Değerli okurlarım, sıcak havaların getirisi de, götürüsü de sıcak oluyor Mübarek Ramazan da sıcak günlere denk geldi ve daha da geleceğinden başka… Bu sıcaklar o kadar etkili oldu ki, ta Ankara’daki Futbol Federasyonunun tepesindekileri de etkiledi. Nasıl mı? Bir Engin Baytar sorunu var… Uzun zaman yazıldı çizildi, yani epeyce gündem oluşturdu. Zaten bizim delikanlı ulusal basınımıza da laf gerek. Başka şeylere korkudan kalem oynatamazlar ama böyle konularda önde giden olurlar.
Öylesine hevesliyiz ki, gelir gider hesabı yapmadan, duyguların esiri olup, araştırmadan sorgusuz infaz yapmaya. Olimpiyatları hepimiz izledik ve beş madalya ile yetinip evimize döndük. Çok istifa bekleniyordu ama sadece ata sporumuz güreşte oldu bu istifalar. Demek ki başarısız olan sadece güreş takımlarımızdı öylemi?
Tekrar Engin Baytara gelelim. Bu sporcunun yaptığı yanlış, spor ahlakıyla taban tabana zıt… Doğrusunu söylemem gerekirse, talimatları ezbere bildiğim söylenemez. Bununla beraber Ankara’ya gittiğimde o talimatları ezberlemek boynumun borcu olsun. Ancak, daha önceki sezonlarda, hakemlerin yüzüne tükürenlerden birisi dört, diğeri beş maç ceza aldılar.
Sözünü ettiğim sezonlarda talimatlar öyle mi gerektiriyordu ya da sonradan düzenlemeler yapıldı, işte onu bilemiyoruz. Her ne hal ise; bu sporcunun yaptığı çok kötü bir örnek, tabi ki cezasız kalmamalı. Eğer kulübüne kalsaydı, sporcunu bir sezon PAF takımıyla idmanlara çıkacaktı. Verilecek para cezası hariç. Bizim delikanlı Futbol Federasyonu, sokak arasında bile bir maç yönetmemiş Merkez Hakem Kurulu Başkanı, bir sandık dolusu dolar alacağını tek kalemde hibe eden ve atamayla TFF Başkanı olan kişi, hiç o kadar gaddar olur mu?
Ağustos ayı içinde oynanan Süper Kupa finalinde, gururumuz Cüneyt Çakır’a yaptığı sert hakaretten dolayı en büyük cezaya çarptırılan Engin Baytar’ı koruduğumu sanmayın. Adam dengesiz, işte sorun da burada. Doğru olan nedir? Pimi çekilmiş bomba misali, hırçın bir futbolcuyu kaybetmek mi? TFF ve kulübü tarafından cezalandırılarak tekrar kazanmak mı? Bu gayret neden?
Bakın söyleyeyim… “Galatasaray Sütten Çıkmış Ak Kaşık Değil” diyen TFF Başkanı’nın kişisel gayretiyle bu takıma darbe vurmak ve 2014 Dünya Kupası elemelerinde Abdullah Avcı’nın en ihtiyaç duyacağı bir futbolcuyu saf dışı etmek… Düşünecek olursanız, bundan başka hiçbir nedeni yok.
Yeri gelmişken bir hatırlatma yapmak istiyorum. Bu hatırlatma yalnız sizler içindir. TFF’nin böyle bir hatırlatmaya ihtiyacı bulunmamaktadır. Onların koltukları yumuşak, paraları gümüş, işleri tıkırında… Bizim de yerimiz olduğundan bu önemli yarınki sayımızda sizlere sunacağım. Bu hatırlatmayı birkaç kez sizlere sunmuştum…
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA