Sahte içecek, gıda ve ilaç furyası… Her alanda sahtecilik! “Kaçak ve kayıt dışı tüketim malları” halk sağlığını tehdit ediyor. Yoğurda bitkisel yağ ve jelatin katılıyor… Tavuk kemikleri öğütülüp salam yapımında kullanılıyor… Toz ve pul biberlere kırmızı kiremit tozu karıştırılıyor…
Baharatların içine kurutulmuş ot ve saman karıştırılıyor… Ballara tatlandırıcı ve şeker karışımlı maddeler katılıyor. Metil alkol içeren sahte içkiler piyasaya sürülerek ölüm saçıyor… Tereyağına patates ve margarin karıştırılıyor… Sahtecilik bunlarla da sınırlı kalmıyor.
Ekmeğin geç bayatlaması için kimyasal madde ve beyazlatmak için de karbonat katılıyor… Zeytini parlak göstermek ve siyahlaştırmak için tekstil boyası kullanılıyor… Zeytinyağına pamuk, ayçiçeği ya da kanola yağı katılıyor… Kısacası insan sağlığı tehdit altındadır.
Vatandaşın saflığından yararlanarak halkın sağlığını hiçe sayan sahtekârlar, işi iyice azıtmış. Çeşitli yollara başvurup uyduruk malları pazarlamanın keyfini yaşıyorlar. Bu şarlatanlar, akıllara durgunluk veren tuzaklarla vatandaşı ağlarına düşürüyorlar.
Cinsel içerikli kremlerden tutun, sahte kol saati, cep telefonu ve sahte bala varıncaya kadar dolandırıcılık yaygınlaşmış durumda. Taklit ve sahte üründe dünya üçüncüsüyüz…
Vatandaş ürün satın alırken neyin gerçek neyin sahte olduğunu ayırt edemiyor. Tereddüt içinde kalıyor, işi şansa bırakıyor.
En tehlikelisi de insan sağlığını ilgilendiren “ilaç, alkollü içki ve gıda” ürünlerinde yaşanıyor. Ölüm riskiyle karşı karşıya kalınan vakalara tanık oluyoruz.
İnsanın en temel hakkı, yaşama hakkıdır. Yaşama hakkı dolandırıcıların insafına bırakılırsa, “”toplu zehirlenmeler ve toplu cinayetler” sürüp gidecektir. Özellikle hamile, çocuk ve yaşlılarda ölümlere yol açan “sahte gıda” ile mücadelede yaptırımlar para cezalarıyla geçiştirilmemelidir.
Gıda ürünlerinin üretimi ve satış aşamalarında yeterli denetim ve ibret verici yaptırımlar hayata geçirilmedikçe, meydanı boş bulan sahtekâr ve üçkâğıtçıların ekmeğine yağ sürülecektir.
İnsan sağlığını ilgilendiren “sahte ürün pazarlamacılığı” ölümlere yol açmakla birlikte ayrıca fiziksel ve ruhsal zararlara yol açması ulusal bir tehdittir. Televizyon ve internet kanallarıyla tanıtımı yapılan birçok “bitki ilaçları”nın tüketim noktasında toplumun hak ve çıkarları gözetilerek vatandaşın sağlığı güvence altına alınmalıdır.
Vatandaş sürekli olarak yalan dolanlarla yanıltılıp aldatılıyorsa mağduriyet söz konusudur. Dalavereci pazarlamacıların ipliğini pazara çıkarmak şart oldu.
