Sert; “Hapishanelerdeki İşkencelere Son Verilsin, Sorumlular Yargılansın!”

0
27

Merkezi Hapishaneler Komisyonu Üyesi Mehtap Sert; “Hapishanelerdeki İşkencelere Son Verilsin, Sorumlular Yargılansın!”

İnsan Hakları Derneği İskenderun Şubesi adına hapishanedeki işkencelere son verilmesi ve sorumluların yargılanması hakkında bir açıklama yapan Merkezi Hapishaneler Komisyonu Üyesi Mehtap Sert, tüm emredici hükümlere karşın hapishanelerde işkence; insan onurunu, kişi bütünlüğünü hedef alan, acı verici, aşağılayıcı, onur kırıcı fiiller olarak icra edilmeye devam edildiğini söyledi.

Açıklamasında ilk olarak konu hakkındaki kanuni düzenlemelerden söz eden Sert; “Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve kendi iç hukukundaki emredici nitelikteki kanun hükümleri gereğince özgürlüğünden yoksun bırakılan kişilerin insan olmaktan kaynaklı haklarının korunması devletin sorumluluğundadır. Bu sorumluluğun kaynağı olarak gösterebileceğimiz sözleşme maddeleri ve kanuni düzenlemelerin bir kısmını hatırlatacak olursak;

-Birleşmiş Milletler (BM) Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi”nin 10. Maddesinde belirtilen, “Özgürlüğünden yoksun bırakılmış kişiler insani muamele ve insanın doğuştan kazandığı insan onuruna saygılı davranış görme hakkına sahiptir” hükmü,

-BM Mahpusların Islahı İçin Temel Prensipler”in 1. maddesinde; “Bütün mahpuslara doğuştan sahip oldukları insanlık onurunun ve değerin gerektirdiği saygıyla muamele yapılır” hükmü,

-AİHS’in 3. maddesi uyarınca, “insan onuruyla bağdaşan koşullarda alıkonmasını, tedbirin infazına yönelik yol ve yöntemin kişiyi, alıkonmanın doğasında kaçınılmaz olarak bulunan sıkıntı düzeyini aşacak yoğunlukta ıstırap ve zorluğa maruz bırakmamasını, infazın pratik gerekliliklerini dikkate alarak, diğer şeylerin yanı sıra kişiye gerekli tıbbi yardımı sağlamak suretiyle, sağlık ve refahının yeterince sağlandığını güvence altına almakla yükümlüdür, hükmü,

-Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin “Ceza İnfaz Alanındaki Tavsiye Kararları”nın 72/1. maddesinde “tüm mahpuslara insanca davranılması” ve hapishanelerin “insan onuruna saygı gösterme zorunluluğunu kabul eden etik koşullar çerçevesinde” yönetilmesini gerektiği hükmü, 

-Anayasa’nın başlangıç bölümünde “her vatandaşın onurlu bir hayat sürdürme ve maddî ve manevî varlığını bu yönde geliştirmeye doğuştan hak sahibi olduğu”, 17. maddesinde “kimsenin insan haysiyetiyle bağdaşmayan muameleye tabi tutulamayacağı” hükmü, 

-Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 2. maddesi “Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazında zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz” hükmü belirtilmiştir. Ancak tüm bu emredici hükümlere karşın hapishanelerde işkence; insan onurunu, kişi bütünlüğünü hedef alan, acı verici, aşağılayıcı, onur kırıcı fiiller olarak icra edilmeye devam edilmektedir” dedi.

Son yıllarda sayısı artırılan Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishaneler ve S Tipi Kapalı Hapishaneler ile mahpusların üzerlerindeki tecrit sisteminin daha da ağırlaştırıldığını öne süre Sert, yaşamını yitiren ve şiddet gören mahpuslar ile ilgili bilgiler verdi ve derneklerinin Türkiye Hapishanelerinden mahpusların yaşamış olduğu işkence ve kötü muamelelere çok sayıda başvurular aldığını söyledi.

Sert; “Hapishanelerde mahpusların tabi tutulduğu işkence uygulamalarının son bulması için yapılan tüm girişimlere rağmen siyasi iktidar ve yargı makamları tarafından bu vakaların üzerlerinin örtülmesi için çaba gösterilmiş, etkin soruşturmalar yürütülmemiş ve cezasızlık politikası egemen kılınmaya çalışılmıştır. İşkence ve kötü muamele örneklerinin yaşanması sonrasında mahpuslar, yakınları ve hak kurumları tarafından bu uygulamalara karşın hukuk mücadelesi yürütülerek faillerin yargılanması istenmişse de yetkili mercilerin olumsuz tavırları, suç failleri olan kamu görevlilerini aklama, bu mümkün değilse kanunda belirtilen en hafif cezayı gerektiren suç tipi ile yargılama konusundaki tavırları benzer vakaların tekrar etmesine neden olmaktadır.   

  İnsan Hakları Derneği olarak hapishanelerde yaşanan işkence ve kötü muamele uygulamalarına son verilmesini, işkence ve kötü muamele yasağını ihlal eden görevliler hakkında şeffaf soruşturma süreçlerinin yürütülmesini ve cezasızlık politikasından vazgeçilmesini, Ceza İnfaz Kurumlarının sivil toplum örgütleri ve ilgili meslek örgütlerinin denetimine açılmasını talep ederiz” şeklinde konuştu. (Haber: İlyas E. TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here