bu konuyu bizden önce okul idaresiyle tartışmalıydınız!” Emre Can; “İyi de, okul idaresi yeni klima takılırken eskisini neden pencerede bırakıyor? Berkan; “Kimi bekliyoruz hadi sökelim!” Aslı; “Sınıfımızın havasını, asıl yazı tahtasına kadar sıralar boğuyor!” Şuanur; “Sınıfımız mı kalabalık, dersliğimiz mi küçük?” Barış; ”Ya, şu güya kitaplarımızı koymamız için çakılan dolaplara ne demeli?” Deniz; “Sayfaları dağılarak bozulan kitaplar yerine bilgisayar olmalı!” Pelinsu; “Ben, kitaplara bozuk denilmesine çok bozuldum!” İsmail; “Konu bozuk kitaplar değil, bozulan teknoloji!” Ece; “Eski klima pencereden sökülse de duvardaki yeni klimanın görüntüsüyle sınıfımızın ikliminin düzeleceğini hiç sanmıyorum!” Öykü; “İşlevsiz kalan eski klima, çirkin görüntüsüyle sınıfımızın estetiğini bozuyor!” Gizem; “Bu çirkin dekor, sınıfımızın estetik anlayışını köreltiyor!” Rumeysa; “Çirkin görüntüsü yanında üzerimize kötü bir etki yaptığını da söyleyebiliriz!” Sevde; “Katılıyorum, bu nedenle sınıf etiğimize de aykırı!” Şevval; “Eski klima pencereden bize SBS gibi çok kötü bakıyor!” İlayda; “SBS benzetmesi kötü bir örnek oldu!” Ekin; “Kötü örnek, örnek olmaz!” Eray; “SBS’yi kazanmak için birbirimizle yarışmak iyi örnek mi?” Berkan, “Sorun, SBS örneği bozuk klimaların sınıflardan sökülememesi!” Ozan; “Bozuk klimanın penceremizden sökülmemiş olmasının mantığı yok! Mantığın olmadığı yerde etiğin de estetiğin de bir anlamı yok!” Baki; “Aslında her öğretmen sınıf iklimini olumlu veya olumsuz yönde etkileyen bir klimadır!”

Selam ve saygılar… ozdemirgurcan23@gmail.com

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here