Kurşun adres sormaz, adres ayrımı yapmaz. Önüne kim, ne çıkarsa bahtına… Oylar artık adres soruyor, sormalı da. Doğru ve gerçek olan yere gitmeli.
Köylü milletin, hortumcular bankaların, yalancılar iftiraların, seçmenler de oyların efendisidir. Yaşanan herhangi bir olayda en son babalar duyar, seçim sonuçlarını da en son adaylar duyar.
“Koltuk aşkı” diğer aşklara hiç ama hiç benzemez. Yusuf ile Züleyha’nın, Leyla ile Mecnun’un aşklarını bile geride bırakır.
Poker ve satranç oyunları risklidir. Oynarken bilgi, beceri ve kurnazlık ister. Bir de bunlara “politika oyunlarını” ekleyelim.
“Eline, beline, diline hâkim ol!” Politikacı sadece eline ve diline hâkim olsun, yeter. Üçüncüsü özel hayata giriyor, vatandaşı ilgilendirmez.
Politikacı, “koltukta gözü olanın gözü çıksın. Benim sadece yapılacak hizmetlerde ‘gözüm’ var” lafını sık-sık tekrarlar.
Politikacının trafikte radara yakalanmasıyla, yalana yakalanması arasında hiçbir fark yoktur.
Genellikle politikacılar sohbetlerinde uğraş verdikleri mesleklerinden şikâyet eder, “Ah şu politika pisliğinden bir kurtulsam” şeklinde inandırıcılıktan uzak açıklamalarda bulunarak “temiz adam” olmakla övünürler.
Oyların son kullanma tarihi 30 Mart 2014’e kadar geçerlidir. Zamanında kullanılmayan oylar geleceğinize zarar verir.
Konuşmaktan başka bir işe yaramayan, daha sonra bir takım bahanelere sığınarak hizmet üretemeyen beceriksiz politikacıya şu uyarı tam yakışır: “Ya sükûttan güzel bir şey söyle, ya da sus!”
Seçim tarihi yaklaştıkta oy kapmaca faaliyetleri hızlandı. Meydanlarda kalabalık arasında dolaşan işe yaramaz bazı “kapkaççı” politikacılara dikkat edin ve oylarımızı boş yere kaptırmayın.
Seçmenler oy kullanmaya yola çıkmadan önce oy muayene istasyonundaki “vicdan kontrol ve bakım” servisine uğrasınlar. Aksi halde oy trafiğinde dikkatsizlik yüzünden “seçim canavarı”nın kurbanı olur, geleceklerini yok edebilirler.
Mal ihraç etmeden, kağıt üzerinde mal ihraç etmiş gibi beyanda bulunmaya hayali ihracat, bol keseden verilen boş vaatlere de “hayali vaatler” denir.
Politikacılar oy kapmak için her türlü yolu denerler. Seçmenleri fiziksel ve psikolojik baskı altında tutarlar. Oy isterken tokalaşma, kucaklaşma ve öpüşmeye fiziksel, dil dökerek sözle yapılana da psikolojik taciz denir.
2014 yılının kurak ve çok sıcak geçeceği tahmin ediliyor. Vatandaşla çiftçileri kara-kara düşündürüyor. Politikacıyı da seçimlerdeki “oy kuraklığı” kara-kara düşündürüyor.