Değerli okurlarım, konuşmak; çözüm üretmenin ve en geçerli yolu bulabilmenin tek şartıdır. Çenenin yaptığı en önemli ikinci iş konuşmasıdır, daha önemli ve birinci işi “kapalı durmasıdır” diyoruz ama adam gibi konuşulursa dostluklar pekişir ve dostlar çoğalır.
Konuyu biraz alçım dilerseniz… Birini gerçekten beğeniyorsanız ve o kişiyi hayatınıza sokmak istiyorsanız yapmanız gereken çenenizin yaptığı ikinci iş olmalıdır. Yani konuşmak olmalıdır ama karşı tarafı taciz etmeden, onu takip eden bir izleyici ya da sıradan bir kişi olmadığınızı ispatlayıncaya kadar, sıkıcı olmadan, karşı tarafı yücelterek konuşmak olacaktır k; buna da flört deniliyor.
Bir erkek olarak kadınların iç halini şöyle tasvir edebilirim. Kadınlarda bir kendini saklama ve gizleme içgüdüsü vardır. Kadın ruhu adeta sırtını dış dünyaya dönmüş gibi, içindeki tutkulu mayalanmayı saklayarak yaşar. Genelde alçak gönüllü davranırlar, bu içi saklama tutumunun yalnızca simgesel biçimidir. Kadının, erkeğin bakışlarından saklamaya çalıştığı, aslında bedeni değil, erkeğin bedenine yönelttiği niyetlere karşı gösterdiği tepkidir.
Kadın, toplum içine girmeden önce, ne kadar çok hazırlık yapa, ne denli çekici olmaya çalışırsa, toplumla gerçek kişiliği arasında o denli büyükçe bir uzaklık yaratmış olur. Kadının, çevresinde yarattığı hayranlık ne oranda artarsa, o kadın tarafından seçilmeyecek erkeklerin sayısı da o oranda artar. Ve bu erkekler uzaktan seyirci kalmaya yazgılı olduklarını anlarlar. Bir kadının kendisiyle başkaları arasına koyduğu bütün o zarafet, lüks, süslenmelerden güdülen amaç, kadının iç benliğini saklama, bu benliği “daha gizemli, daha ulaşılmaz, daha erişilmez kılma” isteğidir.
Öpüşmeye gelince! Öpüşme ancak sözlerle her şeyin ifade edilemeyeceği bir aşamaya geçildiğinde mümkün olabilir. Zira kadın-erkek ilişkilerinde en önemli yaklaşım öpüşmektir hepinizin bildiği gibi. Sevdiğinizle bir araya geldiğinizde, her şey güllük gülistanlıktır, yanlış söylenenlerde doğru anlaşılır. Yine de, kendinizi anlatabilmek, karşı tarafı anlayabilmek için usanmadan ve de sıkıcı olmadan konuşmak şarttır. Bunları yapmadan acilen sonuca gitmek isteyenler hep hayal kırıklığı yaşamışlardır.
Söylediklerimi aklınızda tutar ve kusursuz uygularsanız hem başarılı olursunuz ve de mutlu olursunuz. Bu sanat yazımdaki bazı paragrafları bir kesim çok beğenmiş, teşekkür ettiler. Ben de herkese teşekkür ediyorum.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
Gönül Köşemden
Konuşma ve Öpüşme Adabı
Değerli okurlarım, konuşmak da, öpüşmek de insanoğlunun doğasında kendine öylesine bir yer etmiştir ki, binlerce yıldır tutkal gibi yapışan bu yaklaşımı yerinden sökememiş, muhtemelen buna teşebbüs etme gereği de duymamıştır. Sevmediğiniz birini öpmek ve sonra istemeden de olsa sohbete girişmek o kişiye yapılacak en büyük iyiliktir. Bu iyiliğe muhatap olan kişi kompleks ve şok halindedir.
Şöyle düşünecektir: “Ya ben bu adama şu kötülüğü yaptım, maddi manevi zarara soktum. Şu efendiliğe bak, bu yanlışı yapmam bundan böyle söz konusu olamaz…” Zaten siz o kişiyi öpmekle ve sohbet etmekle bir mesaj verdiniz, hem de ince zarif bir mesaj. Yerine ulaştığından emin olabilirsiniz.
Siz şunları söylediniz verdiğiniz mesajla: “Bana yaptığım yanlışı biliyorum, unutmuş ta değilim. Umarım, bundan böyle bu tür yanlışı yapmazsın adam gibi adam olursun…” mesajın içeriği budur. Bu iyiliğin bir de maddi yönü vardır. Herkes bunu bilir ama nedense imtina edenler çoğunlukta. Yine de söylemekte yarar var.
“Ya komşu sıkışık durumda olduğunu tahmin ettim, şunu al durumun düzelince verirsin…” ya da, komşunuz arkadaşınız durumunu anlatır ve onun işini görür sevindirirsiniz. Bu yaklaşımınız Allah’ında hoşuna gider. Ancak bu tür beşeri yardımlaşmalarda üçüncü şahsın haberi olmamalı. Yapılan iyilik normal şartlarda gündeme getirilip, kırıcı olmamalı.
Aynı zamanda boyut kazanan iyilikte yapılmaz, sonunda düşman kazanırsınız, iyilik yaparken zor durumda kalınmamalı ve karşı tarafta alışkanlık haline gelmemeli. Her halükarda iyilik yapmak iyidir ve sonunda iyiler kazanır. Ancak, başlığımızın içeriği tamamen bu değil. Ayrıntıları epeyce uzun ama her şey de ayrıntılarda gizli. Günün gelişen olaylarında hiç kimse doğruları söylemeye yanaşmıyor. Korkmakla ilgisi olmayabilir, bazı ufak tefek sıcak yaklaşımların akamete uğramasından endişe ediliyor diye düşünüyorum.
Yıllarca kanka olduğun kişiyle aynı amaç uğruna yürümüşsün, Milleti bizdendir, bizden değildir diye ikiye bölmüşsün… Açılım kaçılım diye bir terör örgütünü ülke sathına yaymışsın, Bakara-Makara diye ayetlerle alay edenleri bakan yapmışsın… Bütün komşularımızı ülkemize düşman etmişsin, Ekranlarda milletin gözünün içine baka-baka, Bu milletin a…na koyacağız diyenleri görmezden gelmişsin… Vatanseverler tarafından defalarca uyarılmışsın ve buna rağmen onlar için kumpas kurulmasına, içeride hastalanıp ölmelerine, intihar etmelerine aldırmamışsın!
Ülkemizde binlerce ocakta feryadı figan yükseliyor, çocuklar babasız büyüyor, anaların yüreği yanıyor. Sonra da çıkıp diyorsun ki; “Rabbim ve Milletimiz Bizi Affetsin!”
Sel gibi akan kanların, şehitlerin, istikbali engellenenlerin günahı kimden sorulacak? Sende haklısın. Cenabı Allah af tanrısıdır. Bu millet de unutkandır. Bir poşet nohuda, bir torba kömüre eyvallah der, bundan şüphen olmasın. Cenabı Allah’ın sabrı geniştir. Eylerse güzel eyler. Cenabı Allah ülkemizi ve milletimizi korusun. Allah’ın selamı üzerinize olsun!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
Günün Nabzı
Aile İçi Anlaşmalar
Sıkı ve güçlü bir aile olmak, hiç de kolay bir hadise değildir. Koşulları vardır. Aile fertleri birbirlerine karşı dürüst olmak zorundadır. Bütün aile fertleri bilerek ve isteyerek yalan söyleyemeyecekleri konusunda anlaşmış olmaları şarttır.
Evinizde birbirinize dürüst davranıyorsanız, güven ve saygı da eksik olmayacaktır. Çocuklar, söylediklerimizle yaptıklarımız arasındaki çelişkiyi çok çabuk yakalarlar. Sakın ola ki, aklınızdan çıkarmayın. Tutarsızlığımız onların gözündeki saygınlığımızı azaltır. Çocukların affı yoktur. Tutarsızlığımız devam ederse, çocuklar da ergenlik çağındaysa, otoritemize başkaldırırlar, bunun önüne geçmemiz imkânsızlaşır.
Söylediklerimizle yaptıklarımız arasında büyük bir uyum varsa, çocuklarımız kısa sürede sonuçları ne olursa olsun, söylediklerimize ve bize inanmayı, güvenmeyi öğreneceklerdir. Anne-Baba olmaktan gerçekten zor! Benden söylemesi…
Günün Sözü
Spor Yapan İnsan Daima Zengindir
Öcal’dan İnciler
Sporu Sevenlerin Gençliği Tükenmez