POZİTİF DÜŞÜNÜN!

0
88

Dünyada olumsuz çok şeyler vardır ama yine de;
POZİTİF DÜŞÜNÜN!

Değerli okurlarım “yaşamımızda bizleri ters yönde etkileyen o kadar olumsuzluklar varken, nasıl pozitif düşünürüz” diyenleriniz ya da öyle düşünenleriniz olacaktır eminim. Bu sanat sayfasında, sizlere hep yaşanmış olaylardan ve o olayların ilginç bulacağınız yanlarından söz ettim. Yine de öyle olacak ama öncelikle ‘Nasıl pozitif olunur, pozitif düşünmenin yoları nelerdir?’ Onlara beraberce bakalım.

Yaşam oldukça acımasızdır, onun karşısında daima dimdik duracağız, yakamızı onun eline vermemeye önem göstereceğiz. Bunda da başarılı olabilmek için, bazı önerileri unutmayacağız ve de aklımızdan çıkarmayacağız.

-Kendinizi gerçekleşmesi mümkün olmayan konularla sınırlamayın. Bütün olasılıkları çözüme odaklayın, engin bir bakış açınız olsun.

-Başarısızlıktan korkmayın, başarısız olma düşüncesini aklınıza getirerek işe başlamayın, en önemli tecrübeleri başarısız olduğumuzda kazanırız.

-Yapmak istediğinizi, yapacağınızı var saymalısınız. Bunu içinize sindirebilirseniz güvenli bir yaşam sürersiniz. Bu şekilde pozitif insanların pozitif düşüncelerini kendinize çekersiniz…

-Sizi zora sokacak işlere kalkışmayın. Başarılı olabilmek için öncelikle kötümserliği üzerinizden atın. Kötümserlik kişiyi olumsuz düşüncelere sevk eder.

-Cebinizdeki paranın alım gücünü, itibarınızın sınırını bilin. Boyutlarınızı aşan işle de kalkmayın. Yeteneklerinizi, güçlü olduğunuz yanlarınızı keşfetmiş olun.

-Çevrenize ve yakınlarınıza iyilik yapmaktan çekinmeyin. Günün birinde, mutlaka yaptığınız iyiliğin semeresini görürsünüz.

-Baştan geminin rotası olmaz. O nedenle dalgalı havalarda denize açılmanın bir anlamı yoktur. Başarısızlık gözünüzü korkutmasın, daima deneyin ve tecrübe kazanın. Tecrübe kazanmanın yaşı yoktur.

Efendim, başımızı iki elimizin arasına alarak düşünmeye itibar etmeyin. Öyle yaparsanız, girişimler boşa çıkar ve davayı da en başından yitirmiş olursunuz. Elit bir insan olun, etik değerlere önem verin, halk arasında “Eksik etek” denilen kadınlarımıza değer verin, onları koruyun, kollayın…

Bu söylediklerim gerçekleştirilirse, moral-motivasyon tavan yapar, elinizde olmadan pozitif düşünürsünüz, unutmayın.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Gönül Köşemden

Yaşam Labirentleri ve Dostlar

Değerli okurlarım, şu yaşlı dünyada, köküne limon suyu sıkılmış köhne evrende, neleri ciddiye alamayız ya da almamalıyız dersiniz?

Güzelliklere sıcak yaklaşmamak… Yani; yaşam, tüm güzellikler, insanlar hayvanlar, doğa ve umman… Bunları nasıl ciddiye alamayız, nasıl gereken sıcaklığı gösteremeyiz? Bunlardan birisine şaşı bakacak veya görmezden gelmek, öncelikle kendinize olan saygımızı azaltır, benliğinizdeki güzellikleri deforme eder.

Dilerseniz biraz da, “ADAM GİBİ ADAM OLMANIN” raconundan söz edelim. Tanıdığım insanların, yakınlarının derdini, birazcık da kendine dert etmelisin. Onları sevdiğini türlü vesilelerle ortaya koymalısın. (Rab bana, hep bana) dersen, bir de bakmışsın ki, çevren boşalmış, bu boşluğun dolması da pek mümkün değil.

Yaşam labirentlerinde çok öneli gelişmeler yaşanır ve bunları da kendimiz oluştururuz. Bir sürü planlar yapar, projeler tahayyül ederiz, bunları da beynimize yükleriz.

Beynimiz de bu projeleri bir futbol saçı gibi, sistemiyle taktiğiyle ile oynar, kazanır. Fakat beynimize teşekkür etmeyiz de, kendimizin kazandığına inanırız, kendimizi bir anda dünyanın hâkimi kabul ederiz. Bir anda olağanüstü güçlü olduğumuzu hatta ölümü bile yeneceğimizi sanırız. Bu saçmalıklar evdeyken ya da yataktayken bir sorun çıkarmaz ama sokağa çıktığımızda bizi zor durumda bırakabilir.

Çünkü kKafamız o saçmalıklarla dolu olduğundan, önümüze gelene çarparız, “PARDON, ÖZÜR DİLERİM” demek zorunda kalırız. Pardon ve özür dilemek bir terbiye kuralıdır ama bazıları (Pardonuna ……) derse n’olacak?

Yaşamı nasıl görürsen gör, nasıl yaşamaya kalkarsan kalk, özellikle yalnızken ve de bir duble gizli-gizli bir şeyler yudumluyorsan, yanıtı zor olan yığınla soru sorarsın kendine. Bu seni hem rahatsız eder, sence yanıtı da zordur ama önüne de geçemezsin, öylece uzun yıllar geçer üzerinden.

Eğer, iyi bir gözlemci, kusursuz bir uygulamacıysan, kendine sorduğun o sorular, hayatın ciddi bir serüven olduğunu, be serüvende yine mantıklı ve dürüst insanların gelip geleceğini anlatır. İnsanlara karşı iyi niyetliysen, vicdan muhasebesi yaptığında rahatsız olmazsın, bundan güç alarak yaşamın o hassas labirentinden inersin, seni sağlıklı kılan neler olduğunu içgüdüsel olarak anlarsın.

Hayatı yaşarken zahiren indiğin o derinliklerde değişik, karmaşık duygular yaşarsın. Ancak, vicdan muhaseben zimmet vermediği için ters yönde etkilenmezsin. Vicdanına neden farklı bir kişiliğe sahip olduğunu soran cesaretini gösterebilirsin. Vicdan muhasebesi yapmanın hiçbir sakıncası yoktur. Her defasında oksijenle yıkanır ve daha da berraklaşır. Arada bir yanılgılar da olabilir, fakat temiz bir vicdanla yaşamı ciddiye alanlar daima kazanırlar. Ben buna inanıyorum, sizler de inanın…

Yaşam ciddi bir sınavdır, onu ciddiye almalıyız. Yaşadığımız süre içinde kişisel kazanımlar için yalana riyaya gerek yok. Dört dörtlük değiliz, hatalarla doluyuz, bunlar bilerek ve isteyerek yapılmamış olması en büyük dileğimizdir.

Fazla dostum olmayabilir ama adam gibi iki dostum olsun yeter de artar bile. Yapacağınız en önemli yaklaşım, onlarla sık-sık görüşmemeye dikkat etmek olmalıdır. Yanlış okumadınız, sık-sık görüşmemekten söz ettim.

Uzaktaki dostlarım sıcaklığı daim hissedilir. O nedenle, yaşam da dostlar da ciddiye alınmalıdır.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Günün Nabzı

Keşiflerin En Zoru

Kadın vücudunun keşfedilmesi zor bir kara parçası, engin bir atlastır adeta. Üstelik kadının kendi bedenini tanıyıp sevmesi kolay bir hadise değildir. Özellikle sevgi ister. Bütün bu saydıklarımı başarabilen kadınlar ise yani bedenleriyle barışık, kişiliğini bedenleriyle özdeşleştirmeyi bilenler, onlar gerçekten güzel, çekici ve de mutlu kadınlardır.

İnsanlar her şeyden kaçabilir, çözümü kaçışlarda arayabilir, alternatif yaşam biçimlerine gözü kapalı atlayabilir. Bunların hepsi güzel de, kendimizden nasıl kaçarız? İşte bu kesinlikle mümkün değildir. Hem kendimizden kaçamadığımız gibi, yaşamı içinde tanık olduğu bazı üzücü ve ürpertici olaylarda bazı şeyleri kamçılıyor, büyük yanlışlara zorluyor. Bazı şeyler engellenemez ama engellenecek, karşı çıkılacak çok şeyler var.

Günün Sözü

Şiddet ve Hiddet Acizliktir

Öcal’dan İnciler

Gücün Varsa Bağışlayıcı Ol!

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here