Oruç Neler Kazandırır?

0
199

Ramazan Özel

Değerli okurlarım, hepinizin de bildiği gibi, oruç o kadar çok şey kazandırır ki, saymakla da bitmez. Bizi yaratan neden kullarına eziyet etsin ki? Faydasız bir şeyi neden farz kılsın ki?

Orucun Arapçası “SAVM” dır. Geçen haftada söylemiştim, anlamı tutmaktır. Yani nefsi tutmaktır. Yemek, içmek, şehvet filan yok. Zaten olsaydı, ona oruç diyemezdik. Oruç insanlara hem maddi hem manevi faydalar sağlar. Bilindiği yapılan ibadetlerin delilleri ve hikmetleri vardır. Bir ibadeti yaparken illetini bilmek lazım, fakat hikmetini bilmek lazım değildir.

Çünkü ibadetlerin hikmetleri açık olarak bildirilmemiştir. Daha tespit edilemeyen pek çok hikmeti olabilir. Tespit edilen hikmetlerini bilmekte de zarar değil fayda vardır. Hayranlık o ibadeti daha bir zevkle yapmamıza neden olur. Ancak, hikmetler ile çok uğraşmak da doğru değildir. Çok uğraşılırsa, insanlar ibadetleri Allah’ın emri olduğu için değil, hikmeti ve faydası olduğu için yapmaya yönelirler. İbadetlerde esas olan, müminin ibadetlerini Cenabı Hak emrettiği için yerine getirmesidir.

Oruç; yılda bir ay ve sadece gündüzleri, orucu bozacak şeylerden sakınmak demektir. Orucun dünyadaki faydalarından birisi, insanların açlığın ve susuzluğun ne demek olduğunu öğretmesi demektir. Tok olan, aç olanın halinden anlar mı? Anladığı için de merhamet duyguları gelişmemiştir. Oruç tutma zamanı Arabî aya göre tayin edildiğinden, her Ramazan bir öncekine göre on gün önce başlar. Bu nedenle bazen dondurucu soğukta, bazen de kor gibi yakan sıcak aylara isabet eder. Koşullar ne olursa olsun oruç tutan bir insan, açlığı bizzat yaşadığı için bunun ne olduğunu bilir ve merhamet duygusu en üst düzeyde seyreder. Bu güzel duygularda insanların yardımlaşmasını sağlar. Oruç tutanlar Allah’ın emirlerini yerine getirme alışkanlığını da kazanır.

Mukaddes dinimiz İslamiyet, bütün Müslümanları tek bir vücut gibi kabul etmiş, Müslümanların birbirlerinin dertleriyle ilgilenmelerini istemiştir. Peygamberimiz (SAV) “Yanı başında komşusu aç olduğu halde kendisi tok yaşayan kâmil Mümin değildir” buyurmuştur. Bu hadisi şerif konunun önemini açık şekilde ortaya koymaktadır.

öcal sanat1

Orucun ferdi olarak çok faydaları olduğu gibi, topluma sağladığı çok önemli faydaları da vardır. Oruç insanın şefkat ve merhamet duygularını geliştirerek, bunun topluma sevgi ve yardım şeklinde yansımasını sağlar. Oruç tutanlar aç kalmanın nasıl bir duygu olduğunu bildiğinden, yoksulların fakirlerin çektikleri sıkıntıları hisseder, içinde şefkat ve acıma duygusu gelişir. Bunun sonucunda yoksulları korur ve kollar, cömert olur. Toplumun huzur ve mutluluğuna katkıda bulunmuş olur. İbadetler fertlerle sınırlı olmayıp, bazıları toplumun düzen ve ahengini önemli ölçüde etkiler. Oruç biliniyor. Toplu olarak kılınan namazların sosyal ilişkiler açısından ne kadar etkili olduğunu kim inkâr edebilir? Başbakan’ın Cuma günü önceden anons edilen camiye giderken şov yapması hiç göz ardı edilir mi? Yani, herkesin göreceği, biçimde namazını kıl. Ondan sonra ne yaparsan yap. Kimse senden hesap sormaz. Ama Cenabı Allah öyle bir hesap sorar ki “onları zor tutuyorum” dedikleride şaşırıp kalırlar.

Mübarek Ramazan’ı Recep ve Şaban ayalarında tuttuğum oruçlarla karşıladılar. Bir günü bile kabul olduysa, yüce yaradan tüm insanlara, dostlarıma paylaştırsın. Sağlıklı olarak oruç tutmanızı dilerim. Allah’ın selamı üzerinize olsun!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Gönül Köşemden

Tüm Ziyaretler ve Sabır

Değerli okurlarım, Cenab-ı Allah “Şeride belayı da veren benim. Kendinizi korumalısınız. Bunun için de akıl fikir sahibi ettim sizleri” der. Öyle buyuruyor bizleri yaradan…

Af ve mağfiret bol aylarda, Hıristiyanların yortularında, sizlere sunduğum dinsel makalelerimde sadece belli bir kesime sesleniyorum. Herkese hitap etmeye özen gösteriyorum. İnsanlar hakkında olumlu ve olumsuz şekilde karar vermek bizi aşar ve üstümüze de vazife değildir. Cennet Allah’ın hoşnutluğunu kazanan, O’na yakın olan kullarının itibar göstereceği müstesna mekândır. Cennet sadece Müslümanların gideceği bir mekân değildir. O’nun hoşnutluğunu kazanan iyi bir kul olanlarda en güzel yerlere gider. Yüce Allah tüm güzellikleri kulları için yaratmıştır. Onları görmezden gelerek göz önüne çıkmamız söz konusu olmamız. Yaşamımızda bir kez cemaatin önünde oluruz. Tabutu musalla taşına yatırdıklarında. O da nasip olur mu olmaz mı? Olur inşallah! Musalla taşını önceleri anlattığım için fazla uzatmadım.

Ey faniler;  yaşarken Allah’ı unutmadıysanız, mümkün mertebe hayır hasenatta bulunduysanız, eksik eteği kandırmadıysanız tüyü bitmedik yetim hakkı yemediyseniz, paraları ayakkabı kutularına, doldurup devleti dolandırmadıysanız…  Her Cuma daha önce belirlenen yerde namaz diye gidip şov yapmadıysanız, milleti ikiye bölüp onlara tepeden bakmadıysanız… Allah’a şirk koşup gıybette bulunmadıysanız, ailenin nafakasını içkiye kumara vermediyseniz, dini vecibelerinizi elinizden geldiğince yerine getirdiyseniz, özellikle nefsinizi yenmekte metanet ve sabır gösterdiyseniz… Uzatmıyorum, gideceğiniz yer bellidir kardeşim.

Unutmayın ki bu güzellikler sizinle beraber gelecektir. Çoluk çocuk mal mülk, han, hamam, çoluk, çocuk, eş, dost artık onlar geride kaldılar. Sorgu sual sırat köprüsü sizler için sorun olmayacaktır. Bizden istenen, adam gibi adam olmamızdır. Yukarıda saydıklarım da (unuttuklarım da var) adam gibi adam olmanın raconudur, mademki insan olarak yaratılmışız bu vecibeleri de yerine getirmek zorundayız.

Sabırlı olmak, sabretmek daima iyidir, ferahlamanın anahtarıdır. Saldırgan olmak, itiraz etmek olmamalı. Bizi yaradan işini bilir, kimseden de akıl almaz. Herkesin de rızkını verir, kimsenin kuşkusu olmasın. Konu ile ilgili bir örnek vermek istiyorum. Bu yıl fazla yağmur yağmadı ve bir yerde kuraklık baş gösterdi denilebilir. Ahlar, vahlar, eyvahlar gırla. Bizleri Yaradan’ın bir çözüm bulacağını unutuyoruz, günaha da giriyoruz.

Yoksulların ve varlıklı olanların cennette daha fazla bulunacağını rivayet edilir. Bence ikisi de çok doğru. Fakirin yaşamı eza cefa içinde geçmiş ama yoksulum diye kimseyi dolandırmamış, camiye yardım parasını cebine koymamış, Allah’ı peygamberi istismar edip rant sağlamamış. Bu koşullarda yoksulların cennette olmaları çok doğal. Varlıklı olanlar da, şehrimizde bir yere beş yıldızlı otel düşünmemiş, hanımın üzerine Samandağ’ı parsellememiş, insanlıktan uzaklaşmamış, namusunu satmamış. Ne yapmış? Fakirleri korumuş ve kollamış, aç insanları doyurmuş, öksüzleri yetimleri sevindirmiş ve bunları yaparken kimseyi aşağılamamış aksine onura etmiş. Bu insanların da cennette bulunmaları normaldir.

Mübarek Ramazan birer-birer eksiliyor, böyle kutsal günlerde hasta olanları ziyaret Allah’a makbuldür. Durumu mütevazı olanlardan başlamak daha iyidir. İnançlı bir kişi dostunu ziyarete gittiğinde yetmiş bin melek “Ey Rabbimiz. Senin rızan için ziyaret yapan bu kulunun günahlarını bağışla” diye dua ederler. Allah-u Teâlâ kendisi için yapılan ziyaretlere o kadar değer verir ki. Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Kulum beni ziyarete gelmiş bana da onu ağırlamak düşer…”

O af tanrısıdır. Hikmetinden sual olmaz. Oruç tutanlar maddi manevi kazançtalar. Sağlık-Sıhhat kazanılıyor daha ne olsun. Yaşlanmak yavaşlatılıyor, daha ne olsun! Tuttuğunuz oruçları Cenabı Allah kabul ve makbul eylesin. Allah’ın selamı üzerinize olsun!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Günün Nabzı

Söylemek Yetersiz Kalır

İnsanın sadece diliyle Müslüman olduğunu söylemesi iman etmek için tek başına yeterli değildir. Çünkü iman etmek dil ile tasdik etmenin yanında Allah’ın dinini fiili olarak yaşamak ve yaşatmakla olur. Allah Kuran’da iman eden insanları şu şekilde tarif etmiştir;

“…Din ahlakının yaşaması için çaba gösteren, gerektiğinde dinin menfaatleri için kendi çıkarlarından özveride bulunan, nefsinin bencil tutkularını yenen, başkalarının hatalarını bağışlayabilen, öfkesini tutup itidalli davranabilen… İhtiyaç içinde olsa bile başkaları için sabreden, Allah’ı çok anan, ibadetlerini titizlikle yerine getirebilen, herhangi bir haksızlıkta itidalini yitirmeyen ve bunun gibi pek çok konularda çabalayan kimselerdir…”

Dikkat edilirse, sayılan bu fiillerin hiç biri sadece sözle yerine getirilecek konular değildir. Yani insanın fiili bir çaba içinde olmadan “Çaba gösteriyorum ya da malımı ihtiyaç duyulduğunda veririm” demesi yeterli olmaz. Bu nedenle “Ben Müslüman’ım” demek, iman etmenin ilk aşamasıdır. Ancak, gerçek iman Allah’ın emirleriyle hükümlerini tümüyle yaşamak mümkün olur. Kuran’da bu konu şöyle açıklanmıştır: “Allah’a çağıran, Salih amelde bulunan, gerçek Müslümanlardanım” diyenlerden daha güzel sözlü kimdir?

Günün Ayeti

İman edip Salih amellerde bilinenler ve Rablerine kalpleri tatmin olmuş olarak bağlananlar, işte bunlar da cennetin halkıdırlar. Orada süresiz kalacaklardır.

Günün Hadisi

Hiç şüphe yok ki, doğruluk iyiliğe götürür, iyilik de cennete götürür. Kişi doğru söyleye-söyleye Allah katında sıdık diye yazılır. Yalancılık kötüye götürür. Kötülükte cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye-söyleye Allah katında kezzap diye yazılır.

Günün Sözü

Kamil Dindarsan Allah’a Yakınsın!

Öcal’dan İnciler

Oruç Kansere de Geçit Vermez!

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here