Psikolog Uygun’dan Öğrenci ve Velilere Karne Uyarısı

0
256

Yaklaşan yaz tatili nedeniyle öğrenci ve velilerin karne heyecanı yaşadığını ifade eden Özel İskenderun Gelişim Hastanesi Uzman Klinik Psikoloğu Gamze Uygun, velileri çocuklarının getireceği kötü karnelere karşı uyardı.

Kötü karnenin başarısızlık göstergesi olmadığına dikkat çeken Uygun; “Çocuklarımıza karne ile adeta dönem dersleri değerlendirmesi değil, yaşam başarısına dair değerlendirmeler yapılmaktadır. Bu nedenle alınan her karne çocuklar için ‘bu dönem dersleri nasıl öğrenmişim?’ değil, ‘ben nasıl biriyim?’ sorusuna cevap niteliğinde yargılar oluşturmaktadır. Bu nedenle alınan her karne ve her karne dönemi, çocuklarımızın kendileri ve kendi performans algılarında önemli değişiklikler yaratmaktadır. Bu performans algısı dediğimiz olay ise kendimizi nasıl değerlendirdiğimizdir. Çocukluk yıllarımızda başlangıçta anne-babalarımız olmak üzere, diğerlerinin bizi nasıl algıladıkları ile şekillenir ve bir zaman sonra bizim kendi algımız haline gelir. Bu algımız, yani kendimize olan inancımız ne kadar güçlü ise bize olumlu sonuçlar doğurmakla birlikte, kendimizi algılayış biçimimiz zayıf ise endişe ve kaygıyı doğurmaktadır. Bu durum uzun vadede çocuklarımızın hayatında olumlu ve olumsuz yönde derin izler bırakmaktadır. Karne bir sonuçtur; bir anlamı vardır tabi ki, ancak yine de önemli olan bu sonuca götüren “süreci” iyi değerlendirmektir” açıklamasında bulundu.

“Çocuğunuza sorumluluklar vermelisiniz”

Ailelerin çocuklarını iyi gözlemlemeleri gerektiğini belirten Uygun; “Bir çocuğun sözel veya sayısal alanlara, müziğe, spora ya da doğa bilimlerine karşı bir eğilimi olabilir. Çok az kimse birçok değişik alana eşit derecede ilgi duyabilir, dolayısıyla da bazı alanlara doğası gereği kendini daha yakın hisseder, diğerlerini de mecbur olduğu için öğrenir. Ailelerin fark etmesi gereken çocuğun çok da yatkınlığı ya da merakı olmadığı halde, bir konuda bir şeyler öğrenme konusunda ne kadar çaba gösterdiğidir. Çocuk o dersi önemser ve anlamak için elinden geleni yaparsa, çaba gösterirse artık getirdiği karne notunun pek de önemi kalmaz, kalmamalıdır. Her çocuğun bireysel özelliklerinin yanında, içinde yetiştiği aile ortamının da çocuğun çalışma alışkanlıkları, okulu önemsemesi, sorumluluklarını bilmesi ve yerine getirmesi üzerinde büyük etkisi vardır. Aileler çocuklarını çok iyi gözlemlemeli ve tanımalı, diğer yandan da çocuklarına öğrenmenin zevkini verebilmelidirler. Çocuklarına daha okula başlamasını beklemeden, onlara çeşitli sorumluluklar vermeli, zamanlarını planlamayı, işlerini sıraya koymayı öğretmelilerdir. Öte yandan ailelerin, toplumla çocuk arasında bir süzgeç görevi de görmeleri gerekmektedir. Çalışmanın, harcanan bir emek sonucu başarı kazanmanın zevki, kutsallığı çocuğa yine küçük yaştan itibaren anlatılmalıdır” dedi.

“Sonuç değil, süreç önemlidir”

Okul çağındaki çocukların yalnızca öğrenci değil, bir birey olduklarını ifade eden Gamze Uygun; “Çocuk, karnesini bir dönemin sonunda eline aldığında, büyük bir iç rahatlığıyla “Evet, elimden geleni yaptım, yapabileceğimin en iyisi buydu” diyebiliyorsa o karnenin iyi bir karne olduğu düşünülebilir. Ancak, çocuk aslında çok daha fazlasını yapabileceğini düşünüyorsa, o karnenin, o anki durumun bir kesiti olarak değerlendirilmesi ve bundan sonrasında neler yapılabileceğinin çocukla tartışılması yerinde bir tutum olacaktır. Unutulmamalıdır ki, okul çağındaki çocuklar sadece birer öğrenci değillerdir. Onlar da birer bireydir ve onların da çok farklı yönleri vardır. Çocuğun her ne boyutta olursa olsun başarılarını fark etmek, bunları takdir etmek, öne çıkarmak onun kendine güvenini arttıracak, kendiyle gururlanmasını sağlayacaktır. Bu açıdan baktığında da, zayıf olduğu yönleri bir eksiklik olarak değil, geliştirilmesi gereken yönler olarak kabullenmesi daha kolay olacaktır” dedi.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here