Yıllardır yazarçizeriz. İskenderun bir deniz kenti… Geçmişi, çocukluk, gençlik yıllarımızı hatırlıyorum. Belediyenin işlettiği şimdiki Doğan restoranın yerinde deniz kulübü vardı. Balığın her türlüsü yenilebilecek yerdi. Hemen sol tarafında halk plajı vardı, İskenderunluların denize girebildiği bir yer. Hatta bir ara merhum Halil Sezer bir tekneyi plaj haline getirmiş, halkı denizle buluşturmuş, hatta yanlış hatırlamıyorsam, teknenin mutfağında çeşitli deniz ürünlerini İskenderunluların beğenisine sunmuştu.
Şimdiki Nihal Atakaş Camisinin bulunduğu yerde Astsubay Ordu Evi vardı. Burası daha sonra tüm halkın kullanabildiği bir plaj haline getirilmişti. Hatta sahil evlerin önünde bir mendirek vardı. O mendireğin iki tarafında deniz girerdik. Sahilimiz denize girmek için çok uygun olduğu için kıyının birçok yerinde genci, yaşlısı denize girebilirdi.
Ne yazık ki çok uzun yıllardır halkımız İskenderun’da denize girecek yer bulamıyor. Yani deniz şehrinde, denize hasretiz. Hele deprem sonrasında kıyı şeridinin hemen denizle buluştuğu şeride yapılan duvar iyi mi oldu, kötü mü bilmem.Teknik bir konu.Başka bir çözüm bulunabilir miydi acaba?..
Açıkçası halkımız, bir deniz şehrinde şimdi tamamen denize hasret. Deniz kıyısına o büyük kayalar doldurulmadan önce aileler çocuklarını getirir, kıyıda ayaklarını denize sokardı. Şehre gelen misafirler, oralarda denizi arkalarına alarak resim çektirirdi. Şimdi maalesef bir acayip oldu kentimizin görüntüsü. Tamamen denizden koparıldık! Buna bir çözüm bulunması şart.
İskenderun halkının denizle buluşturulması için Büyükşehir, küçük şehir belediyeleri el ele verip Doğu Almanya ile Batı Almanya’yı birbirinden ayıran Berlin Duvarı misali o duvarları kaldırıp, yerine ne gerekiyorsa yapmalıdır. Bu şart. Ama bunun yanında halkın buradan kalkıp ta Arsuz’a gitmesine gerek duymadan acil olarak bir halk plajı yapılmalıdır bu da şart. Deniz şehrinde deniz bulamıyoruz hayret!
Deniz taşmasını önlemek için önümüze duvar çekilmesi kolaya kaçmaktan başka bir şey değil. Eğer şehir çökmüşse, bunun çaresi araştırılmalı, uzmanları bulunmalı, gereken yapılmalıdır. Halkı denizden koparmak çare olamaz.
Şehri güzelleştirmek için gece gündüz çalışan Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Dönmez’den öncelikle halk plajı, küçük ancak halkın korkmadan gidebileceği, belediyenin denetiminde balıkçı lokantaları veya teknelerde ekmek arası balık yiyebileceği imkânlar sağlamasını ve “Berlin Duvarı”ndan bizi kurtarmasını önemle rica ediyor, bekliyoruz.
