Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Egehan: “Kanser Önlenebilir ve Tedavi Edilebilir”
‘4 Şubat Dünya Kanser Günü’ ile ilgili açıklamada bulunan Özel İskenderun Gelişim Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Egehan, kanserin tüm dünyada en ölümcül ikinci hastalık olduğunu belirterek; sağlıklı yaşamanın ve erken tanının kanserin etkilerini azaltabileceğini ifade etti.
Dünya genelinde kanserin, giderek artan bir sağlık problemi haline geldiğini ifade eden Prof. Dr. İbrahim Egehan; “Günümüzde her yıl yaklaşık olarak 150.000 olguya kanser tanısı konmaktadır. Ülkemizde kanser görülme sıklığı, gelişmiş batılı ülkeler ile kıyaslandığında daha az olmakla beraber, her yıl yüzde 6 oranında artmaktadır. Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı verileri değerlendirildiğinde; Erkeklerde 2004-2006 yıllarında tüm kanserler için yıllık görülme sıklığı yüz binde 245’dir. En sık görülen kanserler ise akciğer, prostat, mesane, kolorektal ve mide kanserleri olarak sıralanmaktadır. Kadınlarda ise 2004-2006 yıllarında tüm kanserler için yıllık görülme sıklığı yüz binde 164’dür. En sık görülen kanserler de meme, kolorektal, tiroid, uterus korusu ve akciğer kanserleri olarak sıralanmaktadır. Ülkemizde kanser görülme sıklığının 100.000 kişide 200-220 olduğu ve yılda 145-160 bin yeni olguya kanser tanısı konduğu kabul edilmektedir. Kanserin asıl olarak orta-ileri yaş hastalığı olduğu ve yeni kanser tanısı alanların %90’ının 45 yaş ve üzerindeki kişiler olduğu göz önüne alındığında, ülkemizde kanser görülme sıklığı giderek artmaya devam edecektir” açıklamasında bulundu.
“Kansere karşı korunabiliriz”
Zararlı alışkanlıkların kanser oluşumundaki etkisine dikkat çeken Prof. Dr. Egehan; “Kanserlerin üçte ikisi sigara ve yanlış beslenme gibi kişisel davranış ve alışkanlıklarımızın yanı sıra yaşadığımız çevre faktörlerine bağlıdır. Tüm kanser olgularının yalnızca üçte biri bilinmeyen nedenler ve diğer nedenlere bağlıdır. Unutulmamalıdır ki, en kolay ve kesin tedavi, kanserin önlenmesidir. Beslenme hataları, hava kirliliği, radyasyon, sigara, çevre kirliliği, gıda katkı maddeleri ve çeşitli toksinler yaptıkları hasarla gen fonksiyonlarını bozar ve hücreler aşırı şekilde ürerler. Hücrelerin aşırı şekilde üremesini dizginleyen genler ise aktiviteleri azaldığı ya da bu aşırılıklarla baş edemediği için kanser oluşur. Bu bağlamda beslenme alışkanlığımızı kontrol edebilir ve zararlı alışkanlıklardan uzak durabilirsek, kansere karşı korunabiliriz” dedi.
