Değerli okurlarım, futbolu kaostan kurtarmak isteyenler, anlaşılmaz bir şeklide kaosun tam göbeğine atıyor. Böylesine olumsuz bir yaklaşımdan kimlerin çıkarı olabilir ki? Çıkar olmadan, bir işin tadı çıkar mı? Çıkmaz! Öncelikle, o kişiye sorarlar; “Sen Nesin?” Müslüman, Hıristiyan, Musevi falan… Sonra? Türk, Kürt, İngiliz, İspanyol, Fransız vs… Başka nesin?
Garsonum, terziyim, bakkalım, doktorum, mühendisim, futbolcuyum, başbakanım, cumhurbaşkanıyım, öğrenciyim falan! Daha başka? Erkek, Kadın! Daha? Bir kulübün taraftarıyım… Daha önce “Nesin” dediklerinde ilk sıraya dinler konulduğundan beri din savaşları başladı ve bitmek de bilmiyor.
Önce Türk’üm, Arap’ım, Alman’ım, Fransız’ım, İngiliz’im yanıtı milliyetler arasındaki kavganın başladığı yerdi, tarih boyunca dinmedi. Önce şu takımın, bu takımın taraftarıyım bile en masum futbola terörü, anarşiyi, belayı soktu mu? Sokmadı mı? “Önce erkeğim” demek ev terörünü, “Önce kadınım” demek ise, feminizmi yaşamımızın birer parçası haline getirdi mi getirmedi mi?
Bilinçaltımızdaki, önce nesin, sorusunun yanıtı farklı olduğu zaman, farklar birbirini yok etmeye başladılar. Oysa tüm insanlar arasındaki farkı kaldıracak bir ortak kimlik var: “Önce İnsan Olmak…” İnsanların kavgasız, gürültüsüz, kansız ve de inançlı olarak barış içinde yaşamaları çok uzaklarda. Muhtemelen bir gün o barış ortamı sağlanırsa ki hiç kimse böylesine güzel bir olayı beklemiyor. Eğer sağlanırsa!
“Önce Nesin” sorusunun yanıtı şöyle olduğu içindir: “Önce İnsanım…” Yeryüzünde yaşayan insanlara sonsuz barışı getirecek en muhteşem ve aynı zamanda sihirli sözcüktür bu! Önce İnsan! Namluların çevrildiği, bombaların atıldığı, karşı taraftakilerin “ İnsan” olduğunu haykıracak bir yüce duygunun kimliğidir bu.
Daha güçlü haykırmalı insan olan “Önce İnsanım…” Bu ifadeleri hangi makalemde kullandığımı araştırdım. Hemen buldum, arayan Mevla’sını da bulur. “Futbol ve Terbiye Stratejisi” isimli makalemde bunu sizlere sunmuştum. Yeri geldiği için ikinci kez yazdığımı söylemeliyim.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA