Değerli okurlarım, attığım bir başlık altında birçok konulara değindim. Kazandığımız madalyaların öneminden, futbolumuzdaki abidik gubidiklerden, havaların olağanüstü sıcaklığının insanları ve özellikle TFF’yi ters yönde etkilediğinin altını çizerek anlatmaya çalıştım. Fakat 2012 Londra Olimpiyatlarında, atletizmde 1500 metrede kazanılan madalyaların (Altın-Gümüş) bizleri onurlandırdığını özellikle belirtmiştim.
2012 Londra Olimpiyatları’nda ilginç madalyalar kazandık, çok ilginç açılış ve kapanışı da oldu. İlginç bir ülkede yaşıyoruz ve yaşanan olaylar da oldukça ilginç. Örneğin, polislerin Cilo Dağı’na anarşistlere karşı gönderilmesi gibi. Bir ilginç olay daha yaşandı ki, buna üzüleceğinizi düşünüyorum. Uzun yıllar önce amatör futbolculuğu yanı sıra şiirde yazan, olgun yaşlarında saç sakal ve bıyıklarının hürriyetini kısıtlamadığından, kilosu itibariyle rahat giysileri tercih ettiğinden, ilk kez görenler için pek de sempatik gözükmüyordu. Fakat birkaç dakikalık sohbetten sonra O’nun ne denli dopdolu bir insan olduğunu anlamak da zor değildi.
Anlatmaya çalıştığım bu muhterem, 12 yıl önce yine bir Ağustos Ayı’nda ebediyete intikal eden Şair Yoldaş Can Yücel’di. 12 yıl oldu, zaman ne kadar çabuk geçti. Her yıl Datça’da “Can Yücel” anma törenlerini eşi iptal ettirmiş. Nedeni oldukça mantıklı… Geçen yıl Şair Can Yücel’in mezarına saldırıp mezar taşlarını tahrip edip yakalanmadığı sürece anma yapılmayacağı söyleniyor. Eşi Güler Hanımefendi kendi açısından tabi ki haklı. Bir şeyi net olarak göremediğini ya da hissedemediğini samimiyetimle söylemeliyim…
Bu ülkede, garip düşmüşlerin evini kaba kuvvetle istila edenler, mahkemeleri kendi isteğine göre yönlendirenler, şuranın buranın altını boşaltanlar, gündüz gözüyle adam öldürenler ceza almazken üstüne üstlük taltif edilirken, mezarları tahrip edenler mi ceza alacak? Yanlışlık oldu… Yanlış anlaşılma oldu, deyip işin içinden çıkarlar. Sevgili Can Yücel’in anma günün iptal edilmesi de, o kişilerin ekmeğine yağ sürmekten başka bir şey değildir. Bana göre tam aksine, O sefillere inat anma gününü daha anlamlı ve daha görkemli yapılmalıdır. Başka türlü de düşünemeyiz. Sevgili Can Yücel’in ruhunu taciz etmemeliyiz. Zaten, merhum şair, yoldaş Can Yücel şiirleriyle betonu delen bir şairdi. İki buçuk zibidiye pabuç bırakmazdı. Ne de olsa bizim kuşaktan, ruhu şad olsun…
Efendim, aşırı sıcaklardan fazlaca etkilenmiş olmalıyım ki, her konudan birer paragrafla sizleri aydınlatmaya çalıştım. Futbolu ihmal etmeden 2012 Londra Olimpiyatlarından kazanılan madalyaların öneminden, ağır sıklet Cüneyt Çakır’a yapılan saldırılardan ve bir sporcunun hayatının kaydırılmasından, sıcakların insan psikolojisini ters yönde etkilemesinden, mezar tahripçilerinden derken makalemizin sonuna da geldik.
Futbol talimatlarını etüt ederek ceza-i müeyyideler hakkında da sizlere bilgiler sunacağım. Suç işleyenler ceza alacaklar mutlaka da, gerçek suçlular neden cezalandırılmıyor, İşte bunu anlamıyorum. Siz anlıyor musunuz?
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
